Coğrafi işaretli ’Çubuk Vişnesi’ni ağrı kesici olarak kullanıyorlar
Ankara Çubuk’ta yaşayan vişne üreticileri, coğrafi işaret alan vişneyi ilaç niyetine tüketiyor. Ağrı kesici yerine vişne tükettiklerini ifade eden üreticiler, genç kalmaların da vişne tüketimine bağlıyor. İlçede Temmuz ortalarında başlayan vişne hasadı için bugünlerde hummalı bir çalışma yürütülürken vişne bahçelerindeki çalışmalar havadan görüntülendi.
Ankara’nın Coğrafi İşaretli meyvesi olan Çubuk vişnesinin hasadı devam ediyor. Temmuz ayında başlayan hasat, farklı rakımlarda Eylül ayına kadar sürüyor.
Turşusuyla dünyaca ünlü olan Ankara’nın Çubuk ilçesi, vişne üretiminde de önemli bir yere sahip. Coğrafi işareti bulunan vişne için bugünlerde vişne bahçelerinde hummalı bir çalışma yürütülüyor. Üreticilerin yıl boyu süren mesaileri yüzleri güldürdü. İklim koşulları nedeniyle bazı bölgelerde rekoltenin düşse de yükselen fiyatlar üreticiye biraz olsun nefes aldırdı.
Hasat sonrası kısa süre içinde pazara indirilmesi gereken vişne özenle toplanıp kasalara dolduruluyor. Ardından toptancılar gelip bahçelerden vişneleri alarak kısa sürede tüketiciye ulaştırıyor. Vitaminler açısından zengin olan Çubuk vişnesi, antioksidan özelliği sebebiyle kadınların en çok tercih ettiği meyveler arasında yer alıyor.
Ankara, Niğde, Denizli, Mersin, Isparta ve Bursa’da işlenerek marmelat, reçel ve vişne suyu yapımında kullanılan Çubuk vişnesi işlenmiş olarak yıl boyunca tüketiciye ulaştırılıyor.
İlçede vişne üretimi yapan vatandaşlar ise vişneyi sofralarından eksik etmiyor. Vişnenin bir çok sağlık sorunlarına çözüm olduğunu söyleyen üreticiler, ağrı kesici yerine vişne tükettiklerini söyledi.
Öte yandan, vişne hasadı yapılan bahçeler havadan görüntülendi.
"Ekstra gelir için yeni bahçeler yapılıyor"
Yukarı Çavundur köyünde vişne üretimi yapan Eşref Önemli, "Vişnenin ilaçlaması, budaması çok önemli. Dikkatli yapılmazsa çok verim alamayız. Bizim bölgemizde var bu yıl ama başka bölgelerde yok. İyi vişne yapraklı olmalı. Toplarken dikkatli toplamak gerekir. İşçiliği zor bir meyve. Toplandıktan sonra bir günde özelliğini kaybeder. Köyümüzde alan esnaflarımız düşük fiyatlarla alıyorlar. Biz de dışarıya vermek zorunda kalıyoruz. Yüksek fiyattan satmak için pazarcılara vermek durumunda kalıyoruz. Vişne tescillenmiş, patenti alınmış bir ürün. Herkes vişne bahçeleri oluşturuyor. Köyümüzde vişne fabrikası olsa daha güzel değerlendirilecek. Değerli bir meyvecilik. Vişnemiz havasından suyundan daha güzel. Ankara çevresi ve İstanbul’a gönderiyoruz. Toplandıktan sonra bir günden fazla durmaması lazım. Yeni bahçeler dikiliyor. Ekstra gelir için yeni bahçeler yapılıyor. Çok ekşi olamaması lazım. Hava şartlarından etkilenen bir ağaç" dedi.
Bizim buranın vişnesi birinci sıradadır
72 yaşındaki Hidayet Şahbudak ise gelişen teknolojiyle birlikte tarım faaliyetlerinin artık farklı bir boyut kazandığını söyledi. Şahbudak, "Genellikle biz tarım işleriyle meşgulüz. Elimizden geldiği müddetçe yetiştirmeye devam ediyoruz. Köyümüz 800 haneydi şimdi 200- 250 hane kaldı. Yeni bahçeler yapılıyor, yetiştiriliyor. Ben de yeni bir bahçe oluşturdum. İyi vişne lezzetinden anlaşılır. Bizim buranın vişnesi birinci sıradadır" ifadelerini kullandı.
"Başım ağrıdığında, bir yerim ağrıdığında vişne kullanıyorum"
Çocukluğundan bu yana vişne işiyle uğraştığını söyleyen Meliha Usta, "Vişne ağrı kesici özelliği var, kan sulandırıcı etkisi var. Çocuklar için, kadınlar için çok sağlıklı. Biz vişneden komposto, yaparız, vişne suyu yaparız. İhtiyacımız olanı alır gerisini satarız. Başım ağrıdığında, bir yerim ağrıdığında vişne kullanıyorum. Kendimizi tedavi ediyoruz. Aydos Yaylası’ndan dolayı buranın vişnesi daha güzeldir. Tüm dünya tanısın, bütün pazarcıları köyümüze bekliyoruz" şeklinde konuştu.
Sema Usta ise "Biz komposto olmadan sofraya oturmayız. Vişnenin ağrı kesici özelliği var. Vücudu temizliyor. Kanı sulandırıyor" dedi.
Vişnenin herkes tarafından tüketilmesi gerektiğini söyleyen Nesrin Usta, "Çocukluğumdan bu yana vişne ile uğraşıyoruz. Büyüklerimiz yetiştirmişler. Hasası çocukluğumuzdan bu yana yaptığımız için kolay geliyor. İçeceğimiz hep vişne suyudur. Çocuklarımıza da hep vişne içiririz. Çocuklarımızda kansızlık, demir eksikliği olmuyor. Burası Aydos Yaylası’na yakın olduğu için buranın vişnesi birinci kalitedir. Geç kızarır, suludur. Hemen bozulmaz" diye konuştu.