Tarih: 25.10.2016 05:14

Kültürel Örgütlenmenin Eksikliği

Facebook Twitter Linked-in

Ali TIRAŞ Yazıyor (alitirash@yahoo.com) Bu köşeden, Osmaniye?nin daha demokratik bir ortama yönelmesi için ironik türde yazılar yazıyorum. Yaşadıklarımı, tanık olduklarımı sizlerle paylaşıyorum. Biliyorsunuz, gazetecilik her şeyden önce bir tanıklık mesleği. Yine, hepiniz çok iyi biliyorsunuz ki, değişim çok hızlı. Yaşamımızın her alanında, her geçen gün, yeni sorunlarla karşı karşıyayız. Koşullar değiştikçe gelenekçi çözümler bir işe yaramıyor. Hayat bizden yeni çözümler bulmamızı öneriyor. Biz ne yapıyoruz? İşinde titiz olmayan, bilgisiz, ilgisiz kişilere ve kurumlara başarı olanağı sağlarken, başarıları küçümseyen, başarısızlıkları abartan bir topluma dönüşüyoruz. Demokratik olana yönelmediğimiz için de birbirimiz üzerinde otorite kurmaya başlıyoruz. Geçenlerde, benim gazeteci arkadaşlarıma önerdiğim bir buluşmayıOsmaniye Valisi Celalettin Cerrah gerçekleştirdi. Ben, gazeteci arkadaşlara, ?Arkadaşlar? diyorum, ?Şuan sizin birbirinize yaptığınızı, çeyrek asır önce, bizim 70 km uzağımızdaki İskenderun?daki gazeteciler yapıyordu. Birbirini en ağır hakaretlerle suçluyorlardı, ama şimdi onlar mesleki sorunlarında birlikte hareket ediyorlar. Bu mesleğin etik değerlerinde bir bütünler. Siz bunu bir İl Kimliği?ndeki kentte niçin gerçekleştiremiyorsunuz?? Nihayet, İskenderunlu meslektaşlarımızla bizim yerel gazetecileri Vali Cerrah buluşturdu. Bu buluşmadan sonra yine hiçbir şey olmadı. Yine, 3 gazeteciler derneği de, birbirinin kuyusunu kazmakla meşgul. Bir de dördüncü dernek var ki, sadece adı var, dernek başkanı bir rivayete göre peygamberliğe soyunmuş? Tanıyana, bilene, buluşup, görüşüne, aşkolsun. *** Bir de Osmaniye?de siyasi partiler var. CHP, MHP ve AKP. Sıralamalarını tarihsel kimliklerine göre yaptım. Bu üç partimiz de, şu günlerde bir kongre sürecinden geçiyorlar. CHP, bu süreci 31 Mart 2012 tarihinde başlatacak görünse de şimdiden bu sürece girmiş gibi, AKP?de kongreler yapılıyor, bildiğiniz gibi parti içi demokrasileri liderlerinin otoritesine bağımlı, MHP?de Türkiye genelinde 3 Aralık 2011?de bu süreci başlattı ama, genel başkanın memleketinde üye kayıtlarında bir sorun yaşanıyor ve öncelikle bu sorunun çözümü bekleniyor, ama şimdiden saflar belirlenmiş durumda. Bu üç partide de tıpkı gazeteci derneklerinde olduğu gibi başarısızlığa prim veriliyor, başarılı olacak isimler yine dışlanıyor. Neler oluyor diye merak mı ettiniz? Örneğin, CHP ve MHP?de çok ilginç şeyler yaşanıyor. Sosyal Demokrat ve Ülkücü gözükenler, kendi partilerinde o malum zihniyetler tarafından içten içe zayıflatılmaya çalışılıyor? Benden tek tavsiye, bu partiler, parti kimliklerine sahip çıksınlar, gazete, dernek, vakıf, çeşitli oluşum, platform görüntüleri ile partilerini hedef alanlara karşı uyanık olsunlar. *** Kentin kültürel coğrafyasından da kaynaklanan sorunlar da yaşanıyor Osmaniye?de: Toplumsal ve ekonomik girişimlerde toplumsal maliyetler kadar toplumsal faydalar pek anlatılamıyor, bu konuda sivil kurumlar çok başarısız. Örneğin, bir ticaret ve sanayi odası, ziraat odası gibi kurumlar, kendi üyeleri ile irtibattan yoksunlar. Bir tüzel kişiliğe de sahip olan bu sivil kurumlar Allaha emanet. Ne esnaf, ne üretici, olup bitenlerin farkında bile değil, onları temsil eden kurumlar ne işle meşguller, herkes merak