7,2 büyüklüğünde bir deprem Osmaniye?yi haritadan siler

7,2  büyüklüğünde bir deprem Osmaniye?yi haritadan siler

Ali TIRAŞ Yazıyor(alitirash@yahoo.com) Biliyorsunuz, iki gün önce Van?da meydana gelen deprem kentte büyük bir yıkıma ve can kaybına neden oldu. Kandilli Rasathanesi?nden yapılan açıklamalara göre, deprem merkezindeki köyleri haritadan silen deprem bu köylerde 8 ve 9 şiddetindeydi. Şimdi o köylerde tarifsiz bir acı yaşanıyor, depremin etkisiyle köy yollarının çökmesi nedeniyle henüz oraya hükümet yetkilileri de ulaşmış değil. Soğuktan korunmaya çalışan köylüler, depremin ikinci gününde kendi olanakları ile yaşamaya çalışırken, oluşacak hastalıklardan uzak bir yıkım halindeler. Onları izlerken, Osmaniye?de böyle bir deprem olsa ne olurdu, diye düşünüyorum. Çeyrek asırdır, Osmaniye?yi, jeolojik yapısından coğrafyasına, ekonomisinden sosyal yaşamına, sanat ve kültüründen geleneklerine kadar yakından tanıyan, bire bir bu kenti izleyen, bu kentin ruhunu bilen, hatta bu kenti birinci dereceden deprem bölgesine aldıran bir gazeteci olarak, iki gündür Van depremini izlerken içim üşüyor, bu yüzden Osmaniye hakkındaki düşüncelerimi sizinle paylaşmak istiyorum. Tarihini tam olarak hatırlamıyorum, 80?li yılların ortasıydı, aylardan mayıstı sanırım, Aslantaş Barajı kapağı patladı. Binlerce dönüm arazi, ta Kadirli?ye kadar, Karatepe Aslantaş Açık Hava Müzesi?ne kadar sular altına kaldı. O yıllarda Osmaniye, Adana?ın en büyük ilçesiydi, Çukurova ve Güneydoğu bölgesinden ayrıntılı haber veren bölge gazetesi Ekspres?te çalışıyordum. Bir kayıkla sel bölgesini fotoğraflarken köylülere soruyordum, ?Şimdi kadar böyle bir sel felaket yaşadınız mı?? ?Hayır? diyorlardı, ?Biz böyle bir felaketi ilk kez yaşadık.? Baraj kapağının yapımcısı da şimdi adını hatırlayamadığım Tülücüler?den mühendis bir arkadaştı, ?Kapakta hiçbir sorun yok, en büyük su şiddetine dayanıklı bir kapak, patlamasına biz de bir anlam veremedik.? diyordu. O sıralar, şimdi hepinizin yakından tanıdığı gazeteci Abdullah Yalın Kılıç?ın ağabeyi, fotoğraf sanatçısı, ressam ve spor yazarı Dalaksız Mustafa yakın arkadaşımdı. Dalaksız Mustafa, mimar Altan Eker, Yaşar Kemal, sinemacı Arif ve Abdurrahman Keskiner ile Av. Minür Keskiner kardeşlerin desteklediği arkadaşımızdı; ayakları tutmayan, tekerlekli sandalyeye mahkum özürlü bir insandı, ama sezgileri çok güçlü, duyarlı bir insandı, ?Ali? diyordu, ?Baraj kapağının patladığı gün hatta gece boyunca deprem oldu, sık sık uyandım.? Ben de 1980 yılı Erzincan 18 Ocak depreminde Erzincan?da askerdim. Hayatımda ilk kez yaşadığım o deprem olayı ile Baraj kapağı patlamasını ilişkilendirmeye çalıştım. O zamanlar tek kaynağımız ansiklopedilerdi, bu kaynaklardan da yararlanıp, gazeteye, ?Aslantaş Barajı kapağını deprem patlatmış olabilir mi?? şeklinde bir haber yaptım. Bir sabah, Çukurova