ADANA - OZAN EFEOĞLU - Adana'da yaşayan Murat Yapru, hurdaya ayrılmış klasik otomobilleri, aylar süren restorasyon çalışmasının ardından orijinal görünümlerine kavuşturuyor.
Çocukluk yıllarında, babasından klasik otomobil tamir işini öğrenen 37 yaşındaki Yapru, hobi ve tutku olarak başladığı bu arabaların restorasyon işini son 10 yıldır profesyonel şekilde devam ettiriyor.
Yapru, evinin sokağında babasının yanında başladığı klasik araç tamiri ve restorasyonunda kendisini geliştirerek, eski araba tutkunları ile dizi ve film setlerinin klasik otomobil talebini karşılıyor.
Adana'nın İncirlik Mahallesi'nde kurduğu garajda klasik otomobilleri yeniden kullanıma kazandırmak için çoğu zaman aylarca hatta yıllarca emek harcayan Yapru, araçların orijinal parçalarını bulmak için şehir şehir geziyor, bulunmayan parçaları ise yurt dışından getirtiyor.
Klasik otomobil ustası Murat Yapru, AA muhabirine, araç onarım ve restore işini 8-9 yaşlarından itibaren tamirciliği hobi olarak yapan babasının yanında öğrendiğini söyledi.
Bir ara fabrikada çalıştığını, 10 yıl önce ise işi bırakarak klasik otomobil restorasyonu için bir garaj kurduğunu anlatan Yapru, "Klasik otomobil tutkum çok ağır bastı, bir tamirhanem yoktu ve küçük yaşlarda kendi otomobilimi sokakta tamir etmeye başladım. Bu işten aşırı keyif alıyordum ve bu işi yapmaya karar verdim." dedi.
Yapru, taleplere yetişmekte güçlük çektiğini belirterek, "Yine sokakta kendi aldığım otomobilleri onararak satmaya başladım. Daha sonra Adana'da dizi ve film setleri benden otomobil talep etmeye başladı. Artık hobi olmaktan çıktı ve gelir kaynağım oldu. Bir garaj açmak zorunda kaldım ve artık profesyonel bir ekiple klasik otomobil restore etmeye başladık." diye konuştu.
Klasik otomobillerin milli servet olduğuna işaret eden Yapru, şunları kaydetti:
"Sonuçta bu otomobiller ülkemize gelmiş ve artık bizdeler. Bunları yok edip ortadan kaldırmak yerine bir nevi yaşatıyoruz. Bu arabaların üstünde birçok insanın hatırası var. Bu otomobiller neler yaşamış, neler görmüş, hepsinin ayrı bir hikayesi var. Alın teri dökerek, sevdiğimiz için bu otomobilleri ayakta tutuyoruz. Bu arabaları trafikte gördüğüm zaman ayrı bir mutlu oluyorum, keşke hep bu arabalardan olsa, herkes bu arabalara binse. Hayatım boyunca direksiyona geçtiğim andan itibaren hep klasik Amerikan otomobili kullandım. Şahsıma ait 4 silindirli, modeli yüksek bir arabam olmadı. Hiç 80 model bir arabaya da binmedim, hep 1980 model otomobillerin alt modellerine bindim. Bu sebeple klasik otomobilleri trafikte görünce çok mutlu oluyorum."
- "Bu otomobillerin bir ruhu var"
Klasik otomobillerin anlam taşıyan araçlar olduğunu vurgulayan Murat Yapru, "Bu otomobillerin bir ruhu var. Ayrı bir ilgi göstermek gerekiyor. Klasik bir otomobili çalıştırdığım zaman kalbim ayrı bir atıyor, kanım hızlanıyor. Birçok klasik otomobil tutkunu bu arabalarla konuşur, dertleşir, ben de öyleyim. Kendi şahsi arabama gül almışlığım çok olur. Benim klasik arabamın göğsünde hep bir gül bulunurdu. Klasik otomobil tutkusu çok başka bir şey. Ailenizden biri oluyor, çıkıp gezersiniz, yolda dertleşirsiniz otomobilinizle. Bu biraz da bu otomobillere bindiğiniz zaman anlayacağınız türden bir durum." ifadelerini kullandı.
Yapru, usta bulmakta güçlük çektiğini, kaporta, boya ve mekanik atölyelerinde çalışacak işçi bulamadığını sözlerine ekledi.