İzmir Aliağa’da yaşayan Hacı Emre Kahraman, 190 bin 900 adet kibrit çöpü kullanarak 2 metre uzunluğunda ve 2 metre 10 santimetre genişliğinde dev bir cami maketi yaptı. 9 yıl boyunca uğraş veren 32 yaşındaki Kahraman’ın eseri, ince işçiliği ile de dikkat çekti.
İzmir’de bir petrol şirketinde çalışan evli ve bir çocuk babası Hacı Emre Kahraman, 9 yılın ardından dev cami maketinin yapımını bitirdi. Kibrit çöplerinden oluşan dev cami, 2 metre uzunluğunda ve 2 metre 10 santimetre genişliğinde. 190 bin 900 adet kibrit çöpü kullanarak tasarlanan cami, ince işçiliği ile de dikkat çekiyor. Çivi ve vida kullanılmadan yaptığı caminin mimari olarak dünyada eşi benzeri olmadığını vurgulayan Kahraman, maketin yapımı sırasında herhangi bir bilgisayar programı kullanmadığını ve eserinin 266 parçaya bölünüp yeniden monte edilebileceğini belirtti. Kahraman, eserini ilgililere satabileceğini de ifade etti.

“Tahmini olarak 50 bin liraya mal oldu”
Kibrit çöplerinden cami maketi yapmayı neredeyse 20 yıldır hayal ettiğini belirten Kahraman, 2013 yılının Ramazan ayında hayalini gerçekleştirmek için kollarını sıvadı. İnşaat ve taş işçiliği yaptığı dönemde zihninde duvara çizdiği projeleri kağıda dökmeye başlayan Kahraman, “Camiyi tamamen hayal dünyama göre tasarladım. 2013 yılının temmuz ayında başladığım eser, geçtiğimiz günlerde nihayete erdi. Takriben 9 yıl boyunca bu eser için çalıştım. Elbette bu süre zarfında iş, aile ve sosyal hayatıma da devam ettim. Belki 7/24 sadece bu iş için çalışsaydım 5 yılda bitebilirdi ama yavaş olsun, en iyi şekilde olsun diye düşündüm. Bu eserde 190 bin 900 adet kibrit çöpü kullandım. Kibritlerin, renkli folyoların, mukavvaların, yapıştırıcıların, camların elbette bir maliyeti var. Maddi olarak ne kadara mal olduğunu hesap etmedim ama tahminen 50 bin liraya mal olmuştur” dedi.

“Dünyanın öbür ucuna taşınabilir”
Eserini yaparken eşinin en büyük destekçisi olduğunu söyleyen Kahraman, “Çevrem de eseri görünce oldukça şaşırdı. Bunu tasarlarken herhangi bir bilgisayar programı kullanmadım. Cetvel ve gönye ile çalıştım. Çivi, vida kullanmadım. Tüm eser sökülüp takılabiliyor. Buna da Osmanlı’da ’Kündekari sanatı’ deniyor. 3 kişilik bir kanepe boyutundaki bu maket, 266 parçaya bölünerek buradan dünyanın öbür ucuna taşınabilir ve sonra yeniden tek parça haline getirilebilir. Maket sağlamdır, 30 kiloyu bile taşıyacak durumdadır” diye konuştu.

“5 medeniyetin mimarisi”
Caminin mimari yapısının dünyada eşi benzeri olmadığını kaydeden Kahraman, eseri hakkında şu bilgileri verdi: “Bu cami taklit değildir, tamamı benim hayal ürünümden ortaya çıkmıştır. İslam dininin 32 farzını ifade etmesi açısından ana kubbe çapını 32 santimetre yaptım. 4 hak mezhebimizin 4 imamını temsilen 4 sütun kullandım. 6 minare ise imanın 6 şartını ifade ediyor. Tüm minareler eşit ve 18 şerefelidir. Bu da 18 bin alemi işaret ediyor. Camimizdeki 4 kapı, 4 hak mezhebi anlatıyor. Bu camiye 4 hak mezhepten de medeniyet ve İslam anlayışının girmesini ifade ediyor. Camide Gazze Devleti, Memlük Devleti, Selçuklu Devleti ve Osmanlı Devleti’nin mimarisinden yola çıktım. Ayrıca modern mimari esintileri de mevcut. Cami, 5 medeniyetin mimarisinden izler taşıyor."