Tarih: 28.05.2020 11:29

RÖPORTAJ - Dünya devi BBVA'dan Türk ekonomisine ve bankalarına övgü

Facebook Twitter Linked-in

ISTANBUL (AA) - MURAT BIRINCI - BBVA Grup Üst Yöneticisi (CEO) Onur Genç, Türkiye'nin kamu maliyesi olarak güçlü oldugunu belirterek, "Bizim tabii dikkat etmemiz gereken ödemeler dengesi dedigimiz konu. Çünkü Türkiye çok uzun yillar cari açik vermis. Hükümetimiz çok dogru bir sekilde yeniden dengelenme süreciyle yillarin birikmis cari açigini düzeltmeye çalisiyor. Ülkemiz geçen yil cari açik degil cari fazla verdi. Bizim ödemeler dengesi, geçmis yillardaki cari açigin yarattigi dis kaynaklara bagimlilik konusunda dikkat etmemiz lazim. Onu yönetmemiz gerekiyor. Ülkemiz de su an onu yapiyor." ifadelerini kullandi.

Genç yasinda dünyanin en büyük bankalarindan Ispanyol BBVA'nin basina geçen Onur Genç, "Bankacilik Söylesileri" kapsaminda Türkiye'den Ispanya'ya uzanan yolculugu, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgininin global bankacilik sistemine etkileri, bankacilikta insan unsuru, Türkiye ekonomisi ve bankacilik sektörü basta olmak üzere pek çok konu hakkinda AA muhabirinin sorularini yanitladi.

SORU: "Dünyanin en büyük bankalarindan biri olan BBVA'nin tepesindesiniz. Global bankaciliktaki yeriniz nedir?"

Onur Genç: "BBVA olarak dünyanin en büyük bireysel ve ticari bankalarindan bir tanesiyiz. Bizim 30 ülkede ofisimiz var. 12 ülkede de uçtan uca dedigimiz bankalarimiz var. Uçtan uca banka dedigimiz nedir? Mevduatini toplar, kredisini verir, subesi ve mobil uygulamasi vardir, bütün bankacilik hizmetlerini uçtan uca yapar. 12 ülkenin disindaki 18 ülkedeki ofislerimiz; daha çok kurumsal bankacilik yaptigimiz, büyük müsterilere hizmet verdigimiz yapilar. Dünyada toplam 126 bin çalisanimiz var. Bu çalisan sayisiyla dünyadaki en büyük bankalardan biri oluyoruz.12 tane uçtan uca bankalarimizin oldugu ülkelerde de genelde ilk üçteki bankalardan biriyiz. Nerelerde variz? Ispanya'nin en büyük bankalardan biriyiz ve kökümüz Ispanya. 163 yil önce Ispanya'da kurulmus bir bankayiz. Meksika'daki açik ara en büyük banka biziz. Türkiye'de Garanti BBVA ülkenin önemli bankalarindan birisidir. Arjantin'de çok büyük bir bankamiz var. Peru'nun en büyük bankalarindan biriyiz. Kolombiya'daki en büyük bankalardan bir tanesi bizim. ABD'de önemli bir pozisyonumuz var, 100 milyar dolarlik bir aktifimiz var. ABD'de eyalet bazli yürüyen bir bankacilik sistemi var. Biz güney eyaletlerindeyiz. Teksas, ABD'nin en büyük ikinci eyaleti. Teksas'in en büyük 4. bankasiyiz. BBVA olarak toplamda 731 milyar avroluk aktifimiz var. Bu,Türkiye bankacilik sektöründen bir parça daha büyük. Dolayisiyla büyük ve genis,12 ülkeye yayilmis uluslararasi bankacilik yapiyoruz. BBVA'nin özü bu."


- Trabzon Anadolu Lisesi'nden Carnegie Mellon Üniversitesi'ne...


SORU: "Trabzon'dan Madrid'e uzanan yolculugunuzu anlatir misiniz?

Onur Genç: "Annem ve babam ilkokul ögretmeni. Trabzon'un Çarsibasi ilçesinde yerlesikler. Orada gittim ilkokula. Sonrasinda orta okul ve liseyi Trabzon Anadolu Lisesi'nde okudum. Üniversite sinavlarinda iyi bir derece elde ettim (Türkiye 5'incisi) ve Bogaziçi Üniversitesi'ni kazandim. Orada elektrik ve elektronik mühendisligi okudum (Okul birincisi olarak mezuniyet). Bogaziçi'nden sonra Türk Egitim Vakfi bursuyla ABD'ye gittim. Orada Carnegie Mellon Üniversitesi'nde iki yil isletme yüksek lisansi ögrenimi gördüm. Sonrasinda 2 yila yakin Teksas'ta American Airlines sirketinde çalistim. Daha sonra dünyaca ünlü danismanlik sirketi McKinsey'de çalismaya basladim. McKinsey, özellikle büyük kurumlara, onlarin performansini nasil artirabilir diye danismanlik hizmeti veriyor. McKinsey'de 13 yil çalistim. Bu sürede McKinsey'nin ilk Türk kidemli ortagi ve ilk Türk ülke genel müdürü oldum. 2012 yilinda da McKinsey'den Garanti Bankasi'na geçtim. Garanti Bankasi'nda Bireysel ve Özel Bankaciliktan sorumlu Genel Müdür Yardimcisi oldum. Sizinle de o dönemlerde tanistik."


- "Senede bir bayrami ailemle Türkiye'de geçirmeye gayret gösteririm"


SORU: "Garanti'deki görevinizden BBVA'ya geçis nasil oldu?"

Onur Genç: "BBVA, Türkiye'ye 2010'lu yillarda geldi. Garanti'de Dogus Holding ile ortakligi vardi. Zaman içinde BBVA, Garanti'nin kontrol hisselerini aldi. Su anda Garanti'nin yüzde 49,9'u BBVA'nin. Geri kalan yüzde 50,1'lik hisse de pay piyasasinda islem görüyor. O dönem Garanti Bankasi'nda çalisiyordum. BBVA ile tanismamiz böyle gerçeklesti. Garanti Bankasi dijitallesme alaninda çok iyi bir banka. Ben rakam odakli bir adamim, rakamlara bakarak bunlari söylüyorum. Demek ki biz de o dönem iyi isler yaptik ki BBVA, 'ABD'de önemli bir bankamiz var, oraya genel müdür ariyoruz, ilgilenir misiniz?' dediler. BBVA'ya öyle bir geçis oldu. 2017 yilinda BBVA'nin ABD'deki bankasinin basina genel müdür olarak geçtim. 2017 ve 2018 yillarini orada geçirdim. Tabi Garanti Bankasi'nda ögrendiklerimizi, yaptiklarimizi ABD'de tekrarlayinca oradaki rakamlar da çok iyi gitti. Rakamlar iyi olunca BBVA Yönetim Kurulu, 2018'in sonunda tüm dünyanin genel müdürlügü görevini teklif etti. O çerçevede 2019'un basi itibariyla BBVA'nin Global Genel Müdürü oldum."

SORU: "Türkiye'ye siklikla gelebiliyor musunuz?"

Onur Genç: "Madrid bazli çalisiyorum. Esim ve iki çocugumla birlikte Madrid'deyiz. Çocuklarim lisede okuyor. Firsat buldukça Türkiye'ye geliyoruz. ABD'de iken uzun mesafeden dolayi çok gelemiyorduk Türkiye'ye. Ama senede bir bayrami Türkiye'de ve Trabzon Çarsibasi'nda yasayan ailemin yaninda geçirmeye gayret gösteriyorum. Dolayisiyla Trabzon'u ve Trabzonspor'u seviyorum. Oglum ve ben Trabzonsporluyuz. Her maçtan önce formamizi giyip öyle seyrediyoruz maçlari. Trabzon ile baglanti devam ediyor. Renktas olmasi sebebiyle de Barcelona'yi destekliyorum."


- "Bankalar Kovid-19 salginina hazirlikli yakalandi"


SORU: "Koronavirüs salgini bütün sektörleri etkiledi. Bankacilik da bunlarin basinda geliyor. Global bankacilik bu süreçte nereye dogru evrilecek, orta ve uzun vadede salginin etkileri neler olacak?"

Onur Genç: "Bu soruyu ikiye böleyim. Ilk olarak mali ve finansal anlamda salgin bankacilik sektörünü etkiliyor mu ya da nasil etkiliyor konusunu konusalim. Ikinci olarak da is yapis sekilleri konularini konusalim. Öncelikle sunu söylemeliyim; bu kriz 2008-2009 finans krizi ya da Türkiye'deki 2001-2002'deki krizler gibi bankacilik köklü, nedenli bir kriz degil. Bankacilik sektörüne sirayet eden krizler, kilcal damarlar gibi bütün ekonomiyi bir anda daha sonra vurabiliyor. Dolayisiyla bu vaziyetin iyi tarafi, onu söylemekte fayda var. Pandemi saglik kaynakli bir kriz. Dünya bankalarina baktigimda bu salgina genel itibariyla hazirlikli yakalandilar. 2008 krizine baktigimiz zaman ABD ve Avrupa bankalarinin sermaye yeterlilik rasyolari (SYR) yüzde 7'ler civarindaydi. Sermaye bankalarin kani gibidir. Sermaye olmadan bankalar çalisamaz. Ayni rasyo bu sene basinda Avrupa'da yüzde 13'ler, ABD'de yüzde 12'ler seviyesindeydi.

Dolayisiyla bankalarin daha hazirlikli oldugu, böyle bir krizi gögüsleyebilecegi bir dönemden bahsediyoruz. Bankacilik sektörünün sihhati ile alakali olarak her zaman likiditesine ve sermayesine bakmamiz lazim. Bu iki ölçege baktigimda ne ABD ve Avrupa'da ne de global büyük bankalarda önemli bir sikinti çikacagini düsünmüyorum. Bu salgin bir küresel bankacilik krizine dönüsmez. Ama salginin etkisi ne olacak? En büyük etkiyi karlilik ve kredi maliyetlerinde, kredi batik maliyetlerinde yükselis olarak görecegiz. Ekonomi iyi oldukça bankalar iyi, ekonomi kötü olunca bankalar kötü. Operasyon gösterdigimiz ülkelere baktigimizda neredeyse her yerde ciddi bir negatif büyümeden bahsediliyor. Ekonomilere ciddi sok oldu. Dolayisiyla belirli sektörlerde, bazi müsteri segmentlerinde özellikle küçük isletmelerde, bireysel tarafta, bireyselin bazi ürünlerinde ciddi batik maliyetleri ile karsi karsiya kalabiliriz. O da karliliklari etkileyecektir. Bu da bir miktar sermayeyi etkileyecektir. Kisaca, karliliklar ciddi etkilenecek olsa da sermaye tarafinda yeterince tampon oldugunu düsünüyorum. Bankalarin da bu vaziyete gögüs gerebileceklerini düsünüyorum.


Ikinci tarafa geçersem, bankalarin is yapis sekli ve isleyisi nasil etkilenecek? Özellikle dijital tarafta teknolojiyi iyi kullanan bankalar bu dönemde daha iyi gittiler. Kimse geleneksel kanallari kullanmadigi ve subelere gidemedigi için dijital kanallari daha çok kullanmaya basladilar. Bizim dünya genelinde dijital kanallardaki islem hacmimiz bu dönemde yüzde 32 artti. Kriz öncesi haftalar ile kriz sonrasi haftalara baktigimda yüzde 32 dijital kanallarda daha çok islem var. Dolayisiyla müsterilerin dijital kanallari daha çok sahiplendigi ve kullandigi bir dönemden bahsediyoruz. Bankalar sadece dijital degil uzaktan iletisimle kullanilan kanallari da yogun olarak kullandi. Çalisan video karsisinda, müsteri ile fiziksel bir mekanda bulusmuyor ama, ekran üzerinden görüsüyor. Tipki simdi sizinle yaptigimiz gibi. Dijital ve remote (uzaktan) kanallarda çok ciddi artislar görüyoruz. Bankalarin biraz daha bu kanallari önemsedigi, biraz daha yukari çektigi bir dönemden geçecegiz. Önemli bir etkilenme de bu."


- "Garanti BBVA, bütün ülkelerimiz içinde bir numara"


SORU: "Salgin döneminde dijitallesmeyi dogru yapabilen bankalar bir adim öndeydi. BBVA ve Garanti BBVA'da salgin döneminde rakamlar nasil oldu?"

Onur Genç: "Dijital isinde hem BBVA hem de Garanti BBVA olarak çok iyi rakamlarimiz var. Çok iyi pozisyondayiz. Hem dünyada hem de Garanti BBVA'da sunu gördük; salgin aslinda bizi test etti. 'Hakikaten iyi misin?' diye zorladi. Bizim isimiz süreç isidir. Bazi dijital is süreçlerimizde müsteriye sürecin bir dalinda hala 'subeye git' diyoruz. Ama sube kapali, müsteri subeye nasil gitsin. Bu tip süreçleri görmemizde, onlari tekrar test etmemizde ve iyilestirmemizde iyi de bir vesile olacak bu vaziyet. Is yapis sekilleri itibariyla kanal yapisinin, müsterilerle iletisim yollarinin daha degistigi bir yere dogru evriliyor sektör. Garanti BBVA'da rakamlar çok güçlü oldu. Türkiye'de, bizim iyi olan seylerimize 'iyi demekte' zorlaniriz bazen. Türkler olarak hep daha iyisini ve daha fazlasini istegimiz için. Garanti BBVA, dijital konusunda muazzam bir bankadir. Bizim genel rakamlarimizda da Garanti BBVA'nin rakamlarinda da bu gözüküyor.

Garanti BBVA'nin 8,8 milyon dijital müsterisi, 8,2 milyon mobil müsterisi var. Bu dönemde yüzdeler olarak baktigimizda aktif müsteriler içinde dijital kanallari kullananlarin payi yüzde 76'ya çikti. Dijital kanallardan yapilan satislara ürünlerin gelirlerini dikkate alarak baktigimiz zaman nisan ayinda yapilan toplam satisin yüzde 60'inin dijital kaynakli oldugunu görüyoruz. Daha önceki aylarda bu oran yüzde 50 seviyesindeydi. Mart ayinda hep siçrama trendini gördük. Nisan rakamlari bunun biraz daha üzerinde. Garanti BBVA, BBVA dünyasinda hem müsterilerin dijital olma yüzdesi hem müsterilerin dijital kanallari kullanarak ürün satin almalari konusunda açik ara önde. BBVA da dijital olmayi kendine hedef edinmis bir bankadir. Garanti BBVA, bütün ülkelerimiz içinde bir numara. Garanti BBVA çok iyi gidiyor. Bu kriz zamaninda 3,6 milyon Garanti BBVA müsterisi dijital kanallari ayni gün içinde kullanmak istedi. Bu bir rekordu. 3,6 milyon müsteriye ayni gün içerisinde hizmet etmek, dijital kanallari ayakta tutmak muazzam bir basaridir. Garanti BBVA, bunu basarmis bir bankadir. Garanti BBVA, hem sektörde hem de dünyada çok iyi banka."


- "Datayi iyi kullanirsan kredi maliyetleri sifirlanir"


SORU: "Fintech, bankacilik sektörünün neresinde? Yapay zeka, nesnelerin interneti gibi bir konular hayatimiza girdi. Yakin dönemde hangi yeni kavramlari duyacagiz?"

Onur Genç: "Hem nesnelerin interneti hem de yapay zeka konusunu aslinda ayni semsiyenin alt parçalari olarak düsünüyorum. O semsiyenin 'data' oldugunu düsünüyorum. Data çok önemli. Nesnelerin interneti ya da yapay zeka aslinda datayi alip, harmanlayip müsterilerin faydasina ne çikarabilirim ile ilgili arayislardir. Bunlar degisik yollardir ama özünde data vardir. Data, krizde daha önemli hale gelmis olabilir ama krizden bagimsiz önümüzdeki dönemde bankalarin ve aslinda her sektörün çok fazla yogunlasmasi gereken konulardan biri olacak. Datayi, su anda olusan yeni gündemlerden çok daha farkli ve daha önemli ve yüksek bir yere koyarim.

