TBMM Başkanı Şentop:” 15 Temmuz’da bütünüyle bu yabancı, Türkiye düşmanı yapıların taşeronluğunu yapan bir örgüt, yıllarca içimizde besledikleri bir örgüt bu darbe teşebbüsünde bulunmuştu”
Türkiye Büyük Millet Meclis Başkanı, “15 Temmuz’da bütünüyle bu yabancı, Türkiye düşmanı yapıların taşeronluğunu yapan bir örgüt, yıllarca içimizde besledikleri bir örgüt bu darbe teşebbüsünde bulunmuştu” dedi.
TBMM Başkanı Şentop, Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından 81 ilden Ankara’ya getirilen sporcuların 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü etkinlikleri kapsamında Mecliste gerçekleştirdiği "demokrasi nöbeti"ne katıldı.
Şentop, 81 ilden Ankara’ya gelen sporculara hitap ederek sembolik ancak çok büyük anlamı olan bir işi Mecliste gerçekleştirdiğini söyledi.
Konuşmasında Şentop, 15 Temmuz ihanetin asla unutulmaması gerektiğini altını çizerek, "15 Temmuz gecesinde ortaya çıkan, somutlaşan ihanet, aslında tarih boyunca var olan anlayışın, ihanet karakterinin bir yansımasıydı. Bu topraklarda şükür ki sayıları çok az olmakla birlikte bu millete, bu vatana ihanet içerisinde bulunan insanlar her zaman var olmuştur. Bunlar yüz yıllar boyunca da vardı. İstiklal Harbi’nin başlangıcında, Erzurum’da, Sivas’ta kongreler yapılırken daha sonra TBMM 100 yıl önce açılırken İstiklal Harbi devam ederken de bu şekilde, sayıları az olmakla beraber topluluklar vardı. Onlar zaman zaman bu memlekette darbe teşebbüsünde bulundu, millete karşı ihanet içerisinde bulundu. 15 Temmuz bu ihanet anlayışının, fikrinin, hissinin, karakterinin aslında aşağı doğru alçalarak zirve yaptığı bir noktadır” dedi.
Geçmişteki darbe ve darbe teşebbüslerinin bazı devletlerle, istihbarat örgütleriyle irtibatının bulunduğunu ifade eden Şentop, 12 Eylül 1980 gecesi darbe olduğunda, ABD Başkanı Jimmy Carter’ın tiyatroda bir oyun izlediğini, darbe haber verildiğinde kimlerin yaptığını sorduğunda "Bizim çocuklar." cevabının verildiğini anlattı.
FETÖ’nün uluslararası bazı yapıların istihbarat örgütlerinin taşeroğlunu yapan bir örgüt olduğunu belirten Şentop, "Türkiye’de bu darbeler ve darbe teşebbüslerini yapanlar bu milletin çocukları değil başkalarının çocuklarıydı. 15 Temmuz’da bütünüyle bu yabancı, Türkiye düşmanı yapıların taşeronluğunu yapan bir örgüt, yıllarca içimizde besledikleri bir örgüt bu darbe teşebbüsünde bulunmuştu. Milletimize, devletimize karşı ihanet hissiyatı içerisinde bulunan, karakteri ihanet olanları iyi anlamamız lazım. Türkiye’de hükümeti, iktidarı elde edebilmek, Türkiye’nin dışındaki bazı unsurların bu topraklarda temsilciliğini yapan gazetecisinden akademisyenine, siyasetçisine kadar insanlar az da olsa mutlaka bulunmuştur ama biz bu anlayışa karşı, bu ihanet hareketine karşı teyakkuz halinde bulunmak mecburiyetindeyiz. 15 Temmuz’da bunu yaşadık. FETÖ uluslararası bazı yapıların, istihbarat örgütlerinin taşeronluğunu yapan bir örgüt. Milletin kendilerine bu toprakları korumak için verdiği silahları, tankları, uçakları millete karşı çeviren ve millete karşı kullanan ihanet içerisindeki grubu milletimiz asla affetmeyecektir” şeklinde konuştu.
Meclis bahçesine 15 Temmuz gecesi 02.32’de ilk bombanın atıldığını, atılan bu bombanın zihinlerden çıkarılmaması için de yerinin saklandığını ifade eden Şentop, TBMM Genel Kurulunda ihanet hareketine karşı milletvekilleri direnirken atılan ikinci bombanın ise Genel Kurul salonuna yakın bir noktaya isabet ettiğini aktardı. Şentop, o gece Meclise üç bombanın atıldığını söyledi.
"Milletimiz destansı direniş gösterdi"
15 Temmuz’un ikinci boyutunun da bu büyük ihanet karşısında milletin gösterdiği destansı direniş olduğunu vurgulayan Şentop, "15 Temmuz’a kadar darbelerle, darbe teşebbüsleriyle karşılaştık. Milletimiz hiçbirisinde sokaklara, caddelere düşerek, doluşarak bu ihanet hareketlerine karşı mücadele etmiş değildi. 15 Temmuz’daki direnişi devletimizi, anayasal düzeni milletimizin sahiplenmesi anlamında çok önemli bir adım olarak görüyorum. Bu tablo karşısında bir daha Türkiye’de, içinde ihanet fikri olanların bunu gerçekleştirebilecekleri bir ortamı bulamayacaklarını, milletimizin bu sahiplenmesi karşısında tüm dünyaya göstermiş oluyoruz. Cumhurbaşkanımızın çağrısıyla milletimiz sokaklara indi. Herkes çağrı yapabilirdi ama her çağrıya milletimiz icabet etmeyebilirdi. Niye icabet etti? Çünkü herkes biliyordu ki Cumhurbaşkanımız sokaklara caddelere meydanlara davet ediyorsa milletimizi önce kendisi sokaklara caddelere meydanlara gidecektir” ifadelerini kullandı.