KİLİS - Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Haydar Baş, geçmişte dile getirdiği ve dikkat çektiği birçok şeyin şimdi gerçekleşmeye başladığını söyledi.Partisi tarafından düzenlenen etkinliğe katılmak üzere Kilis`e gelen Baş, siyasete girdiklerinden bugüne kadar ne söylediyseler hepsinin ortaya çıktığını savunarak, "O zaman bazı arkadaşlar bize uçuk konuşuyor demişti. Şimdi insanımıza bakıyoruz ki yok pahasına toprağını elden çıkarıyor. Geçimini temin için toprağının bir kısmını satmaya başladı. Anadolu`da bu iş hızlandı. Altın değerinde topraklarımız ama yetişen ürün para etmiyor. Esnaf da iş yapamıyor. Kilis`te sınır kapısı para kazandırıyor mu?Hayır. 10 bin memur, 10 bin işçi var mı Kilis`te? Yok. O zaman bakkal kiminle iş yapacak, manifaturacı kime mal satacak? Sanayi de yok. Kilis`te ekonomi tükenme noktasına geldi. Bu arkadaşlar iş bilmezler. Şimdi siz tilkiye bir cübbe, bir sarık giydirdiniz, kümese soktunuz, imamlık yap dediniz. Maksatları samimi değil, milletin menfaatine değil" dedi.Sorunların çözümünün hastalığı teşhis etmekle mümkün olamayacağının altını çizen BTP Genel Başkanı Baş, geçmiş olsun demekle hastanın ayağa kalkamayacağını söyledi. Baş, "Ben bu işi çok iyi biliyorum. Bu iş bir ilimdir. Batılıların ilim dediği şey, bütün insanlığı soymak için sahneye konulan bir düzendir. Avrupa`da işçi sınıfı modern köledir. O işçi patron olamaz. Nasıl hayat bu? Ben birçok iktisat kongresi yaptım. Bütün dünya kabul ediyor. Birçok ülke hayata geçiriyor. Haydar Hoca`nın düşünceleri bunları bile adam etti. Gemi battı mı benim filikayla kaçmam mümkün değildir. Fakirliği biçiyoruz, yoksulluğu biçiyoruz. Sade sen değil, ben, aileler, toplum, hepsi. Dert veren Allah devasını da veriyor. O deva BTP`nin Milli Ekonomi Modeli`dir. Niye hep beraber birbirimize sarılıp bunlara bir son vermiyoruz. Bakın biz Kilis`te belediyeye Galip kardeşim ile talip olduk. Galip kardeşim başkan olsaydı, buranın zeytindi, üzümdü, sınır kapısıydı bir problemi olmayacaktı. Millete hizmet ibadettir. Biz işi bu mantıkla ele alıyoruz. Türk siyaseti bu ülkeyi ileriye götürmek yerine maalesef geriye götürmüştür. Bu politikayla giden insanlar size fayda sağlamaz. Ama siz böyle istediğiniz için onlar da yola devam ediyorlar. Benim dedem Sarıkamış`ta şehit oldu, senin olmadı mı? Oldu. Gelin toprağımıza sahip çıkalım, insanımıza sahip çıkalım. Ne bedel öderlerse ödesinler, `illa vatan, illa vatan, illa vatan diyecek` bir ruha, bir imana sahip olmaya mecburuz. Lütfen kendimize gelelim. Milleti, devleti ayakta tutmak elimizde. Devleti milletle, askerle kardeş yapacağız. Bu millet benim, ben bu millettenim, bu millet de benden. Ben korumaya mecburum" diye konuştu.