Örnegin, biz banka olarak ne yapiyoruz. Kredi veriyoruz. Nasil bir manav elma alip elma satiyorsa, bankanin yaptigi da mevduati olandan parayi alip, paraya ihtiyaci olan kredi sahibine vermektir. Arada da bu isi yaparken bir marj aliyoruz. Onun haricinde servis maliyetlerimiz var, onlardan da komisyon ve ücret aliyoruz. Burada maliyetlerimizin altinda sube ve kredi gibi maliyetlerimiz var. Kredi verdigimiz bazi müsteriler kredilerini bir çok nedenden dolayi ödeyemiyor. Kredi maliyeti bizim yönetmemiz gereken en önemli ve en çok deger vermemiz gereken konulardan bir tanesi. Bankanin yaptigi risk yönetimi sonuçta. Eger datayi bir banka çok iyi kullanabiliyorsa, harmanlayabiliyorsa aslinda bizim batik oranimizin teorik olarak sifir olmasi gerekiyor. Bir müsteriye kredi verirken, o müsterinin kredibilitesi ve ileriye dönük olarak o parayla ne yapabilecegiyle ilgili çok daha iyi bilginiz olmasi lazim. Türkiye'de kredi maliyetleri yüzde 5-6'larda. Demek ki biz hala datayi yeterince iyi harmanlayamiyoruz ki verdigimiz kredilerin bir kismi batiyor. Evet bazilari sektörel, bazilari konjonktürel, bazilari ekonomik konularla alakali. Ama datayi iyi kullaniyorsaniz onu da öngörüyor olmaniz lazim. Sadece yaptigimiz bir isten örnek verdim. Bunun gibi yaptigimiz bütün islerde datayi iyi kullanirsak bir deger yaratma potansiyelimiz var.

Bakin, dünyada her gün 5 milyarin üzerinde Google aramasi yapiliyor. Interneti kullanan kisi basina birden fazla arama var. Bu muazzam bir data. Arama yapan kisi ayni zamanda yeni data yaratiyor. Google'da arama yapan vatandaslar, arama yaptiklarinda 1., 2., 3.,....arama sayfalari geliyor. Arama yapanlarin yüzde 80'i 2. sayfaya geçmiyor bile. Arama sonuçlarinda da ilk sayfadaki ilk üçe bakiyor. Google zaten vatandasa aradigi seyi ilk 3-4'te veriyor. Müsterinin diger sayfalara geçmek gibi ihtiyaci yok. Kullanici 'Bana istedigimi ver, beni fazla ugrastirma' diyor. Hem data konusunu, hem de o datanin içine müsterinin istedigini, dogru ve ise yarayacak datayi yerlestirebilmeyi becerebilmek lazim. Bu da o kadar kolay bir is degil. Bankalar olarak ve birçok sektördeki sirketler olarak o datayi dogru sekilde bulma, onu dogru isleme ve müsterinin isine yarayacak faydaya dönüstürme konusunda bu konustugumuz teknolojileri çok daha iyi kullanabiliyor olmamiz lazim. BBVA'da yeni bir stratejik plan açikladik. Data konusu 6 tane koydugumuz stratejik öncelikten bir tanesi. Bizim teknoloji tarafinda iyi oldugumuzu rakamlar söylüyor. Simdi onu data konusuna evirmemiz lazim ki müsteriye daha fazla fayda saglayabilelim."


- "Salgin 'insani isin merkezine koymaya devam et' dedi"


SORU: "Teknolojinin gelisimi bankacilikta insan unsurunun gelecegini hep sorgulatti. Salgin döneminde insan unsuruna bakis nasil degisti?"

Onur Genç: "Bu dönemde çok önemsedigimiz bir konu daha ortaya çikti. O da 'insan' konusu. Özellikle bankacilik alaniyla ilgili söylüyorum. Bu vaziyette insanlar evlerinden çikamiyor olmalarina ragmen bankalarda iliski kurduklari çalisan çok önemli bir yerdeymis. Bunu bize ispatladi bu kriz. Müsteri subeye gidemiyor ama subedeki o kisiye ulasma ihtiyacini iletti. Video da olsa 'ben konusayim bankacimla' dedi. BBVA olarak dijital tarafta yaptiklarimiz ve yapacaklarimizla rekabet avantaji saglamak üzerine kurduk hayatimizi. Her zaman dijital tarafta 'herkesten daha iyi olacagiz' dedik. Ama onun yaninda unutmamamiz gereken bir unsur oldugunu bence bu kriz hatirlatti. O da 'insan' unsuru. Dolayisiyla dijitalde çok iyi olacagiz ama insan tarafindan kesinlikle ve kesinlikle vazgeçmeyecegiz. Insanla dijitali bir araya getirebilmemiz lazim. Güven dediginiz sey bir telefonla kolay kolay kurulamiyor. Bankacilik güven isi ve kisiyle kurulabiliyor. Müsterimiz subedeki çalisanimizla kurdugu iliski üzerinden bizimle çalisiyor. Dolayisiyla insan tarafini bu günlerde bile bir ekranla, teknolojinin degisik olanaklarini kullanarak dijital kanallarimizla birlestirip sunmamiz lazim. Krizin bize ögretilerinden birisi de budur. Kriz, bizlere "Insan tarafini es geçme. Insan tarafini belki subede degil ama dijital kanallar üzerinden isinin merkezine koymaya devam et." dedi. Iyi çalisanlarin varsa basarili olursun bankacilikta. Sadece dijital kanallarin güçlü diye basarili olamazsin, ikisinin de güçlü olmasi lazim basarili olmak için. Bence bu kriz bize bunu gösteriyor."


- "Bankalarda insanin islevi degisecek, sayisi degismeyecek"


SORU: "Bu anlattiklariniz 'teknolojinin kullanimi arttikça sektörde istihdam azalabilir' anlayisinin tersi. Insan unsuru disari çikabilir mi?"

Onur Genç: "Bankacilik sektöründe insan unsuru sistemin disina çikamaz. Is yapis sekli degisecek. O insanin ne yaptigi degisecek. ABD ya da Ispanya'da subeye gidenlerin sayisi her geçen gün azaliyor. Ama oradaki istihdamimiz devam ediyor. Çünkü müsteri vezneye gidip nakit isi yapmaktansa subedeki çalisan üzerinden artik tavsiye aliyor. 'Ev alacagim, ne kadarlik, kaç yil vadeli, ne tip kredi kullanayim?' gibi konularda tavsiye aliyor. Bunlar kolay isler degil. Kimse banka kredisi almak istemez ya da kimse banka kredisi üzerinden bir alim yapmiyor. Insanlar konut kredisi almak istemiyor. Insanlar ev almak istiyor. Ev almak istedigi zaman konut kredisi ona bir araci oluyor. Insanlar araç kredisi için yanip tutusmuyor. Insanlar araba için yanip tutusuyor. Araç kredisi onun bir destekçisi. Dolayisiyla bizim biraz yanda duran asil satin alinmak istenilen degil onun destekçisi konumundaki ürünlerimizi daha iyi anlatmamiz gerekiyor. Aslinda müsteriye tavsiye ya da bilgi aktarma gibi bir görevimiz var. Çalisanlarimizi, nakit alip veren kasiyerden, müsteriye yardim eden, tavsiye veren, müsterinin gelecek planlamasina yardim eden bir yapiya dogru büründürmemiz lazim. Insan sayisi azalmayacak, ancak insanin yaptigi islev çok fazla degisecek. Bakin, bir arastirmadan bahsetmek isterim size. Bunu her ülkede yaptik ve genelde de benzer rakamlar çikti. Sokaktan geçen 100 kisiyi çeviriyorsunuz ve diyorsunuz ki; 'Bu hayatta en büyük stres kaynaginiz nedir? Sizi ne rahatsiz ediyor?'. Insanlar bu soruya birçok farkli yanit verebilir. Ama, Yüzde 65'i açik ara 'benim stres kaynagim para' diyor. Yeterince parasi yok, ilerisini düsünüyor, çocuklarinin gelecegini düsünüyor, ilerde emekli olunca nereye gidecegim diye düsünüyor, taksitler, kredi karti diyor. Hayatin en büyük stres kaynagi para. Bankalar olarak insanlara o stres kaynagini daha iyi yönetmesi konusunda tavsiyeler vermeliyiz. 'Bu harcamayi yapma, su faturayi bizce söyle öde, biriktirmeye basla, su anda bu krediyi alman dogru degil' seklinde tavsiye vermemiz lazim. Bankalar olarak müsteri memnuniyetini her zaman tepeye çekip, müsteriye finansal hayati ile alakali daha iyi is çikarmamiz lazim. Insanin islevi degisecek, sayisi degismeyecek."


- "Türkiye bankalarini uzaktan çok iyi görüyorum"

SORU: "Yurt disindan bakinca Türk bankacilik sektörü nasil görünüyor?"

