Doğu Biga Madencilik: “Ruhsat hakları ile ilgili şirketimizin bütün hakları devam etmektedir”
Çanakkale’de altın ve gümüş madenciliği alanında faaliyette bulunan Doğu Biga Madencilik A.Ş, yazılı bir açıklama yaparak, maden kanunu tarafından düzenlenen ruhsat hakları ile ilgili şirketin bütün haklarının devam ettiğini açıkladı.
Konuya ilişkin şirketten yapılan yazılı açıklamada; “Doğu Biga Madencilik San. Tic. A.Ş Türkiye Cumhuriyeti kanun ve mevzuatlarına uygun şekilde kurulmuş bir Türk şirketidir. Tüzel kişiliğe haiz olup Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Anayasasının güvencesi altındadır. Maden kanunu tarafından düzenlenmiş olan ruhsat hakları ile ilgili şirketimizin bütün hakları devam etmektedir. Şirketimizin hedefi, maden kanunun ruhsat sahiplerine yüklemiş olduğu bütün yükümlülükleri yerine getirerek, bu yer altı kaynağını kanunda belirtildiği şekil ve sürdürülebilir madencilik ilkeleri doğrultusunda ekonomik ve sosyal kalkınmayı çevre koruma ile bütünleştirerek Türk toplumunun faydasına uygun bir şekilde işletmektir. Şirketimizin bulup geliştirdiği bu yer altı kaynağı ile ilgili amacında ve hedefinde hiç bir değişiklik söz konusu değildir. Şirketimiz, ne tahkim süreci içerisine girmiş ne de başka bir hukuki yola başvurmuştur. Faaliyetlerini devam ettirmekle ilgili olarak birinci otorite kurum olan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile MAPEG’in temdit işlemlerini tamamlamasını beklemektedir” denildi.
“Maden ruhsatı haklarımız çerçevesinde hiçbir değişiklik söz konusu değildir”
Türkiye kanunları ve yönetmeliklere göre çalıştıklarını da kaydeden şirket, ruhsatla ilgili rutin temdit işlemlerinin devam ettiğini belirtti. Açıklamanın devamında; “Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve ilgili mevzuatına sonuna kadar bağlı olan şirketimiz, Orman Bakanlığı tarafından yürütülen bu işlemlere, kanun ve yönetmeliklerin öngördüğü şekilde harfiyen uymaktadır. Bu işlemlerden kaynaklı hiçbir tazminat ödenmesi söz konusu değildir. İlgili mevzuat gereği işlemler neyi gerektiriyorsa o yapılmaktadır. Bir kez daha vurgulamak isteriz ki; bizim sahadaki varlığımız tamamen maden kanunu sayesinde, şirketimizin uhdesindeki maden ruhsatına dayanmaktadır. Bu maden ruhsatı ile ilgili haklarımız çerçevesinde hiç bir değişiklik söz konusu değildir. Ruhsatın temdit edilmemesi diye bir şey söz konusu değildir. Ruhsatla ilgili rutin temdit işlemleri devam etmektedir. Şirketimizin yatırımcısı ve hisselerinin yüzde 100’üne sahip olan Alamos Gold. Inc şirketi, Kanada merkezli ve halka açık bir şirkettir. Bu şirket 2010 yılında pek çok değişik ülkede yürüttüğü faaliyetlerle sağlamış olduğu tasarrufu Türkiye’de değerlendirme kararı almış bir yabancı yatırımcıdır. Türkiye’yi güvenilir bir yatırım ülkesi olarak görmüş, 2010 yılından bu yana ülkemizdeki yatırımlarına devam etmiştir. Alamos Gold Inc. Şirketinin Türkiye’ye olan güveninde hiçbir değişiklik söz konusu değildir. Alamos Gold Inc. Şirketi, halka açık bir şirket olmasından dolayı tüm hissedarlarına karşı sorumludur. Sadece Doğu Biga Madencilik üzerindeki değil tüm dünyadaki varlıklarının üzerinde herhangi bir ticari tasarrufta bulunması halinde, bunları şeffaf ve açık bir şekilde kamuoyunu aydınlatma açıklamaları ile tüm kamuoyu ve özellikle hissedarlarıyla paylaşma yükümlülüğü altında olan bir şirkettir. Bu vesile ile haberde yer alan, şirketimizin maden ruhsatlarının satışına dönük olarak yapılan haber asılsızdır, gerçek dışıdır. Bu ve benzer asılsız haberlerin neden olacağı bizim ve hissedarlarımızın uğrayacağı zararlara ilişkin tüm yasal haklarımızı saklı tuttuğumuzu beyan ederiz. Şirketimizin madencilik faaliyetleri ile ilgili olarak son bir yıldır belli mecralar tarafından bilinçli ve sistematik bir karalama kampanyasına maalesef maruz kalmaktayız. Kamuoyunun bilmesini isteriz ki faaliyetlerimiz tamamen Türkiye Cumhuriyeti’nin faydası ve çıkarları gözetilerek oluşturulan maden kanunu ve mevzuatı çerçevesinde yürütülmektedir. Bu çerçevede, şirketimiz Doğu Biga Madencilik San. Tic. A.