Tarih: 25.10.2016 05:54

92. Yıl ve Seçimler

Facebook Twitter Linked-in

Cumhuriyetimiz kurulalı 92 yıl olmuş. 92 yıl nedir ki? Bir devlet için hiçbir şey. Ya insanlar için? Çok uzun bir zamandır. Şemsi Tebrizi?nin ?Herkes ölecek yaştadır? sözünü hatırlarsak bu 92 yıllık ömür herkese zaten nasip olamamaktadır. Biz devlet için bu süreye bakalım. Herhalde 90 yıl sihirli bir zaman dilimi olmalı! Neden mi?

Malum Lozan Barış Antlaşması imzalandıktan sonra İsmet Paşanın ?90 yıl kazandık? dediği rivayet edilir. Yani Türkiye Cumhuriyeti Lozan?da atılan imza ile savaşsız geçireceği bir 90 yıl kazanmıştır. Günümüzde bazen bazı tarihçi kılıklı insanlar çıkıyor içlerindeki kinlerini kusuyorlar! Bunu nasıl yapıyorlar? Bugünün gözlüğüyle geçmişi eleştiriyorlar! Hâlbuki tarihi kendi şartları içerisinde değerlendirmek lazımdır.

Şimdi şöyle düşünelim. Savaşlar, yenilgiler, işgallerden yorgun ve bitap düşmüş Türk Milleti ayağa kalkıyor, İmparatorluktan bakiye bir Cumhuriyet kuruyor. Pekâlâ, bunu nasıl başarıyor?

Elbette kurucu önderimiz Mustafa Kemal liderliğindeki kadroların öncülüğünde bu başarı kazanılıyor. Mustafa Kemal veya sadece Atatürk de yazsak bizim için aynı değerdedir. Hele son yıllarda eminim Atatürk?ün kıymeti daha çok anlaşılmıştır.

Dikkat ettiniz mi kimler Atatürk?e, İsmet Paşaya sürekli saldırmaktadır? Sadece onlara mı? Türkiye Cumhuriyeti kurucularına, kurucu değerlerine kimler karşı çıkmaktadırlar? O dönemde Kuvayi Milliye hareketine karşı olan, kurtuluş savaşına karşı çıkan İngiliz Muhipleri Cemiyeti azaları (İngiliz taraftarları/sevenleri derneği üyeleri) olabilir mi? Tabi sadece onlar değil diğer bölücü ve dinci  (dindar değil) unsurları veya diğer muhipleri de unutmayalım. Ya şimdi?

Destan şairimiz merhum Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu?na kulak verelim. Ne diyordu şairimiz?

 ?Seni özünden vuran düşmanın kimmiş dünkü?

  Göreceksin ki, yine aynı düşman bugünkü!?

Yani? Bugün Türkiye Cumhuriyetini karıştırmak isteyenler kimlerdir? Başbakanımız Sayın Davutoğlu?nun 27-28 Ağustos 2015 tarihli beyanlarıyla ?Türkiye`nin, Türk Milletinin beka sorunu vardır? dediğini öğreniyoruz! Eyvah! Bu da ne demek şimdi?

İsmet Paşanın 90 yıl sonrası için umudu ve beklentisi böyle bir durum olamazdı, herhalde! Her gün içeride şehitler, bombalar, anaların ağıtları ve babaların vakarlı haykırışları hayra alamet değil! Dışarıda ise tam bizi tanımlayan duruma şahit oluyoruz. Hani muhalifler diyorlar ya ?Türkiye?nin üç tarafı deniz dört tarafı düşmanlarla çevrilidir!?

Felaket tellallığı yapmanın âlemi yok. Türk Milleti tarih boyunca ne badireler atlatmış biliyoruz.. Türkiye Cumhuriyeti de milletimiz sayesinde varlığını ilelebet sürdürecektir. Bu cümledeki sihirli kelime elbette ?milletimiz? kelimesidir. İsterseniz milletin adını koyalım. Türk Milletidir.

Dedelerimiz dün İngiliz muhiplerini nasıl alt etmişlerse torunları bugün neden o bozguncu muhiplerin torunlarını alt edemesin ki? Dün Milletimizin birliğine kast edenleri nasıl mağlup ettilerse bugün Devletimiz neden onları yenemesin ki?

Hemen korkmayın yahu! Yeniden bir kurtuluş savaşı başlatılsın diyen yok! Söylüyoruz ya Askerimiz  ve Polisimiz sürekli dinci terör örgütleriyle olduğu gibi bölücü terör örgütüyle de mücadelesini sürdürmektedir. İnşallah şehitler verme pahasına da olsa onların köklerini kazıyacaklardır.

Bu işler temenni ile olur mu? İnşallah, maşallah demekle olur mu? Ülkenin bu duruma gelmesinde bizim sorumluluğumuz yok mu?  İsterseniz Cumhuriyetimizin 92. kuruluş yıl dönümünde sorumluluğumuzu düşünelim. Genç ihtiyar, kadın erkek hepimiz bu kötü gidişatın sorumlularıyız! Sorumlu ve bilinçli vatandaşlar olarak önümüzde bir siyasi hesap sorma fırsatı var. O fırsat tabii ki 1 Kasım Erken Genel Seçimleridir. Öyleyse, bu Pazar hep beraber siyaseten sorgulamaya koşalım.  




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —