Temizlemek için bacayı yakan esnaf, az daha apartmanı yakıyordu

Afyonlu ‘Neron’ az kalsın kendisini de yakıyordu

Ocakta unutulan tencere evi yakıyordu

Temizlik ateşi ormanı yakıyordu

Ocaktaki ateş, evi yakıyordu

Pazar esnafı ısınabilmek için ateş yakıyor

Acı biberin fiyatı cep yakıyor

Yerinden çıkan soba borusu az kalsın evi yakıyordu

Kars’ta yılbaşı hindileri el yakıyor

Yılbaşı öncesi tezgâhları süsleyen kuruyemişler cep yakıyor

Çakmak ile oynayan çocuklar evi yakıyordu

Çamaşır makinesi evi yakıyordu

Lüfer ve palamut cep yakıyor

Pire için yorgan değil, saman yakıyorlar

Fedakar öğretmen soba yakıyor, sınıfı temizliyor

Canı sıkıldıkça evini yakıyor

Hırsızların kestiği kablo ormanı yakıyordu

Sigara içeyim derken mahalleyi yakıyordu

Çakmakla oynayan çocuk az kalsın evi yakıyordu

Bagajdaki mangal kömürü az daha otomobili yakıyordu

Sinop’ta kuru otları tutuşturan vatandaş az daha köyü yakıyordu

Kırmızı biber cep yakıyor: Salça yapanlar azaldı

Okul kıyafetleri cep yakıyor

Selde kalan araçların masrafı cep yakıyor

Motosikleti kundaklarken az kalsın kendini yakıyordu

Ocakta unutulan yemek evi yakıyordu

Kiraz bu yıl cep yakıyor

Salçalık domates fiyatları el yakıyor

Sigara izmariti ormanı yakıyordu

Fritözde unutulan patatesler kafeyi yakıyordu

Yükleniyor