Tarih: 25.10.2016 06:01

Hz. Ömer Başbakan Olsaydı?

Facebook Twitter Linked-in

Bu günlerde vatandaşlar olarak neler duyuyoruz, neler. Bu kadar işsizliğin had safhada olduğu, fakirliğin kader durumunda yaşandığı ülkemizde iktidar mensupları ve yakınlarının HELAL (!) kazançla trilyonluk servet edindiklerini duymak vatandaşı çok etkiliyor çok. Bırakın trilyonluk serveti sayın başbakanın kolundaki saatin değeri bile çoğu vatandaşın arabasının iki katından fazla. Sadece koldaki saatin fiyatı ortalama 45-50 Milyar lira olduğu söyleniyor. Her lafında fakir fukara, garip guraba edebiyatı yapan sayın başbakan İlhan Kesicinin deyimiyle milleti cahil cühela zannetmekte. Oğlun 200 tır taşıma kapasiteli bir gemiyi iki buçuk trilyona almış, yine ABD de ve İstanbul?da trilyonluk villalar almışlar, düne kadar onları okutacak para bulamıyordun, bu ne iştir dendiğinde ne cevap veriyor bilemiyorum. Yapacağı açıklamanın da fazla bir önemi yok aslında. Bu gün otuz yıllık Üniversite hocasının 1200TL maaş aldığı, ders ücretinin 5(sadece beş) TL olduğu ülkemizde, hizmetimiz kadar yaşı olmayan gençlerin dört buçuk senede edindikleri servet ne sünnetlerinde biriken parayla, ne de başka bir şeyle izah edile bilinir. Esas milleti hayal kırıklığına uğratan, iktidar partisinin oylarının erozyona uğramasına sebep olacak durum, bu dengesiz kazançların,dinimizi iyi bilen, hatta imam hatip okulu mezunu olduğu için Hz.. Ömer adaletini ve yönetimini daha iyi bilmesi gereken sayın başbakan döneminde olması çok manidar. Sizce gelir dağılımının bozuk olduğu, işsizliğin kol gezdiği Türkiye şartlarında Hz. Ömer başbakan olsaydı koluna 50 Milyarlık saat takar mıydı? Veya yakınlarının trilyonluk servet edinmelerine seyirci kalır mıydı? Yoksa Cumhurbaşkanlığı gibi suni kriz çıkarıp, askerle, anayasal kurumlarla kavgalı görünüp milleti meşgul etmeye mi çalışırdı? Pazar günü seçimler var, iyi düşünelim. Durmak yok yola devam sloganını kullananların, şimdiye kadar gittikleri yolun yol olup olmadığına iyi karar verelim. Yukarda anlattığım yol yolmudur, Allah aşkına. Bunlara oy verirsek, bir gemi yetmez, bir filo oluştursunlar, birer villa yetmez 600 villa alsınlar anlamına gelmez mi? Yine bu zihniyete oy verirsek Türkiye?de önce 24 sonra 36 etnik kökenden bahsedenler, yarın 72;5 etnik kökenden bahsederlerse, Abdullatif Şener?in dediği gibi ayrıştırmayı, bölünmeyi desteklemiş olmaz mıyız? ABD de gerçekten 72;5 etnik köken var ama ABD başkanı birliği teşvik ederek tek bir Amerikan Milleti yaratmaya çalışıyor. Son duygu sömürüsü, ?tek başına iktidara gelemezsem siyaseti bırakırım? sözüne itibar etmemek lazım, tıpkı yönlendirme amaçlı yapılan anketlerin sonucuna inanmamamız gerektiği gibi.Unutmayalım ?Mezarlıklar kendini vazgeçilmez zannedenlerle doludur.? Fransız atasözünde olduğu gibi ?hiç kimse vazgeçilmez? değildir. Onun için yazımıza konu olan zihniyetin, tasfiyesi beklide her kesin hayrına olacaktır. Sizce de öyle değil mi? Öyleyse?




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —