Tarih: 07.02.2021 09:39
Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı, “Temel bilim olmadan gelişmiş ülke olamayız”
Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı, sosyal medya platformu Instagram üzerinden gençlerin canlı yayın konuğu oldu. Bilim ve Teknoloji’nin konuşulduğu programda gençlerin sorularını cevaplayan Başkan Yazıcı, temel bilimlerin önemine vurgu yaparak, “gelişmiş ülkelerde en başarılı çocukları ya fizikçi ya kimyacı ya da matematikçi yaparlar” dedi.
Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı, sosyal medya platformu Instagram üzerinden canlı yayınlanan ‘Bilim ve Teknoloji Kürsüsü’ programında gençlerin konuğu oldu. Orhan Şengün moderatörlüğünde gerçekleşen programda Başkan Yazıcı, teknoloji temel bilimler ve gençlere tavsiye konularında açıklamalarda bulundu. Başkan Dr. Şadi Yazıcı,” Temel Bilim olmadan gelişmiş ülke olamayız. Olmakta mümkün değildir. Temel Bilim olmadan hayvancılıkta yapamazsınız, tarım da yapamazsınız. Uygulamalı, mühendislik ve tıpta temel bilim olmadan, fizik, kimya, biyoloji ve matematik gelişmeden, tıpta veya mühendislikte gelişme sağlayamazsınız. Dolayısıyla birlikte gelişecek dalları biz bu üniversitede ortaya koymaya çalışıyoruz. 8 tane hocamız ve 25 tane sanayicimiz ile başladık. Hocalarımızın sayısı 15’i buldu. Onların ve sanayicilerimizin katılımıyla kimsenin birbirinden farkı olmayan ve herkesin eşit olduğu bir vakıfla temel bilimler konusunda Türkiye’de bir farkındalık oluşturmaya çalışıyoruz” dedi.
“Gelişmiş ülkelerde en başarılı çocukları fizikçi, kimyacı yaparlar”
Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı,” Türkiye’de maalesef temel bilimler çok geç kalınmış bir konu. Temel bilim Türkiye’de en eski üniversitemiz İstanbul Üniversitesi ve teknik üniversitedir. Ama Teknik Üniversite’de 1930’larda kurulmaya çalışılan ve daha sonra bir yangın nedeniyle 1950’lilere kadar kalan ve sonra 80’lere gelindiğinde Temel Bilimler Üniversitesi’nin Fen Fakültesi kısmının sonra Fen-Edebiyat gibi sulandırılması. Bu olmaz. Fen yapacaksanız edebiyat yapmayacaksınız, edebiyat istiyorsanız Fen yapmayacaksınız. Bunların ikisinin dengesini iyi korumak lazım. Birleştirmemek lazım. İstanbul Üniversitesi ’de keza öyle. İlk aslında kurulan Temel Bilimler ODTÜ ile başlar. 1956 yılında. ODTÜ’de 1960 ile 1970 yılları arasında teorik ve temel fizikle beraber diğer biyoloji ile beraber biraz geç kalınsa bile başlayan ilk üniversitedir. İTÜ, ODTÜ ama maalesef ben 80’li-90’lı yıllarda da gördüğüm bir şey var. Biz de öyle bir noktaya geliniyor ki Temel Bilim konusu ortaya konmuyor. Dünyada gelişmiş ülkelerde şöyle bir şey vardır. Eğer ki bir sınıflandırma yapacaksınız gelişmiş ülkelerde en başarılı çocukları ya fizik ya kimya ya da matematikçi yaparlar. Biz ise ya mühendis ya da doktor yaptık. Temel Bilimlerde mühendislik dominanttır. Ben ilk zamanlar hatırlarım Bilgisayar Mühendisliği, Elektronik Mühendisi, Doktorluk vs. ne istiyorsun.”
“Yeni bilgi edinmekten kaçınmayın”
Gençlerin büyük fırsatları olduğunu belirten Başkan Dr. Şadi Yazıcı,” Gençlerin büyük fırsatı var. Şu anda Youtube’de isteyip de, az önce bahsettim Albert Einstein İzafiyet Teorisi’nden tutun, siz bir kuantum fiziğinin en iyi şekilde anlatacak insanların Youtube koyduğu videolar var. En iyi öğretmenlerden ders alabilirsiniz. Çok güzel bir şey. Uygulamanın gerektiği eğitimler geçerli, teorik olarak tahtaya yazılan eğitimleri ben evde alabiliyorum. Birçok üniversite artık online eğitim de veriyor. Dünyanın en iyi hocalarından online eğitim alabiliyorum. Uygulamalı bilim ve uygulama işlerde yapacak yeni standartlar oluşturmak lazım. O açıdan baktığımız zaman arkadaşlarıma söyleyeceklerim bunlar. Okumayı sakın bırakmayın. Dijital de olsa okuyun. Yeni bir bilgi edinmekten kaçınmayın. Her edindiğiniz bilgiden bir önceki kişi siz değilsiniz. Farklı bir kişisiniz” dedi.
“Herhangi bir cihaz aldığım zaman sabaha kadar uyuyamam”
Elektronik ve dijital elektroniğe olan ilgisini anlatan Başkan Yazıcı,” Çocukluğumuzda bizim en çok koleksiyonumuz kalem ve pul koleksiyonumuz vardı. Bir ara para koleksiyonum vardı. Ama elektronik ve dijital elektronik koleksiyonu yapmak hiç aklıma gelmedi. Aldığım cihazı sevdim. Elden çıkarmadım, sakladım. Hala da yeni bir cihaz çıktığı zaman bu bilgi işlem teknolojilerinde olabilir, ya da iletişim teknolojilerim de olabilir. Herhangi bir cihazı aldığım zaman o gün sabah kadar ondan uğraşmadan yatamam ve uyuyamam. Hala merakım vardır. Onunla da duygusal bir bağ oluşturuyorum. Sonra onları saklıyorum. Sakladıkça birikiyor. Biriktikçe sergi oluşuyor. Her dönemin teknolojisi olduğu için ‘Teknoloji’nin Serüveni’ olarak dönüştü. Mesela telefonlarım, kullandığım bilgisayarlar, 48kb’dan bahsediyorum. Öncesinde 16kb’lık bilgisayar da var. İnternetten buldum aldım. Çok ilginç cihazlar var bende. Kullanmadığım ve daha sonra elde ettiğim cihazlar da oldu. Kullandıklarım bile yeterince bir serüven oluşturdu ve Bilim Merkezi’nde sergiliyoruz” dedi.
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —