Prof. Dr. Mustafa Fedai Çavuş


Su


Dünya yüzeyinin yaklaşık yüzde 80 civarı alanı su ile kaplı. Bu suların ise yaklaşık yüzde 97`si okyanuslar ve denizlerden oluşuyor. Diğer bir ifade ile tuzlu, dolayısı ile kullanım için çok uygun değil. Geriye kalan yüzde 3`lük su miktarı tatlı sulardan oluşuyor. Tabi onunda kendi içinde bir dağlımı var. Tatlı suyun yüzde 68,3`ü buzullar ve buzdağı, yüzde 31.4`ü ise yeraltı suyu. Tatlı suların sadece yüzde 0,3`ü yüzeyde ulaşılabilir konumda. Yüzeydeki bu tatlı suların yüzde 87`si göller, yüzde 11`i bataklıklar ve yüzde 2`si ise nehirlerden oluşuyor. Dünya nüfusunun 1900`lerin başında 1.5 milyardan bugün 7,5 milyara ulaştığı düşünülürse kullanılabilir suyun önemi biraz daha anlaşılabilir. Su kaynakları açısından dünya ülkeleri değerlendirildiğinde birinci sırada Brezilya`yı görüyoruz. Rusya ve ABD onu takip ediyor. Türkiye ise bu sıralamada 42. olarak yer alıyor. Dünyadaki tatlı suların yüzde 16`sı Amazon nehrine ait. Dolayısı ile Amazon nehri havzasındaki ülkeler bu konuda rahatlar. Benzer şekilde Nil nehri havzası da etrafındaki ülkeler için önemli bir kaynak. Mevcut durumda Türkiye kırmızı alarm verme sınırında yer alıyor. 2040 yılı su kaynakları projeksiyonuna göre Türkiye ve çevresi aşırı kuraklık riski ile karşı karşıya kalacak olan ülkeler içersinde yer alıyor. Rusya`nın altında kalan Orta Asya coğrafyası ile Çin ve Hindistan, Meksika, Kuzey Afrika ve Avustralya kuraklık ile karşı karşıya kalacak ülke ve bölgeler. Suyun kullanım alanlarına göre dağılımına baktığımız zaman Dünya ve Türkiye arasında Tarım sektöründe bir yakınlık var. Suyun yüzde 71`i dünyada tarım için kullanılırken Türkiye`de bu oran yüzde 73. Sanayide kullanım dünyada yüzde 18, Türkiye`de yüzde 11. Türkiye`de evsel kullanım yüzde16, dünyada ise yüzde 11. Temizlik imandandır diyerek evsel kullanımdaki fazlalılığı açıklayabiliriz. Ülkemizde halihazırda su açısından en riskli illerin başında İzmir geliyor. İstanbul, Kocaeli, Çanakkale, Hatay illerinin bulundukları su havzaları açısından riskli iller. Ülkemizin en önemli su havzaları Fıra-Dicle, Seyhan-Ceyhan, Kızılırmak ve Yeşilırmak olarak sayılabilir. Su hayatın kaynağıdır dolayısı ile etkin ve verimli bir şekilde kullanılması gerekmektedir. Türkiye`de hala evlerinde çeşme suyu olamayan insanlar bulunmaktadır. Evlerde kullanılan suların sağlığı konusunda da maalesef çok iyi durumda değiliz. Özellikle tarımda bilinçsiz kullanım su kaynaklarında azalmaya yol açarken sanayi ise su kaynaklarının kirlenmesine neden olmaktadır. Dünya nüfusunun 2 milyardan fazlası temiz suya ulaşım imkanından yoksun olarak yaşıyor. Dünyadaki her 10 kişiden 3?ü temiz ve evde musluktan akan sudan mahrum. Gelecek yıllarda temiz su konusundaki kıtlığın bazı bölgelerde ırk, kabile ve siyasi grup savaşlarına yol açabileceği, gelecek 10 yıl içinde ulusal ve küresel gıda pazarlarında aksaklıklara ve ülkeler içinde veya devletler arasında gerilime neden olma potansiyeli taşıdığı belirtiliyor. Osmaniye su kaynakalrı açısından oldukça iyi durumdadır. Ceyhan nehri ve kolları en önemli su kaynağıdır. Bu nehir üzerinde kurulu olan Aslantaş ve Berke barajları hem enerji hem de sulama açısından ilin önde gelen yatırımlarıdır. Bu zenginliğe rağmen ilin içme suyunun neredeyse yarısı kuyu sularında oluşmaktadır. Yaz aylarında su sıkıntısı yaşanan yerler mevcuttur. Osmaniye`nin tarım ağırlıklı yapısı nedeniyle bilinçsiz su tüketimi ve tarımsal ilaçlar nedeniyle su kirliliği yaşaması önemli bir problem olarak karşımıza çıkmaktadır. Sözün özü su hayattır. Hayatımız için bilinçli su kullanalım, suyumuzu koruyalım. Kalın sağlıcakla.
  • Cuma 23.4 ° / 11.5 ° Güneşli
  • Cumartesi 26.3 ° / 12.5 ° Güneşli
  • Pazar 26.5 ° / 13.3 ° false