Merhaba çok kıymetli okuyucularımız,
6 Şubat depremi, Osmaniye’nin tarihinde derin izler bırakan en büyük felaketlerden biri oldu. O gün sadece binalar değil, umutlar, hayatlar ve emekler de yerle bir oldu. Neredeyse Osmaniye’deki yapıların yüzde altmışı ağır hasar gördü ya da yıkıldı. Ancak aradan geçen zamanda, yaraları sarmak yerine yeni yaralar açan uygulamalara şahit oluyoruz.
Deprem sonrası yeniden yapılanma sürecinde, bazı çevrelerin ihaleleri fırsata çevirdiği, vatandaşın sırtına yük bindirildiği konuşuluyor. İhalelerin büyük kısmının Ankara merkezli firmalara verilmesi, yerel denetimi zayıflattı. Bu firmalar, adeta “biz ne dersek o olur” mantığıyla hareket ediyor. Olan ise, yine vatandaşa oluyor. Emeğiyle, alın teriyle kazandığı evini kaybeden insan, şimdi aynı evin yenisini alırken ciddi bedeller ödemek zorunda kalıyor.
Osmaniye büyük bir kent değil; burada yaşam standartları, gelir düzeyleri bellidir. Burası Ankara ya da İstanbul değil. İnsanlar burada yıllarca çalışıp bir ev sahibi olmanın hayalini kuruyor. Lütfen bu kentin insanına bir kez daha yük bindirmeyin. Zaten bir felaket yaşamış bu insanlara, bir de ekonomik felaket yaşatmayın.
Akyar TOKİ’de Neler Oluyor?
Depremzedeler için yapılan TOKİ konutlarında da dikkat çeken olaylar yaşanıyor. Akyar TOKİ’deki konutlarda yönetimi devralan firmanın, ev sahiplerinden 1.118 TL aidat talep ettiği belirtiliyor. Fakat bu ücretin gerekçesi ne net açıklanıyor, ne de herhangi bir fatura düzenleniyor. “Çevre bakımı ve apartman temizliği” adı altında alınan bu ücretin karşılığında ise, ortada ne düzenli bir bakım ne de temizlik hizmeti var.
Bu konutlarda oturan vatandaşlar, defalarca bu konuyu dile getirmelerine rağmen bir çözüm bulunmadı. Osmaniye şartlarında 1.118 TL aidat çok ciddi bir rakamdır. Üstelik burada oturanların çoğu zaten maddi sıkıntı içinde, birçoğu depremden sonra hayatını yeniden kurmaya çalışan insanlar. Evinde ekmek pişirmek için hesap yapan bir insandan bu denli yüksek aidat talep etmek vicdana sığar mı?
Yetkililere buradan açık çağrıda bulunuyorum:
Depremzede vatandaşlarımızı daha fazla yormayın. Onların yükünü azaltmak, yaşamlarını kolaylaştırmak sizin göreviniz. Bu insanlar zaten bir travma yaşadı, şimdi bir de bürokrasi ve haksız taleplerle mücadele etmek zorunda kalmasınlar.
Deprem, bu şehirde yalnızca binaları değil, insanları da yıktı. Artık onları yeniden ayağa kaldırmanın zamanıdır. Ama bunu yaparken kimsenin sırtına yeni bir yük, yeni bir acı bindirmeyin. Çünkü Osmaniye’nin insanı, bir depremi zaten yaşadı… İkinci bir depremi, vicdanlarda yaşatmayın.
