70 ülkede izini sürdü, 18 bin taş bebeği koleksiyonuna ekledi
Ankara’da yaşayan 47 yaşındaki Murat Yurtsever’in 20 yıl önce kızı için almaya başladığı taş bebekler yıllar içinde koleksiyona dönüştü. 70 ülkenin antika pazarlarından derlediği 18 bin taş bebeğe gözü gibi bakan Yurtsever, koleksiyonuna yeni bir bebek eklemek için dünyanın dört bir yanında taş bebeklerin izini sürüyor.
Ankaralı işletmeci Murat Yurtsever kızı Bircenaz Yurtsever için aldığı taş bebeklerle benzeri olmayan bir koleksiyon oluşturdu. 47 yaşındaki Murat Yurtsever, kızı için aldığı taş bebekleri koleksiyona dönüştürdü. 20 yıl önce ülke ülke gezerek antika pazarlarında taş bebeğin izini süren Yurtsever, 70 ülkeden aldığı 18 bin taş bebeğe adeta gözü gibi bakıyor.
Taş bebeklere olan ilgisi tutkuya dönüşen Yurtsever, Ankara Kalesi’nde bulunan kafesinin dekorunu taş bebeklerle oluşturdu. Taş bebeklerin ünü ise ülke sınırlarını aştı. Turistlerin gezi rotasında bulunan işletme dünyanın dört bir yanından gelen turistleri de ağırlıyor. Amerikalı bir çiftin de böyle bir koleksiyona sahip olduğunu anlatan Yurtsever, bebekler için araştırmalarını sürdürüyor.
Koleksiyon oluşturma hikayesini anlatan Yurtsever, "Merakımız kızıma getirdiğim bebeklerle başladı. İlk Almanya’dan aldım. Menşeileri Avrupa. 18 bin bebeğimiz var, hepsi porselen bebek. 1 metre 40 cm kadar bebeklerimiz var. Hepsi el yapımı ,Çin malı yok. Kıyafetlerinin hepsi terzilere diktirilmiş. Gezdiğimiz yerlerden bebek aldık, hala devam ediyor. Güzel tepkiler alıyoruz. Çok önemli bebekler var, depomuz bebek dolu, otelimiz var Koç Müzesi’nde bebekler var. Amerika’da 3 katlı bir evin mutfağı dahil olmak üzere 83 yaşında bir çift böyle bir koleksiyon yapıyor. Kızı envanterini tutuyor. Bunlar 2. Dünya Savaşı sonrası yapılan bebekler, ilk önce bez ile yapılıyor sonra eklem yerleri lastikli olanlar var. Sonradan da daha çok porselenler var" dedi.
Antika pazarlarına büyük bir heyecanla gittiğini aktaran Yurtsever, "Siz, Avrupa’ya gittiğinizde şehirleri geziyorsunuz, biz de antikacıları eskicileri geziyoruz. Hedefimiz büyükşehirlere yayılmak. Oralarda taş bebeklerimizi sergileyebileceğimiz işletmeler açmak. Turistik bir bölgedeyiz. Ukraynalı turistlerin gezi rehberinde işaretli. Üst katımızda saat kulemiz var. Tarihi bir mekandayız. Bakımlarını elamanlarımız var. Çocuk bakımı gibi elbiseleri çıkarılıyor, yıkanıyor, saçları yapılıyor sonra tekrar yerlerine yerleştiriyoruz. 20 tane firma var bu bebek üreticilerinden. O sanatçıların yaptığı bebekler var. Bebeklerin aksesuarlarına ulaştık, mesela 1927 yılın ait bir bebek var burada, kurmalı Almanca ’hoş geldiniz’ diyor. Onlara ulaştıkça mutlu oluyorum” ifadelerini kullandı.
Kafeyi ziyaret eden Gülhanım Ataş, geçmişe yolculuk yaptıklarını belirterek ,"Çok güzel buldum burayı, kızımla birlikte İstanbul’dan geldik. Ben kızıma anlatmaya çalıştım. Benim çocukluğumda çok vardı. Şimdi kızıma göstermeye geldim. Duyguları anlatanlar var. Kızım da onları fark etti" ifadelerini kullandı.
Yelda Ataş ise "Çok güzel buldum annem anlattı. Hepsi çok güzel" dedi.