15 Temmuz’un ve ecdadın hatırası, bu gösteriyle yaşatılacak

15 Temmuz’da darbeye karşı direnen ve şehit düşen Ömer Cankatar’ın hikayesi, Mevlana, Yunus Emre ve Mehmet Akif Ersoy gibi ecdat şairlerinin hatıraları ile harmanlanacak. Cankatar’ın edebiyat öğretmeni kuzeni Kadriye Alev tarafından kaleme alınan ’İstiklalden İstikbale Benim Sesim’ isimli tiyatro gösterisi, izleyenlere bambaşka bir duygu yaşatacak.
15 Temmuz Milli Birlik ve Beraberlik Günü’nde Kocaeli Şehir Tiyatroları anlamlı bir etkinlik düzenleyecek. Tarihin gördüğü en büyük ihanetlerden biri olan 15 Temmuz hain darbe girişimini unutmamak ve unutturmamak, 251 şehidi anmak ve millet olarak kenetlenmek amacıyla Milli İrade Meydanı’nda ’İstiklalden İstikbale Benim Sesim’ gösterisi düzenlenecek. Gösteride, Yunus Emre ve Mehmet Akif Ersoy gibi ecdat şairlerinin destanı ile 15 Temmuz Şehidi Ömer Cankatar’ın hikayesi ile harmanlanacak. 15 Temmuz gecesi İstanbul Büyükşehir Belediyesi önünde darbeye karşı direnen Ömer Cankatar (33) şehit düşmüştü. KBB Şehir Tiyatroları yetkilileri Ömer Cankatar’ın kuzeni Kadriye Alev ile iletişime geçerek, onun kuzenine yazdığı şehit mektubunu da gösterinin içinde şiirlerle, kahramanlık türküleriyle ve ilahilerle harmanlanacak.

"Tüm destanlarla harmanladık"
Gösteride Ahmet Özhan’ın da olacağını belirten Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Aydın Sigalı, "Bu sene Yunus Emre yılı, UNESCO Yunus Emre yılı ilan etti. Aynı zamanda bu yıl, İstiklal Marşı’mızın yazımının 100. yılı. Bu anlamda biz Yunus Emre’yi, Mehmet Akif’i ecdadımızı, 15 Temmuz’da şehit olan Ömer Cankatar’ın hikayesiyle, onun destanıyla birleştirerek yan yana koyduk. Bunun üzerine bir lirik anlatım düzenledik. Sahnede 3 anlatıcımız var. Biri Akif, biri Yunus, biri Ömer. Biz buna bir 4. anlatıcı ilave ettik. İlahi bir ses bunları birbirine bağlasın dedik. O sesi de Ahmet Özhan’dan talep ettik o da seve seve böyle bir projenin içerisinde olabileceğini söyledi. 4 anlatıcıyla 15 Temmuz Destanı’nı ecdadımızın yaşadığı tüm destanlarla harmanlayarak hayata geçirmeyi planladık" diye konuştu.

"Kuzeni şehit düşmüş"
15 Temmuz Şehidi Ömer Cankatar’ın hikayeye nasıl dahil olduğunu anlatan Sigalı, sözlerine şöyle devam etti:
"Daire başkanımız Raşit Fidan, ’nasıl bir oyun üzerine şekil alalım’ diye düşünürken, Kadriye Alev’in Mehmet Akif Ersoy hakkında yazdığı makaleyi okumuş. O makalesini çok beğenmiş. ’Bir oyun yazdırabilir miyiz? Hanımefendinin yazdığını çok beğendim’ dedi. Kendisiyle iletişime geçtik. Kendisi bir edebiyat öğretmeni, oyun yazarı olmadığı için bu konuda çekimser davrandı, tedirgin oldu. Biz hayal ettiğimiz projeyi anlatınca içinde var olmayı kabul etti. Sonra bize kuzeninin İstanbul Büyükşehir Belediye binası önünde hain darbecilerin kurşunlarına hedef olup şehit olduğunu söyledi. Biz bunu bilmiyorduk ve şehit kuzeni Ömer’i de hikayemizde anlatmak istedik. Kadriye hanım da kuzenine her şehit yakını gibi mektup yazmış. O mektubu da programımızın içine dahil ettik. Akif’in, Yunus’un, Ömer’in destanını, ecdattan aldığı o birikimle harmanlayarak bir etkinlik haline dönüştürdük"

"15 Temmuz’un yeri bende çok ayrı"
15 Temmuz gününün kendisi için ayrı bir öneme sahip olduğunu ifade eden Kadriye Alev, "15 Temmuz’un benim açımdan 2 ayrı anlamı var. Birincisi zaten vatan ve millet olarak beraberliğimizin sembolüdür. Orada başka bir direniş var. Ama aynı zamanda 15 Temmuz’da teyzemin oğlu, yani kuzenimi şehit verdik. Bu yüzden bizim için önemli bir gün. Bu teklif bana geldiğinde beraberce oturup, konuştuk. Heyecanlandım, ’nasıl yaparız? nasıl bir metin hazırlamalıyım?’ diye uzun süre düşündüm. Sonuçta 15 Temmuz ile başlayıp biten bir hikaye olmadığını biliyordum. Bu bizim kendi coğrafyamızın mayasında var. Yani o gün tanklarına altına yatan vatandaşlarımız, şehitlerimiz, gazilerimizin, vatan, millet ve bayrağımızın uğruna mücadele eden insanlarımız bizim coğrafyamızın mayasıdır. Bunu ortaya çıkarmak istedim" şeklinde konuştu.

"Ömer, 15 Temmuz şehitlerinin sembolüdür"
Şehit olan kuzeninin yazdığı hikayede, tüm şehitleri sembolize ettiğini ifade eden Alev, sözlerini şöyle noktaladı:
"Ömer bir semboldü. Aynı zamanda da bütün 15 Temmuz şehitlerinin, gazilerinin bir sembolüydü. Bu vatan için çarpışan, toprağa düşen herkesin sembolüydü aslında, bu da büyük bir güç oldu hikaye için. Sağ olsun Aydın beyin yönetmenliğinde yazdığım hikaye ete kemiğe bürünmüş. Ben burada provaları seyrettikten sonra çok daha farklı bir heyecan yaşamaya başladım. Ellerine, emeklerine sağlık. Canlandıran arkadaşlarım beni çok duygulandırdı, çok fazla etkiledi"



Orjinal Habere Git