Osmaniye’de ‘mahalli öneme haiz sulak alan’ olarak tescil edilen Kastabala Sulak Alanı’nda, 2 Şubat Dünya Sulak Alanlar Gününde Kuş Gözlemi etkinliği düzenlendi. Doğa Koruma ve Milli Parklar Şubesi, Osmaniye Gençlik Merkezi ve Osmaniye Belediyesi’nin katkılarıyla gerçekleştirilen etkinlikte, katılımcılar teleskop ve dürbünleri ile sahada gözlem yaptı.
3 YALIÇAPKINI TÜRÜNÜN BİR ARADA BULUNDUĞU NADİR ALAN
Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürü Ercan Taner Öner, sulak alanların karasal ve sucul ekosistemler arasında geçişleri sağlayan alanlar olduğunu belirterek, “Sulak alanlar su kaynakları ile insanlara ve diğer canlılara su ortamı sağlar. Başta balıklar ve su kuşları olmak üzere ekolojik değeri ticari değeri, bitki ve hayvan eşitliliği ile birçok türün yaşamasına olanak sağlar. Saz üretimi turizm, turbalık, balıkçılık olanaklarıyla bölge ekonomisine katkı sağlar. Yeryüzü karbonunun yüzde 40’ını tutma özelliğine sahiptir. Kirleticileri doğal olarak filtreleme özelliğine sahiptir. Kastabala sulak alan 2021 yılında tescil edilmiş ve 796 dekar alana sahiptir. Cevdetiye kasabasında bulunan DSİ regülatörü ile Hemite köprüsü arasını kapsamaktadır. Yaklaşık 240 yerli ve göçmen kuş türü bulunmaktadır. 3 yalıçapkını türünün bir arada bulunduğu nadir alandandır.” Dedi.
BİRÇOK TÜR İÇİN YUMURTLAMA VE YAVRULAMA ALANI
Doğa Yaban Hayatı Koruma ve Araştırma Derneği Kurucu Başkanı ve Osmaniye Belediyesi Veteriner Hekimi Bünyamin Akın ise konuşmasında, sulak alanların karbonu depolayarak iklimi düzenlediklerini, yağmuru depolayarak selleri önlediklerini, suları süzüp temizleyerek doğanın böbrekleri gibi çalıştıkları için eşsiz bir ekosistem olduğunu söyledi. Bünyamin Akın, Sulak alanlardaki bataklıkların atmosferdeki karbonu depoladığını belirterek, “Akılda kalsın diye bir örnek vereyim, tuz bataklıkları atmosferdeki karbonu tropik ormanlardan elli kat hızlı depolayabiliyor. Sulak alanlar sıtma hastalığından korunmak ve tarım arazisi açmak için kurutulur. Sahip oldukları özgün doğal yapıları ile birçok tür için yumurtlama ve yavrulama alanı olan sulak alanlar aynı zamanda sudaki kirliliği azaltıyor ve karbonu tutuyordur. Yeraltı sularını besleyen taban suyunu dengeleyen su rejimini dengeleyerek sel ve su baskınlarının yıkıcı etkilerini azaltır. Sulak alanlara bulundukları bölgede nem oranını yükselterek başta yağış ve sıcaklık olmak üzere yerel iklim elemanları üzerine olumlu etki yapar” dedi.
Bünyamin Akın, bölgede birçok kuş türü bulunduğunu belirterek, “Üç farklı Yalı Çapkını kuşu gibi bir çok kuş türünü görmek isteyenleri Osmaniye’ye buraya gelmelerini tavsiye ederiz” diye konuştu.
‘DOĞA ETKİNLİĞİNDE KUŞLARI GÖZLEMLEDİK’
Diğer yandan kuş gözlem etkinliğine katılan gençlik merkezi üyesi İrem Çobanoğlu ise 2 Şubat Dünya Sulak Alanlar Gününde düzenlenen kuş gözlem etkinliğine katıldığını belirterek, “Burada bu kadar çok kuş çeşidinin olduğunu bilmiyordum. Yeni yeni kuş türlerinin olduğunu öğrenmiş olduk. Bu etkinliğin düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Böyle bir doğa etkinliğine gelip, hem kuşları gözlemledik hem de Türkiye’mizin çeşitli güzel yerleri keşfediyoruz” diye konuştu.
Gençlik Merkezi üyesi Serhat Nas ise “Buradaki etkinliklerle birlikte çeşitli kuş türlerinin farkına vardık ve teleskoplarla gözlemliyoruz. Bu tür etkinlikleri daha sık planlayarak Osmaniye’mizi ön plana çıkartacağız. ” dedi.