Onur Genç: "Iyi bir yerde. Türkiye'nin bankalari ülkenin ekonomik olarak güçlü noktalarindan bir tanesi. Az önce örnekler verdim. Çekirdek sermaye rasyolari Avrupa'nin yüzde 7'lerdeydi, yüzde 13'lere geldi. ABD bankalarinin rasyolari yüzde 7'lerden yüzde 12'lere geldi. Türk bankacilik sektörünün çekirdek ya da toplam sermaye rasyolari bu oranlarin hep üzerindeydi. Türkiye'nin bankalari bir kere sermaye, likidite ve güç olarak çok iyi bir noktada. Uzun zamandir da böyle. Türkiye bankacilik sektörüne güç, sihhat ve gelecek olarak hepimizin güven vermesi lazim. Garanti BBVA, bizim grup içerisinde çok özel bir yerde. Dolayisiyla bankacilik sektörü ve Garanti BBVA, saglik ve sihhat olarak genelde iyi. Ayrica, yeni dünyada dijitalin çok iyi, ama insan unsuruyla birlestirilip çok iyi olmasi gerektigini söylemistim. Türkiye bankacilik sektörü onu da iyi yapiyor. Insan kaynagi iyi oldugu için bu olmus. Sektör iyi insan kaynagini çekebilmis. Garanti BBVA, tüm BBVA bankalari içinde is yapis seklinde, dijitallesmeyi isin içine koyma noktasinda bir numara. Türkiye bankalarini uzaktan çok iyi görüyorum."

- "Ekonominin kök hücrelerinde güçlü seyler görüyorum"


SORU: "Genel itibariyla Türkiye ekonomisini de degerlendirir misiniz?"

Onur Genç: "Türkiye ile alakali disaridan belki biraz subjektif olacak. Çünkü Türküz. Ama, ülkemizin hakikaten potansiyeli çok yüksek. O potansiyeli islersek çok daha iyi olacak bir noktada gözüküyor. Demografi çok önemli bir unsur. Ekonominin büyümesi için altta yatan en önemli faktörlerden biri o ülkenin ortalama yasidir. Türkiye'nin ortalama yasi 31. Italya'da 47, Almanya'da 46. Türkiye'nin ortalama yasini çok konusuyoruz ama bunun önemli bir faktör oldugunu bilelim. Genç, tüketime ve üretime katki saglamasi muhtemel bir demografimiz var. Bunun çok önemli oldugunu düsünüyorum. Çok mütesebbis bir altyapimiz oldugunu bilelim. KOBI'lerin toplam ekonomi içindeki payina baktigimizda yine Türkiye'nin iyi bir durumda oldugunu görüyoruz. Mütesebbis, is kurma, is ilerletme noktasinda Türkiye'nin kültürü var. Dolayisiyla, Ekonominin kök hücrelerinde güçlü seyler görüyorum. Mali tarafta kamu borcunun gayrisafi milli hasilaya orani yüzde 32 civarinda. Bu rakam birçok ülkede çok daha yüksek. Ispanya'da yüzde 98'de, bu sene pandemi sonrasinda yüzde 120'lere çikmasi bekleniyor.

Salgin öncesinde bu oran Fransa'da yüzde 98, Italya'da yüzde 120 idi. Ortalama olarak diger gelismekte olan ülkeleri bir sepet olarak düsünün, bizde yüzde 32 olan rakam, gelismekte olan ülkelerde yüzde 51 seviyelerinde. Dolayisiyla Türkiye kamu maliyesi olarak da güçlü. Bizim tabii dikkat etmemiz gereken ödemeler dengesi dedigimiz konu. Çünkü Türkiye çok uzun yillar cari açik vermis. Cari açik nedir? Disaridan aldiginiz ürün ve hizmetler var, disariya sattiginiz ürün ve hizmetler var. Biz orada hep açik vermisiz. Disaridan ürün ya da hizmet almak için dolara ya da avroya ihtiyaç duymusuz ve orada hep açik olmus. Yani disaridan daha çok ürün ve hizmet almisiz. O açigi finanse etmemiz lazim. Finansman da para piyasalarina disaridan getirdigimiz paralarla olmus. Hükümetimiz çok dogru bir sekilde yeniden dengelenme süreciyle yillarin birikmis cari açigini düzeltmeye çalisiyor. Ülkemiz geçen yil cari açik degil cari fazla verdi. Bizim ödemeler dengesi, geçmis yillardaki cari açigin yarattigi dis kaynaklara bagimlilik konusunda dikkat etmemiz lazim. Onu yönetmemiz gerekiyor. Ülkemiz de su an onu yapiyor. Bankacilik sektörü olarak pozitifim. Garanti BBVA olarak daha da pozitifim. Ülkemiz de gözümüz gibi bakmamiz gereken bir ülke. Kirilganliklar var mi? Var. Ama yönetilebilecek kirilganliklardir diye düsünüyorum."




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —