KAHRAMANMARAŞ - FATİH MEHMET KÜRKÇÜ - Kahramanmaraş merkezli depremde enkazdan 22 saat sonra çıkarılan Mustafa Özdemir, eşiyle depremzedelere yardım ulaştırarak yaralarını sarmaya çalışıyor.
Mustafa (52) ve Melike Özdemir (44) çiftinin yaşadığı Onikişubat ilçesi Hayrullah Mahallesi'ndeki 4 katlı aile apartmanı, 6 Şubat'taki depremlerde yıkıldı.
Enkaz altında kalan annesi ve 2 çocuğunu kaybeden Mustafa Özdemir ile eşi Melike ve 22 yaşındaki oğulları Furkan Asım Özdemir yaralandı.
Eşini sıkıştığı yerden kurtardıktan sonra buldukları ceviz içi ve çikolata gibi yiyecekleri tüketen Mustafa Özdemir, battaniye altında çakmak yakarak ısınmaya çalıştı.
Evli olan büyük oğulları Ensar Özdemir ve yakınlarının çabasıyla önce Furkan Asım, depremden 22 saat sonra da Özdemir çifti enkazdan çıkarılarak hastaneye kaldırıldı.
Annesi Zeynep, 24 yaşındaki oğlu Yusuf İslam, 17 yaşındaki kızı Sümeyye Büşranur ve 2 kardeşinin aralarında bulunduğu 10 yakınını kaybeden Mustafa Özdemir, acısını yüreğine gömüp eşini de yanına alarak depremzedelerin yardımına koştu.
Görev yaptığı yurtta kalanlara ve aracıyla kırsal bölgelerdeki ihtiyaç sahiplerine eşiyle yardım ulaştıran Özdemir, yürüttükleri bu çalışmayla yaşadıkları acı dolu günleri unutmaya çalışıyor.
- "Bizden daha kötü durumda olanlar vardı"
Mustafa Özdemir, AA muhabirine, depremden sonra arama kurtarma çalışmalarına katılarak 3 kişinin hayatının kurtarılmasına yardımcı olduğunu söyledi.
İnsan Eğitimi Kültür ve Yardımlaşma Vakfına ait Nevres Ongun Yükseköğretim Erkek Öğrenci Yurdu'nda yöneticilik yaptığını anlatan Özdemir, "Yurtta hasar yoktu. Yapılan kontrollerin ardından binanın sağlam olduğu belirlendi. Bizim yönetimimizde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve AFAD'a yurdu teslim ettik. 3. gün yardımlar gelmeye başlamıştı. Ekipler ve depremzedeler burada kalmaya başladı. Günlük 350 kişi toplamda 7 bin 500 kişi yurttan faydalandı. İki öğün de yemek verdik." diye konuştu.
Oğlu ve eşiyle bir süre yurtta kalarak yardım çalışmalarını organize ettiklerini ifade eden Özdemir, şunları kaydetti:
"Tırlar geliyordu, ekiplerle boşaltıyorduk. Gıdaları alıp sabah kenar mahallelere gidiyorduk. İhtiyaca göre yardımlar dağıtıyorduk. İlk etapta hazır gıda ve hijyen malzemesi dağıttık. İnsanları gördükçe acımızı unuttuk. Cenazesini bulamayanlar vardı. Yardım çalışmaları terapi gibi geliyordu. Eşimle mutlu oluyorduk. Acımızı bir nebze olsun unutuyorduk. Sonra yardım işi daha da gelişti. Eşimle yardım malzemelerini arabamıza doldurup kırsal köylere gidiyorduk. Kimin ne ihtiyacı varsa gideriyorduk."
- "İhtiyaç sahiplerine yardım ederek mutlu oluyoruz"
Depremin üzerinden bir yıl geçtiğini ancak acıların unutulmadığını dile getiren Özdemir, "Kayıplarımız çok, acımız büyük. Asla unutulmuyor. Benim çocuklarım sanki ölmemiş gibi. Eşim ve ben o şekilde hareket ediyoruz. Bazen gidiyorum okulun önünde bekliyorum. Önceden öyle yapardım çünkü onu (kızı) alıp eve götürürdüm. Kabullenemiyorsun çünkü, bir sürü yakınımızı kaybetmişiz. Çok ağladık, çok üzüldük. Şu anda eve dahi alışamadık. Eve sadece uyumaya gidiyoruz. Bir yılda aracımla 30 bin kilometre yaptım." ifadelerini kullandı.
Özdemir, eşiyle yardım çalışmalarına katılarak acılarını aşmaya çalıştıklarını dile getirerek, "Eşimle nasıl mutlu oluyoruz? İnsanlara yardım ederek. Bize yardım yapan dernekler var. Onlardan alıyoruz ihtiyaç sahiplerine götürüyoruz. Özellikle yetim olan çocukları bulduk, onlar için ne yapabiliriz diye düşündük. Devlet bakıyor Allah razı olsun ama birilerinin onlara dokunması lazım. Eşimle elimizden geleni yapıyoruz. Bunu görev olarak görüyoruz. Biz birinin problemini çözdüğümüzde mutlu oluyoruz." dedi.