Dr. Alaiddin Koşar


Ülkenizi Sevin

Ülkenizi Sevin


Değerli okurlar, Türkiye’nin toplumsal yapısında gençlik olarak adlandırılan yaş aralığı 15-25tir. Bu yaş aralığındaki gençlerin yarısından fazlasının ağzından hep bir gelecek kaygısı, başka bir ülkede yaşama hayali gibi ifadeler duyarız. Bu konuda haklılar ya da haksızlar gibi yorum yapmak bana düşmez. Herkesin yaşam tarzı, hayattan beklentileri, gelecek planları ve en önemlisi de hayatta kalabilme çabası farklılık gösterir. Bu yüzden insanları tanımadan yargılamak sadece benim değil kimsenin haddine değildir.

Ancak bu gençlik diye adlandırılan yaş grubuna birkaç tavsiyede bulunmak isterim. Sevgili gençler yurt dışına fırsatınız varsa mutlaka gidin tabi. Dil öğrenmeye gidin, belirli bir süre eğitim amaçlı gidin, hatta tatile gidin ama ülkenizi geride bırakıp başka topraklara ömürlük gitmeyin. Çünkü burada bulduğunuz sıcaklığı, samimiyeti, aile ortamını, kültürünüzü oralarda bulamazsınız. Hatta bazı ülkelerde sizleri o kadar dışlarlar ki hayalini kurduğunuz o yerlerden nefret ederek ülkenize geri dönersiniz. Bundan dolayı yurt dışını sadece kendinize bir şeyler katmak amacıyla belirli bir süreliğine tercih edin, ömürlük değil…

Şimdi bazılarınız diyordur işsizlik var iş bulamıyoruz bu yüzden gitmek istiyoruz. Haklısınız. Özellikle salgınla birlikte işsizlik oranı daha da arttı. Ama şunu unutmayın ki bu salgın tek bizim ülkemizi değil tüm dünyayı vurdu. Tüm ülkelerde işsizlik arttı. Burada iş bulamayıp başka ülkelerde bulurum hayali ile giderseniz yanılma olasılığınız yüksektir. Belki bulursunuz ama inanın istediğiniz, hayalinizdeki iş olma olasılığı düşüktür. Ülkenizde kalıp öğretmen olun, doktor olun, memur olun, bir işletmede çalışan personel olun, avukat olun, asker olun, polis olun, olun da olun. İnanın bizde meslek de çok iş fırsatı da çok. Yeter ki  kendinizi geliştirin. Bu noktada bir eleştiri de yapmak istiyorum gençlere. Bir akademisyen olarak şunu görüyorum ki öğrenciler okula gelip gidip dersleri geçip diplomasını alarak mezun olur olmaz iş bulacaklarını düşünüyorlar. Gönül ister ki böyle olsun ama kalabalık bir ülkede fazla insan fazla rakip demektir. Rakiplerinizi geçebilmek için de eğitim-öğretim sürecinizde kendinize ek bir şeyler katmanız lazım. Farklı bir dil öğrenin ama o dili çok iyi öğrenin. Bilgisayar programları öğrenin. Zorunlu stajınız yoksa bile her tatil döneminde gönüllü staj yapın, tecrübe kazanın ve çevrenizi genişletin. Gönüllü etkinlikler yapın. Aynı anda farklı bir bölümde açıköğretim ile ikinci üniversiteyi okuyun. Yüksek lisans yapın, doktora yapın. Ama sadece okulu diploma olarak görmeyin. Mezun olunca elinizde sadece diplomanız olmasın. Şunu da unutmayın ki işveren siz olsanız siz de en iyi personeli seçmek istersiniz. En iyisi olabilmek için de çok çalışmak ve kendinize ek bir şeyler katmanız gerektiğini de unutmayın. Bunları yapmayıp sadece diploma alarak gelecek kaygısı yaşamak ne kadar doğru bir yaklaşım dersiniz?

Sevgili gençler bu ülkede hepimize iş de var aş da var. Yeter ki çalışın, kendinizi geliştirin ve pes etmeyin. Sıkıntılı zamanlar elbet olacaktır. Belki bir belki iki yıl gecikmeli olarak istediğinizi alacaksınız. Ama göreceksiniz ki kiminiz polis olarak kiminiz öğretmen olarak kiminiz bir işletmede yönetici olarak kiminiz avukat olarak kiminiz memur olarak bu ülkede kendinize yer bulacaksınız…

GÜNÜN SÖZÜ

VATAN AŞKINI ARTIRMAK İÇİN EN EMİN YOL, BİR MÜDDET YABANCI BİR MEMLEKETTE KALMAKTIR (William Shenstone)

  • Perşembe 31.3 ° / 19 ° Güneşli
  • Cuma 30.8 ° / 18.4 ° false
  • Cumartesi 28.5 ° / 15.2 ° Güneşli