Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri Platformu (DAÇE), Adana Tabip Odası, Adana Ziraat Mühendisleri Odası, 350.org, Avrupa İklim Eylem Ağı (CAN Europe), Ekosfer, Sağlık ve Çevre Birliği (HEAL), TEMA Vakfı, WWF-Türkiye ve YUVA Derneği, Adana’nın Yumurtalık ilçesi Sugözü Kumsalı’na yapılan ve ithal kömürle çalışacak Hunutlu Termik Santrali inşaatının bir an önce durdurulması için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na çağrıda bulundu.
Adana’nın ve İskenderun Körfezi’nin bir termik santral daha kaldıramayacağını belirten kuruluşlar, halk sağlığını tehdit eden santralin Sağlık Etki Değerlendirmesi ve tüm körfezi kapsayan kümülatif hava kirliliği modellemesi yapılmadan inşaatına başlandığını belirterek, santral inşaatının durdurulmasını talep etti.
10 kuruluş, Çinli Şanghay Elektrik tarafından Adana’ya kurulan termik santralin ÇED Raporu’nda ölçülen hava kirliliği verilerinin ulusal limit değerleri karşılamadığına, santralin ÇED olumlu kararının da bu sebeple geçerli olmadığına dikkat çekti.
Adana’da 2 bin ölüm engellenebilirdi
Covid-19 krizinin, hava kirliliğinin insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkisini bir kez daha hatırlattığını vurgulayan 10 Sivil Toplum Kuruluşu, nüfusun yoğun olduğu Adana merkezde hava kirliliği Dünya Sağlık Örgütü’nün sınır değerleri altında tutulabilseydi, 2019 yılında 2 bin 72 ölümün engellenebileceğini belirtti. Bu veri, Adana’da her 5 kişiden 1’inin hava kirliliğine bağlı sebeplerden hayatını kaybettiğini gösteriyor.
Türkiye’de ise en güncel verilere göre dış ortam hava kirliliği yılda yaklaşık 52 bin erken ölüme neden oluyor[.
Adana yılın yüzde 65’inde kirli hava soluyor
İki milyonu aşan nüfusuyla Adana, Çevre Mühendisleri Odası’nın yeni yayımlanan Hava Kirliliği Raporu’na göre, 2019 yılı boyunca 236 gün, yani yılın yüzde 65’inde kirli hava soludu. Aynı yıl Adana’nın merkezinde ölçülen PM10 hava kirleticisinin, Türkiye’de belirlenmiş ulusal kirlilik limitlerinin iki, Dünya Sağlık Örgütü’nün önerdiği limitlerin dört katı üzerinde olduğu belirlendi.
Kömürlü termik santraller ve ağır sanayinin yer aldığı İskenderun Körfezi’ndeki birçok istasyonda hava kirliliğine ilişkin anlık veri akışı sağlanamıyor. Bölgede yaşayan insanlar kirliliği takip edemediği gibi, bölgedeki termik santrallerin baca gazı ölçümlerinden çıkan sonuçlar talep edildiğinde dahi kişilerle paylaşılmıyor. Kuruluşlar ayrıca Adana’daki hiçbir istasyonda en tehlikeli hava kirleticisi olan PM2,5’in ölçülmediğine dikkat çekti.
Kanser vakaları 11 kat arttı
Doğu Akdeniz Çevre Platformu gönüllü avukatı İsmail Hakkı Atal, “Santral projesinin lisans iptaline karşı açtığımız davada sunulan bilirkişi raporuna göre, Hunutlu projesine çok yakın mesafede bulunan Sugözü Kömürlü Termik Santrali’nin 2003 yılında faaliyete geçmesinin ardından, 2009-2014 yılları arasında kanser vakaları 11 kat, kanser türleri ise yüzde 275 oranında arttı” dedi.
Görüşler
HEAL (Sağlık ve Çevre Birliği) Türkiye Danışmanı Funda Gacal “Hava kirliliği Adana’da halihazırda ciddi bir sağlık problemi, kirli hava Adana’da her 5 ölümün 1’inden sorumlu. Bunun yanında santralin yapılacağı bölgede havanın güncel limitleri aşacak kadar kirli olduğunu ve insan sağlığı üzerine kapsamlı bir değerlendirme yapılmadığını görüyoruz. Güncel olmayan bu ÇED raporu iptal edilmeli, Sağlık Etki Değerlendirmesi yöntemi uygulanmaya başlanmalıdır”
TEMA Vakfı Çevre Politikaları Bölüm Başkanı Ceren Pınar Gayretli “Termik santral için yapılan imar planı revizyonlarının iptali için açtığımız davanın bilirkişi raporu, santralin imar planlarının İskenderun Körfezi Bütünleşik Kıyı Alanları Planı ve Mersin-Adana Bölgesi Çevre Düzeni planlarına ve şehircilik ilkelerine aykırı olduğunu, ÇED raporunda koruma için belirtilen tedbirlerin ise gerçekçi ve mümkün olmadığını ortaya koyarak tüm argümanlarımızı destekliyor. Santralin inşaatının derhal durdurulması gerekiyor”
WWF-Türkiye Genel Müdürü Aslı Pasinli “İki ithal kömürlü termik santralin işletmede olduğu, 13 ithal kömürlü termik santralin ise izin sürecinin devam ettiği İskenderun Körfezi çevresindeki hava kirliliği hem insan sağlığını hem de biyolojik çeşitliliği tehdit ediyor. Santralin inşaatı durdurulmalı ve tüm kömür yatırımlarından derhal vazgeçilmeli”
Adana Çevre ve Tüketici Koruma Derneği Başkanı Dr. Sadun Bölükbaşı “İklimin ve havanın değiştiğini burada birebir yaşıyoruz. 15 yaşındaki yüzlerce narenciye ağacı kuruduğu için bu yıl hepsini sökmek zorunda kalacağız. Bu verimli topraklar bir termik santral daha kaldıracak durumda değil” dedi.
350.org Türkiye Kampanya Sorumlusu Efe Baysal “Akdeniz bölgesi, Türkiye’de iklim krizinden en hızlı ve yoğun etkilenecek bölge. Planlanan santral, değişen ani hava koşulları ve santrallerin yaydığı kirlilik sebebiyle halihazırda tehdit altında olan ve Türkiye’deki tarım sektörünün yaklaşık yüzde 7’sini besleyen İskenderun Körfezi’ne bir yük daha getirerek bölgedeki çiftçiye ve tarıma büyük bir darbe vuracaktır”
CAN Europe (Avrupa İklim Eylemi Ağı) İklim ve Enerji Politikaları Koordinatörü Elif Gündüzyeli “Hunutlu termik santrali projesi öncelikle Türkiye’nin yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarını artırma söylemleriyle çelişiyor. Çinli üç banka tarafından finanse edilen bu proje, BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri ve Paris İklim Değişikliği Anlaşması’nın küresel sıcaklık artışını 1.5℃ ile sınırlama hedeflerini destekleyen Küresel Sürdürülebilir Bankacılık Prensipleriyle de örtüşmüyor”
YUVA Direktörü Erdem Vardar “Covid-19 krizi ile birlikte halk sağlığının önemini anladığımız bu günlerde, gelecekte karşılaşabileceğimiz krizlere daha dirençli toplumlar yaratabilmek için hem dünyada hem Türkiye’de kömürlü termik santrallerin terk edilerek, halk sağlığını merkeze koyan politikaların benimsenmesi kritik önem taşıyor”