Ş tüm kamuoyuna geçmişte olduğu gibi bir kez daha dünyada ulaşılan en ileri seviyede -ki bu ’sektörel en iyi uygulamalar’ ve ’mevcut uygulanabilir en iyi teknoloji’ olarak tanımlanmaktadır- madencilik faaliyetinde bulunacağını taahhüt etmiştir. Bu taahhüdümüzün somutlaşmış şekli MAPEG’e sunmuş olduğumuz ve otorite kurum olarak MAPEG tarafından onaylanan projemizdir. Projemizde, aynı zamanda çevresel, sosyal ve görsel etkiler de olabilecek en iyi şekilde değerlendirilmiş ve bu etkilere karşı alınan tedbirler yer almıştır. Bu tedbirler, Çevre Bakanlığımızın ÇED mevzuatı çerçevesinde değerlendirilmiş ve onaylanmıştır. Buna bağlı olarak alınan izinlerin bir sonucu olan madenin keşfedilmiş olduğu orman sahası ile ilgili ‘orman izni’ 2016 yılında alınmış o tarihten itibaren şirketimiz tüm yükümlülüklerini harfiyen yerine getirmiştir. Bu durum Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Orman Bakanlığı tarafından yapılan inceleme ve denetim raporlarıyla sabittir. İlgili orman arazisinin maden kanunumuzda da açıkça belirtilen yer altı kaynaklarının toplum refahına sunulması ile ilgili kamu yararına faaliyet olmasından kaynaklanan geçici kullanım hakkı şirketimize verilmiştir. Burada geçici ifadesini özellikle vurguluyoruz. Bu alan şirketimiz tarafından maden üretiminin gerçekleştirilip bitirilmesini müteakip yine şirketimizin resmen taahhüdü şeklinde ilgili resmi makamlara verilmiş raporlarında belirttiği üzere yeniden doğaya kazandırılarak orman için iade edileceği de açıktır. Bu iade biyoçeşitlilik yönetim ve aksiyon planları doğrultusunda gerçekleştirilecektir. Tarım ve Orman Bakanlığı ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının sahanın geçici olarak madencilik faaliyetleri için tahsis edilmesi ile ilgili toplumun ortak faydasına dayanan kararında hiçbir değişiklik söz konusu değildir. Bu yer altı kaynağı ülkemizin toplam yer altı kaynakları envanterine girmiştir. Kamuoyunun hiç bir şüphesi olmasın ki; bu yer altı kaynağı mutlaka çevreye, insana biyoçeşitlilik ve ekosisteme duyarlılık önkoşulu ile işletilecek ve toplumun refahına sunulacaktır. Bu kapsamda her iki Bakanlık arasında şirketimizin projesine dayalı olarak sahanın madencilik faaliyetleri için kullanılmasına dönük irade hala devam etmektedir. Habere konu mevzu ise tamamen mevzuattan kaynaklanan geçici bir uygulamadır. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığında madenin temdit edilmesi ile ilgili sürecin uzamasından dolayı, bir anlamda Orman ve Maden mevzuatının arasında uyuşmazlıktan dolayı, süre aşımından kaynaklı Orman Bakanlığının bir tasarrufu söz konusudur. Şirket olarak bu uyumsuzlukla ilgili görüşlerimizi ilgili makamlarla paylaşmakla birlikte Türkiye Cumhuriyeti Devleti kanunlarına ve ilgili mevzuatına saygımız gereği geçmişte nasıl tüm kanun ve mevzuatların gereğini yerine getirdiysek şimdi de aynı şekilde bunu yerine getireceğiz. Bu vesile ile uygulamanın hak kayıplarına yol açtığını tüm kamuoyuyla paylaşmak isteriz. Ancak bu ülkemize olan sadakatimiz, yasa ve yönetmeliklerin gerekliliklerine uygunluk taahhüdümüz ve devletimize olan saygımız gereği bu durumun da gereğini yerine getirmekten imtina etmedik, etmeyeceğiz” ifadelerine yer verildi.
“Şirketimizin devletten tazminat aldığına dair ifade gerçek dışıdır”
Doğu Biga Madencilik A.Ş.’nin yaptığı yazılı açıklamanın devamında; “Kamuoyu ile paylaşmak isteriz ki; Haberde şirketimizin maden ruhsatı ile ilgili satışına dönük ifadeler tamamen gerçek dışıdır, yalandır. Şirketimizin uluslararası tahkim gereği devletten tazminat aldığına dair ifade gerçek dışıdır. Sahada Orman Bakanlığının yaptığı, tamamen mavzuattan kaynaklı bir uygulamadır. Mevzuatta yapılacak olan işlemler açıkça belirtilmiştir. Şirketimizin mevzuatla ilgili hakları ve yükümlülükleri de şüpheye mahal bırakmayacak şekilde yer almaktadır. Her zaman olduğu gibi haber kaynağı ve haber maalesef Şirketimizle ilgili olarak bu durumu da bir karalama aracı haline dönüştürmüştür. Bundan son derece müteessiriz. Saygın medya kuruluşlarımızın, değerli STK’larımızın maksadının ne olduğunu hala anlayamadığımız ve Şirketimize dönük olarak bir ortaçağ zihniyetinin uzantısını anımsatan bu ötekileştirme, günah keçisine çevirme, odak haline getirmeye dönük saldırgan tutumuna maruz kalmaktayız. Doğu Biga şirketi Türkiye Cumhuriyeti’nin bir hukuk devleti olduğunun bilincindedir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti anayasanın çerçevesini çizdiği kanunlarla yönetilir. Türkiye Cumhuriyeti, kara propaganda karşısında anayasa ile güvence altına alınmış gerçek ve tüzel kişilerin haklarını korur ve onların mağdur edilmesine asla izin vermez” denildi.