Üniversitesi Osmaniye Meslek Yüksek Okulu?ndan öğretim üyesi arkadaşım Yrd. Doç. Dr. Ali Kotan geldi, ?Ali? dedi, ?Deprem konusunda bir haber yapmışsın, bizim üniversiteden jeolog Cengiz Yetiş telefonunu verdi, onu üniversiteden bu telefondan ara.? (Bu arada, Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi rektörü Orhan Büyükalaca?ya bir haberim var: Ali Kotan, şuan Üniversite?den öneri gelirse, yeniden eski okulunda çalışmak istiyor.) Evet, Çukurova Üniversitesi?nden jeolog Cengiz Yetiş ile görüştük; o çok yönlü bir araştırma yaptı, verileriyle ilgili yerlerle ulaştı ve birkaç ay sonra, baraj kapağının barajdaki depremden kaynaklandığı kesinleşti. Bu olay vesile oldu, bölgenin deprem haritası yeniden oluşturuldu. Gazetemiz, birkaç ay sonra, ?Yayınlarımız üzerine Osmaniye ilçesi 1.dereceden deprem kuşağına alındı? manşetiyle çıktı. O gündür bugündür, yaklaşık 20 yıldır Osmaniye 1.deprem kuşağında bulunuyor. *** Yıl 2011. 1996?da il olan Osmaniye?de, şuan 7,2 büyüklüğünde bir olası deprem olsa haritadan silinir. Neden mi? Osmaniye, kentsel sorunlarını çözmüş bir kent değil. Osmaniye?de kentleşme, yık-yap, yap-sat mantığı ile yapılanıyor. Şehircilik planlaması hala 80?li yıllara göre revizyondan geçiriliyor. ?Ben yaptım oldu? siyasi mantığı ile seçilen belediye başkanları bu kentte yaşayanları kandırıyor. Parkından başka nefes alacak bir yeşil alanı bile olmayan bu kent, orta şiddetli bir depremle yok olacak çok katlı betonarme yapılarla şekilleniyor. Deprem tekniğini uyguladığını iddia eden yöneticilere şu soruyu soruyorum: Beyler, madem ki uyguluyorsunuz, son yıllarda fay kırığı geçen Karaçay vadisine yaptığınız Fen Lisesi, Anadolu Lisesi, Anadolu Öğretmen Lisesi, Abdurrahman Keskiner Güzel Sanatlar Lisesi, Üniversite?nin yurt binaları ve Osmaniye Müzesi ile Osmaniye?de son yıllarda yapılan yüzlerce bina deprem tekniğine uygun mu yapıldı? Bu yapılar deprem açısından önemli riskler taşıdığı halde, zemin yapısı kötü olan alanlara yenileri niçin hala yapılıyor? Afet yönetmeliği niçin ciddiye alınmıyor? Bu soruyu da kendinize sorun!



Güncel 25.10.2016 05:15:21 0

İlginizi Çekebilir

1

Adana'da öğrenciler, Deneyap Teknoloji Atölyeleri uygulama sınavına girdi

2

Adana'da yumurtadan 4 ayaklı civciv çıktı

3

Koruyucu aileliğini üstlendiği minik Ela'nın "süt annesi" oldu

4

Hatay'da uyuşturucu ve kaçakçılık operasyonlarında 30 şüpheli yakalandı

5

Mersin'de "change araç" operasyonunda 12 kişi yakalandı

6

Antalya'da 22 yıl 6 ay hapis cezası bulunan firari yakalandı

7

Şehit Astsubay Çavuş Mehmet Ali Horoz, Kahramanmaraş'ta son yolculuğuna uğurlandı

8

Hatay'da iki motosikletin çarpıştığı kazada 3 kişi yaralandı

9

Adana'da evinde ruhsatsız 3 silah ele geçirilen zanlı tutuklandı

10

Kahramanmaraş'ta şehit polisin oğlu ile kızına sürpriz doğum günü kutlaması