Tüberküloz, insanlık var olduğundan beri halk sağlığı sorunu

Tüberküloz, insanlık var olduğundan beri halk sağlığı sorunu

Tüberküloz, insanlık var olduğundan beri halk sağlığı sorunu

Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Mart ayı konferans serisi, “Tüberküloz Hastalığı” konulu program ile son buldu.
Tıp Fakültesi Konferans Salonu’nda düzenlenen etkinlikte Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Pınar Yıldız, “Tüberküloz Hala Bir Halk Sağlığı Sorunu mu?” başlıklı sunum gerçekleştirdi.
Tüberkoloz hastalığının tarihi geçmişi ile sunumuna başlayan Doç. Dr. Pınar Yıldız, 19. yüzyılda Avrupa’da salgın haline gelen hastalık için tarihte “ince hastalık”, “beyaz veba”, “ölümün kaptanı”, “kral hastalığı” gibi adlandırmalar yapıldığını ifade etti. Tüberküloz basilinin 24 Mart 1882 tarihinde Alman Mikrobiyolog Robert Koch tarafından keşfedildiği bilgisini veren Düzce Üniversitesi Öğretim Üyesi Yıldız, Fransız bilim adamları Jean-Marie Camille Guerin ve Albert Calmette’nin Tüberküloz hastalığına karşı geliştirdiği Bacillus Calmette-Guerin (BCG) aşısının başarılı bulunmasıyla diğer ülkelere de ulaştırıldığını kaydetti.
Osmanlı İmparatorluğu’nun salgından 19. yüzyıl ortalarında etkilendiğini paylaşan Doç. Dr. Yıldız, “1839’da Sultan 2. Mehmet ve 1861’de oğlu Sultan Abdülmecit Tüberküloz nedeniyle ölmüştür. 1. Dünya Savaşı’nın getirdiği yoksullukta Anadolu’ya yayılmıştır. 1950’li yıllarda en sık ölüm nedenidir.” dedi. Ülkemizde veremle savaş tarihine de değinen Yıldız, “1906, İstanbul’da veremli çocuklar için ilk sanatoryum Şişli Etfal Hastanesi’nde açıldı. 1918 yılında İstanbul Verem Savaş Derneği, 1924 yılında Heybeliada Sanatoryumu açıldı. 1930 yılında Umumi Hıfzıssıhha Kanunu çıkarıldı. 1948’de İstanbul Verem Savaş Derneği Başkanı Prof. Dr. Tevfik Sağlam önderliğinde bir araya gelen 42 ildeki derneklerle “Ulusal Verem Savaş Derneği” kuruldu. 1973 yılında “Türkiye Ulusal Verem Savaşı Derneği, 1987 Türkiye Ulusal Verem Savaş Dernekleri Federasyonu kuruldu. 11.04.1949 tarihinde ise 5368 sayılı ‘Verem Savaş Hakkındaki Kanun’ çıkarıldı” diye konuştu.

Sadece tıp değil, sanat tarihini de etkilemiştir
Tüberküloz hastalığının yalnızca tıp alanında değil, sanat alanında da etkileri olduğuna değinen Düzce Üniversitesi Öğretim Üyesi, sunumunda sanat tarihine yansımalarını örneklerle anlattı.
Ülkemizde Tüberkülozla savaşta hep başarılı bir grafik izlendiğine vurgu yapan Doç. Dr. Yıldız, Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre Türkiye’nin en çok vaka olan 30 ülke arasında olmadığına dikkat çekti. 2030 yılında dünyada Tüberküloz hastalığının elimine etmenin hedeflendiğini belirten Yıldız, Ülkemizdeki Tüberkülozlu hasta sayısının her yıl azalmaya devam ettiğini ifade etti. 2020 yılında Düzce’de 53 kişiye Tüberküloz hastalığı teşhisi konduğu bilgisini paylaşan Doç. Dr. Yıldız, Covid-19 pandemisinin Tüberküloz kontrolünü olumsuz etkilediğini de sözlerine ekledi. Tüberkülozun insanlık var olduğundan beri bir halk sağlığı sorunu olduğunun altını çizen Düzce Üniversitesi Öğretim Üyesi, “Günümüzde hala sorun olmaya devam etmektedir. Etkin sağlık politikaları ile elimine edilmeye çalışılmakta. Düzce Üniversitesi olarak da etkin bir ekiple Tüberküloz ile savaşmaktayız” şeklinde konuştu.
Konferans, katılımcıların sorularının cevaplandırılması ve sonrasında Düzce Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İdris Şahin’in plaket takdimi ile sona erdi.


Güncel 2.04.2021 16:24:22 0