ediyor? *** Biliyorsunuz, Osmaniye bir liderin, Devlet Bahçeli?nin memleketi, ama bu kentin sosyolojik olarak, liderlik yapısı henüz incelenmiş, masaya yatırılmış değil. Osmaniye, lideri ile birlikte güvene dayalı bir ilişkiden yoksun? Bakın, bu konu, üniversitelerdeki sosyoloji ve antropoloji öğrencileri için güzel bir tez konusu. Bu konuda bilim insanları ve genç arkadaşlarımızla birlikte bu tezi birlikte hazırlamaya hazırım. Osmaniye?de, sosyal yaşam konusunda en yakın tanık benim. Son 30 yıldır bu kentin en yakın tanığı insanıyım. Benim yaşam biçimim de tamamen gazetecilik. Çünkü yaşamım boyunca başka bir iş yapmadım. Dün, bunu, ?Sen her gördüğünü yansıtmak zorunda mısın?? diyen eğitim kökenli AKP Osmaniye Milletvekili Adayı Abdülkadir Şahin arkadaşımla da tartıştım. Osmaniye?de Şanlıurfalı kökenli arkadaşım Şahin?e, hemşerilerinin Başak Gazetesi İnternet Sitesi?nde, AKP?ye ziyaret haberlerini de sundum. Ona, bu kentte kültürel kamplaşmaya hiç gerek yok anlamında sunduğum bu haber, umarım amacına ulaşmıştır. Evet, bildiğiniz gibi, Osmaniye?de insani boyut hiç dikkate alınmıyor, kent bir türlü yeni, çağdaş birimlerini oluşturamıyor. Ama ben gelecekten umutluyum. Şuan, Osmaniye?de, hizmet ettiği kente uyum ve devamlılık isteyen bir yönetici eksikliği var. Hiçbir yönetici başarısızlığı kabullenmek istemiyorsa da, her şey birbirine bağımlı gelişiyor. Bu gelişimden de umutluyum. Bir kentin can damarı belediye ise, bugün rasyonel biçimde belediyeciliği tüm faaliyetleriyle göğüsleyebilecek bir adayımız var: CHP?den Mimar Haydar Aktürk. Mimar Aktürk, kent ve çevre yaşamını insanla ilişkilendirecek, Osmaniye?de şaşkınlığa uğramış toplumu adamakıllı yönlendirebilecek bir yetiye ve yeteneğe sahip tek insan; iki yıl sonrasının Osmaniye Belediye Başkanı. Bu arada, MHP de, yeni il başkan adayı eski milletvekili Mehmet Kundakçı ile gerçek kimliğine kavuşacak gibi görünüyor? CHP?de ise, il başkanlığına yeniden İrfan Erdem?in seçilmesi gerekiyor. İl Başkanlığına ?Milletvekilliği adaylığı? ile bir süre ara veren Erdem?i, bugün Osmaniye?deki ekonomik, siyasi ve toplumsal koşullar zorunlu kılıyor. Erdem?e yakışan merkez ilçe başkanı adayı olarak da, Osmaniye?nin birçok kültürel olayında başı çeken, sivil örgütleri kendi çatısı altında buluşturan Çağdaş Yaşamı Destekleme (ÇYDD) Osmaniye Şube Başkanı Metin Önal?ı uygun görüyoruz. Çünkü CHP, bu toplumun tek ve değişmez partisi konumunu, toplum ve kültür endeksli politikalarıyla hala sürdürüyor. CHP, Türkiye?de halen, çağdaş ve sosyal yaşamın örgütlenmesinde tek umudumuz. Osmaniye?de kongre sürecini yaşayan iktidar partisi AKP?ye de, Osmaniye?de, çalışmalarını takdir ettiğimiz arkadaşımız Ömer Yağmur?u, Osmaniye?nin geleceği açısında yeniden AKP il başkanlığında görmek istiyoruz. Evet, Osmaniye?de kültürel örgütlenmenin eksikliğini, şuan yoğun biçimde hissediyoruz. Başarısızlığı yücelten, toplumu kendisiyle yabancılaştıran, kıytırık dernek ve kuruluşların bir an önce yaşamımızdan silinmesini diliyoruz. Öncelikle, her geçen gün komikleşen gazeteci derneklerinin, sosyal ve kültürel yaşamımızdan bir an önce gitmesini diliyoruz. Bu kentin, adam gibi yönetilmesini, bu kentte yaşananların toplumla paylaşılmasını umutla bekliyoruz. Evet, Yaşamımızda, Kültürel Örgütlenme Eksikliğinin Hissedilmediği Günleri Bekliyoruz!




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —