KAYSERİ - Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Başbakanı Derviş Eroğlu, Kıbrıs sorunu konusunda şu an anlaşma noktasından uzak olduklarını ve Kıbrıs`ta ambargo altında yaşadıkları belirterek, "Türkiye`nin AB`ye girmesi Rumları dize getirir" dedi.Bir dizi ziyaret için Kayseri`de bulunan Başbakan Derviş Eroğlu, sabah saatlerinde Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İbrahim Uzmay`ı ziyaret etti. KKTC`de görüş ayrılıkları ile değil, ekonomiyle uğraştıklarını belirten Eroğlu, ülkenin son yıllarda üniversite üssü olduğunu da vurguladı.Ziyaretin ardından Derviş Eroğlu, Anadolu Genç İşadamları Derneği (AGİD) tarafından Erciyes Üniversitesi Sabancı Kültür Sitesi`nde düzenlenen, `Kıbrıs Müzakereleri ve Kıbrıs`ın Geleceği` konulu konferansa katıldı. Burada konuşan AGİD Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Kıranatlıoğlu, iki ülke adına AB müzakerelerinin devam ettiğini hatırlatarak, bu sürecin yavaş işlediğin söyledi. Kıranatlıoğlu, "AB sürecinde KKTC`nin adaylığını destekliyoruz. KKTC bu süreçte üzerine düşen yükümlülüğü yerine getiriyor. KKTC`deekonominin büyümesi, özel sektör ile mümkündür. Bu sayede halk daha rahat kalkınacak ve refah seviyesi yükselecektir. Bize göre bu sorun 2010 yılındaki cumhurbaşkanlığı seçimine kadar sonuca kavuşmalıdır. Türkiye iki halk, iki devlet pozisyonu almıştır. AGİD olarak diyaloğun hakim olduğu bir müzakere süreci istiyoruz. 2010 Nisan ayına kadar sorunun çözünü için yeni bir yol haritası ve KOBİ faaliyetleri oluşturularak konunun üzerine titizlikle gidilmelidir`` diye konuştu.KKTC Başbakanı Derviş Eroğlu ise, bugün de müzakerelerin devam ettiğini belirterek, "Anlaşma noktasından uzaktayız. Sadece yargı konusunda uzlaşma sağlandı. Güç paylaşımı ve yönetimde uzlaşamaya varılamadı. Rumlar tek liste halinde başa gelmek istiyorlar. Türk, Rum oylarının seçimi ile başa gelmeyi istiyor. Bu da tek devlet olduğunu gösteriyor. Biz bunu kabul edemeyiz. Bunu kabul etmek mümkün değildir. Kıbrıs`ta tek halk varmış gibi bir öneriye sıcak bakamayız, bu mümkün değildir. Kıbrıs`ta iki ayrı halkve devlet ve demokrasi vardır. Güneyde ne varsa kuzeyde de o vardır. Dolayısıyla bu gerçekler kabul edilmediği sürece müzakere masasında anlaşmaya varmak mümkün görünmüyor. Bunu Türkiye de istiyor. Ama Rumlar Kıbrıs`ta tek halk var demek istiyor ve Rumların mallarına mülklerine dönmesini gündemde tutuyorlar. Özeti, şu an müzakereler devam ediyor. 10 Nisan`a kadar bu konu bağlanamayacak gibi görünüyor. Toprak, yönetim, harita, mülkiyet, garantör konusunda ortak bir noktada bulaşan yok. Öneriler var ama bukağıtlar birbirinden oldukça uzak. Şu an anlaşama noktasından uzağız. Kıbrıs`ta bugün ambargo altında yaşıyoruz. Bunu AB`ye de bağlayabiliriz" dedi.1990 yılında AB müzakereleri için müracaat edildiğini ve bu nedenle Rumların müzakerelere yaklaşmadığını ifade eden Eroğlu, "Bu noktada BM önemli burada. 1 Mayıs 2004`te Rumlara tam üyelik verilmiştir. Bunların şimdi bizimle anlaşması mümkün değildir. Keşke KKTC`nin bağımsızlığının ilanına hepimiz sahip çıksaydık. Rumların uzlaşmazlığını aynı kelimelerle tüm dünyaya açıklayabilseydik. Ne yazık her ülkede olduğu gibi bizde de siyasi partilerin anlaşmazlığı oluyor. Biz Rumların anlaşmazlığını ortayakoyamadık. KKTC`ye hep birlikte sahip çıkamadık. 1968 yılından bu yana müzakerelerde anlatılmayan hiçbir şey kalmadı. Rumlar masaya geliyor ama hiçbir anlaşma şartına imza atmıyor. Bizi yıllardır masa başında oyalıyorlar. Bize düşen görev, KKTC devletine sahip çıkmaktır. Bu müzakereler ne ilk ne de sondur" ifadelerini kullandı."BUGÜN TÜRKİYE, DÜNYADA SÖZÜ DİNLENEN BİR DEVLETTİR"Bugün KKTC`nin eski ekonomisi ve eski durumunda olmadığını dile getiren Eroğlu, "Bugün Türkiye, dünyada sözü dinlenen bir devlettir. KKTC çok güçlükler çekmiştir. Bu süreçte güvendiği tek devlet var, o da anavatandır. Biz müzakereleri destekliyoruz. Bu süreçte dikkatli olmak gerekir. Neticede bir devletin pazarlığını yapıyoruz. Bütün müzakereler bir anlaşma olsun diye yapıldı. Uzlaşmaz olan biz değiliz. Birlikte Rumların uzlaşmaz olduğunu dünyaya duyurmalıyız. Rumlar bizi kendine eşit görmüyor. Biz ikihalkın eşit olduğu kanısındayız. Bu eşitlik olmazsa anlaşmaya varmak zordur. Kıbrıs`ta kalıcı yaşayabilir bir anlaşma olması lazım. Mülkiyet konusu ise takas veya tazminatla çözülmelidir. Kıbrıs`ta Türklere yaşama alanını bırakmamak için her şeyi planlıyorlar. Kıbrıs Türk halkını maceraya atma zamanı geçmiştir. Müzakere masasından kaçan taraf biz olmadık. Hep anlaşma düşüncesi içinde olduk. KKTC`nin bugün ekonomik sorunları vardır. Bunu da aşma gayreti içindeyiz. Bu sorun var diye Rumlara taviz verme gibibir durumumuz olamaz. Bu noktaya nasıl geldiğimizi bilmeyenlere öğretmemiz gerekir. Biz bugün masada bir devletin varlığını tartışıyoruz. Artık şunu söylemek gerekir. Biz gerekeni yaptık" diye konuştu."DÜNYANIN KIBRIS`TA İKİ AYRI DEVLET OLDUĞUNU GÖRMESİ LAZIM"Kıbrıs`ta yapılan araştırmalarda halkın müzakerelerden çok ekonomiyle ilgilendiğini de kaydeden Eroğlu, "Anavatanın desteğinde bir devlet olmanın ve yaşamanın mutluluğu içindeyiz. Ama körü körüne tepki koyanlar ve KKTC`den kurtulmak isteyenler, Türkiye`den rahatsız olanların oranı yüzde 5`i geçmez. Biz müzakere masasındayız. Bunu da tüm dünyaya masa başında olduğumuzu göstermek istiyoruz. Nisan ayına kadar bütün konularda anlaşma olmadığına göre bir anlaşmaya varmak zordur. Rumlarla anlaşmaya varılmasızordur. Bugün artık dünyanın gerçekleri görmesi lazım, Kıbrıs`ta iki ayrı devlet olduğunu görmesi lazım. Kıbrıs`ta dün yaşananlar vardır. Bunu tekrar yaşayamayacak bir devlet var. Bu da göz ardı edilemez, eşit iki devlet vardır. Bu gerçekler ışığında insanları Rum`a mahkum etmeyecek, göçmen durumuna düşürmeyecek bir anlaşmaya varılırsa varılır, varılmazsa KKTC varlığını Türkiye Cumhuriyeti Devleti`nin garantörlüğünde scbiliriz" dedi.1990 yılürdürür" dedi."Türkiye`nin AB`ye girmesi Kıbrıs sorununu çözer mi?" sorusuna ise Başbakan Eroğlu, "Türkiye`nin hedefini doğru buluyoruz, yeri AB`dir. AB içerisinde bir Türkiye, Kıbrıs`ta bir anlaşmanın gerçekleşmesi noktasında yararlı olur. Türkiye`nin AB`ye girmesi Rumları dize getirir" diye yanıt verdi.Eroğlu, "Kıbrıs`ta İngiltere`nin rolünü nasıl görüyorsunuz?" sorusunu da, "İngiltere için önemli olan üsleridir. İngiltere`nin ağırlığı var. Hem AB ülkesi hem garantör ülke. Bugün için bize bir anlaşmada yardımcı olabilir noktasında umut verdiğini söyleyemem. Garantör noktasında garanti vermede manevralar yapabilir endişesi içindeyim. Pek umutlu değilim. Ağırlığı karşı tarafa daha fazla gibi geliyor" cevapladı.Başbakan Eroğlu, öğrencilerle de kısa bir süre sohbet ettikten sonra Kayserili yazar İrfan Birol tarafından kendisine takdim edilen, `Kayseri meşhurları` isimli kitabı aldı.Eroğlu, ardından Melikşah Üniversitesi`nde onuruna verilen öğle yemeğine katılmak üzere Erciyes Üniversitesi`nden ayrıldı.
