TDP Genel Başkanı Sarıgül: “15 Temmuz’un siyasi ayağı, 28 Şubat’ın medya ayağıdır”
Türkiye Değişim Partisi (TDP) Lideri Sarıgül, partisinin genel merkez binasında haftalık basın açıklamasını gerçekleştirdi. Sarıgül, haftalık basın toplantısında 15 Temmuz darbe girişimi, sağlık çalışanlarına yönelik şiddet ve Kredi ve Yurtlar Kurumu’nun (KYK) öğrencilere verdiği kredilerin faizlerine ilişkin açıklamalarda bulundu.
Bundan 6 yıl önce yaşanan 15 Temmuz darbe girişiminin cumhuriyet tarihinin en karanlık ve en kanlı olayı olduğunu belirten Sarıgül, “Türk milleti; feraseti, dirayeti ve cesareti ile bu saldırıyı püskürttü. Darbenin arkasında NATO vardır. Darbenin arkasında Amerika Birleşik Devletleri (ABD) vardır. Tüm dünya şunu bilsin ki, ülkemizi yönetenleri değiştirme hakkı Amerika’nın değil, NATO’nun değil yalnızca bu hak Türk milletinindir. Hangi amaçla yapılırsa yapılsın, kime karşı yapılırsa yapılsın, kim yaparsa yapsın, Türkiye Değişim Partisi olarak darbelerin dün karşısındaydık, bugün karşısındayız, yarın da karşısında olmaya devam edeceğiz. TDP olarak millet iradesinin üstünde hiçbir iradeyi tanımıyoruz, hiçbir iradeye de taviz vermeyeceğiz” dedi.
“15 Temmuz’un siyasi ayağı, 28 Şubat’ın medya ayağıdır”
Yaşanan darbe girişiminin bir sorumlusunun da bazı medya gruplarının olduğunun altını çizen TDP Lideri Sarıgül, “Türkiye Değişim Partisi olarak bütün darbelerin perde arkasının aydınlatılması ve asıl sorumluların hesap vermesi gerektiğini düşünüyoruz. 15 Temmuz’un siyasi ayağı, 28 Şubat’ın medya ayağıdır. Bunlar, bu millete mutlaka hesap verecektir. 28 Şubat’ı planlayan, orduyu kışkırtarak demokrasi dışı yolların önünü açan o dönemin medya grupları var. 80-90 yaşındaki paşalar cezaevinde yatarken darbeci medya grubu sahipleri ve genel yayın yönetmenlerinin saygın birer iş adamı, gazeteci gibi dışarıda dolaşmaları haksızlıktır, onursuzluktur. Bu darbeyi teşvik eden medya mensupları ve gazete genel yayın yönetmenleri mutlaka hesap vermelidir” ifadelerini kullandı.
“Her işin başı sağlıktır, sağlık olmazsa hiçbir şey olmaz"
Sağlıkta şiddetin önüne geçilmesi için acilen önlemlerin alınması gerektiğini ve sağlık çalışanlarının çok değerli olduklarını ifade eden Genel Başkan Sarıgül, “Her işin başı sağlıktır. Sağlık olmazsa hiçbir şey olmaz. Allah’ım önce bütün milletimize huzur ve sağlık versin. Huzur varsa sağlık vardır. Allah’ım her eve, her kuruma, her partiye önce huzur versin. Sağlığın başı da doktorlarımız ve sağlık çalışanlarımızdır. Sağlık çalışanlarına güvenli çalışma ortamı sağlamak iktidarın görevidir. Hepimizin görevidir. Hiç kimse ruhsatlı da olsa sağlık kurum ve kuruluşlarına silahla girmemelidir. Bunu içeren bir ibare ilgili kanuna eklenmelidir. Sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin cezaları mutlaka artırılmalıdır. Silahlar gitsin barış gelsin anlayışına sahibim“ diye belirtti.
“KYK kredileri bursa çevrilmelidir”
Öğrencilere verilen KYK kredilerinin bursa çevrilmesi ve fahiş faizlerin silinmesi gerektiğini söyleyen Sarıgül, “KYK’da okuyan evlatlar Türkiye’nin geleceği, onlar bizim geleceğimiz. İnşallah yarın TDP iktidarında Kredi ve Yurtlar Kurumunun ismini ‘Öğrenci Ağırlama Merkezi’ olarak değiştireceğiz. Bu evlatlar okula giderken onlardan para istemek, aidat istemek doğru değildir. Ekonomik olarak iyi olsalar KYK yurtlarında kalmazlar, ekonomik olarak iyi olsalar kredi talep etmezler. Devletimizin görevi, bu evlatlarımıza kredi borcun var demek değil. Devlet; evladım, nasıl okumak istiyorsun, hangi dersleri almak istiyorsun deyip onlara teknik, elektronik ve bilimsel desteği vermek zorundadır. Bu evlatlardan bir tanesi iyi okuduğu andan itibaren o borçların tamamı silinmelidir. Birçok şirketin bütün borçlarını, trilyonluk borçlarını silerken gelin bu evlatların da borçlarını silin. Bu evlatların annelerinin babalarının yüzlerini güldürün” diye konuştu.