Tarih: 10.10.2022 10:01

Mangal kömürü üreticilerinin zorlu mücadelesi

Facebook Twitter Linked-in

Kırıkkale’de çadırlarda yaşayan mangal kömürü üreticileri, ekmek parası için 6 ay boyunca zorlu şartlar altında mesai yapıyor.
Mardin’den kilometrelerce yol kat ederek Kırıkkale’ye gelen Alataş ailesi, odun kömürü üretmek için 6 ay boyunca çadırlarda yaşıyor. Keskin ilçesinin Kavlak köyündeki ormanlık alana yerleşen bu aile, asırlar öncesinde Orta Asya ve Anadolu’da bir yaşam tarzı olan konar-göçerlik çadır geleneğini sürdürüyor. "Torlukçular" olarak da bilinen mangal kömürü üreticileri, sabahın ilk ışıklarıyla kesim için ormanda mesaiye başlıyor, traktöre yükledikleri odunları ocakların bulunduğu sahaya getiriyor.
Orman İşletme Müdürlüğü tarafından uygun görülen bölgelerden kesilen meşe odunları boyutlarına göre ayrılıyor, koni şeklinde dizildikten sonra üstü saman ve toprakla kapatılıyor. Yaklaşık 400 ile 500 derece ısıyla yanan odunlar kömüre dönüşüyor. Günün sonunda çardakta bir araya gelen işçiler, çay ve sohbet eşliğinde hem nöbetlerini tutuyorlar hem de bekleyişlerini keyifli hale getiriyor. Çocuklar ise sobayla ısınan çadırda oyuncaklarıyla oynayıp vakit geçiriyor. Zahmetli mücadelenin sonunda da elde edilen kömürler yurdun birçok ilinden gelen toptancılara satıyor.
Mevsimlik işçi Doğan Alataş, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, odunun kömüre dönüşme sürecinin 20 gün olduğunu belirterek, günlük 3 saatlik uykuyla ayakta durduğunu söyledi.

"Odunları ocağa getiriyoruz ve çatma işi yapıyoruz"
İlkbahar mevsiminde Mardin’den ailesiyle birlikte geldiğini ifade eden Alataş, "Burada bize orman dairesi iş veriyor. İlk başta kesim işi var kesime giriyoruz. Kesim bittikten sonra odunları topluyoruz, traktörle getiriyoruz. Bunları yapmak birer işçiliktir. Odunları ocağa getiriyoruz ve çatma işi yapıyoruz. Çatma işi bittiğinde hepsini samanla kapatıp üstüne toprak atıyoruz. Üstte bir delik bırakıp köz ateşi bırakıyoruz. Ateş biraz tutuştuktan sonra içine odunu atıp etrafından çember veriyoruz yanması için" diye konuştu.

"Türkiye’nin her yerine gönderiyoruz"
Gece gündüz nöbet tuttuklarını anlatan Alataş, "Odununa göre bazen 15 gün 20 gün duran var. Gece gündüz nöbet tutuyoruz. Uyku yok zaten. En çok 3 saat uyuyoruz. Daha sonra onun üstüne naylonu örtüyoruz. Ateşi söndürdükten sonra çuvala koyup Türkiye’nin her yerine gönderiyoruz" şeklinde konuştu.

"Kömürün sabit bir fiyatı da yok"
Azat Alataş da "En büyük zorluğu biz çekiyoruz kömür üreticileri olarak. O zorluğu çekmemize rağmen istediğimiz kazancı elde edemiyoruz. Bu zorluğa karşı hak ettiğimiz kazancı elde edelim. Ama o yok aracılar kazanıyor. Kömürün sabit bir fiyatı da yok. Sabit bir fiyat olmadığı için herkes istediği şekilde verebiliyor" dedi.



Orjinal Habere Git
— HABER SONU —