Ahmet Nur Çebi: “Bu zamana kadar başarılı olduğumuzu düşünüyorum”
Beşiktaş Kulübü Başkanı Ahmet Nur Çebi, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu ve soruları yanıtladı. Görevde oldukları süre içinde başarılı işler yaptıklarını söyleyen Çebi, artık daha sağlıklı kontratlar yaptıklarını söyledi. Çebi, haziran ayında yapılacak olan TFF Genel Kurulu öncesinde ise bütün kurulların istifa etmesi gerektiğinin altını çizdi.
Beşiktaş Kulübü Başkanı Ahmet Nur Çebi, 29 Mayıs’ta yapılacak olan genel kurul öncesinde basın toplantısı düzenledi. Vodafone Park’ta gerçekleşen toplantıda değerlendirmelerde bulunan Çebi, ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Adaylık müracaatını yaptığını ifade ederek sözlerine başlayan Çebi, “Dün, önümüzdeki seçimde aday olmak üzere müracaatımı yaptım. Bir dönem daha bu görevi yapmak istediğimi resmi bir dille, dün verdiğim dilekçeyle beyan ettim. 30 aydan fazla bir süredir görevdeyim. 2019 ekim ayında ani olarak eski başkanın verdiği bırakma kararının ardından Beşiktaş başkanı oldum. 8 bin oyun 5 binini alarak bana başkanlığı veren genel kurul üyelerinin inancıyla yol çıktık. Kulübe geldiğimizde çok sıkıntı vardı. Gelirler temlik edilmiş, ödemelerin 6 ay yapılmadığı, kasaya 5 kuruşun girmediği bir süreçte Beşiktaş’ın başkanı oldum. Özellikle belirtmek istediğim şu ki, bu süreçte yapmamız gerekenler önce konuları anlamak, sonra sıkıntılı kontratların Beşiktaş üzerindeki yükü kaldırmak, bunları yaparken de sportif başarıyı kovalamak çok önemliydi. Biz bunu başardık diye düşünüyorum. 28 Mayıs’ta mali ve idari genel kurul, 29’unda da seçimli genel kurulumuz var. Beşiktaş’ın gerçek sahibi olan genel kurul üyelerinin vereceği karar, yaptıklarımızın ya da yapamadıklarımızın göstergesi olacak. Beşiktaş’ın marka değeri adına keşke daha çok aday olsaydı. Bunu çok arzu ettim, defalarca söyledim ama maalesef şu ana kadar 2 kişinin yarıştığı bir seçim oldu. Diğer arkadaşa da teşekkür ediyorum ve başarılar diliyorum. Kendisini aday olduğu için tebrik ediyorum. Beşiktaş’ta görev yapmak için talip olanlara saygı duymak ve içtenlikle teşekkür etmek, yapmamız gerekenlerdir” ifadelerini kullandı.
“Kadroya giremeyenler, borcun 4’te 1’ini oluşturuyor”
Devir teslim döneminde kulübün borcunun 3 milyar TL olduğunu söyleyen Ahmet Nur Çebi, “Devir teslimde, bağımsız kurumdan alınan borç-alacak raporlarıyla belirlenen borç 3 milyar TL’ydi ve 300 milyon daha da üstüne eklenmesi gereken miktardı. Borç 3.3 milyar TL iken, şu anda borcun 4.3 milyar TL olduğunu görüyoruz. Keyifsiz bir durum. Geldiğimiz süre içinde ödenen kur farkı ve faizler, 1 milyar TL. Eski borç ve yükümlülüklerden kaynaklı faizleri hesapladığınızda zaten 4.3 milyar TL beklenen bir başarıdır ve borç artmamıştır. Dönemimizdeki gelirlerimiz 1.8 milyar TL’dir, giderlerimiz de 1.8 milyar TL’dir. Geldiğimiz günden bu yana söylediğimiz denk bütçeyi biz sağladık. Ama bizden kaynaklanmayan faiz ve kur farkından kaynaklanan miktar, borcun arttığını göstermektedir. Geldiğimiz günden bu yana, futbol takımında kadroya girmeyen birçok futbolcunun, kadroya girip de faydası olmayan futbolcuların yükü yıllık 200 milyon TL. Bu kontratlar ortalama 4-5 yıllık. 5 yıldan hesapladığınızda buradaki kaybımız yaklaşık 1 milyar TL. Borcumuzun yaklaşık 4’te 1’i. Diğer 4’te 1’i de faiz yükü. Beşiktaş için amatör sporun çok önemi var. Kadın futbol takımımızın başarıları, hentbol takımımızın aldığı kupa, diğer branşlardaki mücadele, baştan beri söylediğim temiz formalar, temiz çocuklar amacımızdan da sapmadık. Geldiğimiz senenin başında 10 milyon Euro civarında olan amatör zararı, bir sonraki sene 5 milyon Euro, geçen sene de 2 milyon Euro’ya indirilmiştir. Bunun karşılığının zaman içinde bilançolar yansıyacağını biliyorum. İçinde bulunduğumuz süre içinde, hizmet kontratları dahil, birçok kontrattan Beşiktaş’ı kurtardık. Özellikle ‘Bırakmam Seni’ kampanyasıyla sağlanan 10 milyon Dolar için herkese çok teşekkür ediyorum. Yürüyen borçların içinden sildirdiğimiz yaklaşık 6-7 milyon Euro civarı indirim aldık. Vergi konusunda sırtımızda olan 200 milyonluk yükün hemen hemen büyük bir kısmından kurtulmak için verdiğimiz mücadelenin Beşiktaş’a ne kadar faydalı olduğunu görüyoruz. Yıllardan beri problem olarak camianın sürekli konuştuğu, Yıldırım Demirören’in alacağıyla ilgili de uzlaşma sağlandı. Vergiden 200 milyon, bize hizmet verenlerden silinen 100 milyon, bağış yapanlardan 100 milyon, Yıldırım Demirören’in silinen alacağını alt alta koyduğunuzda 500-600 milyon TL yapıyor. Ayrıca uzun vadeli sporcu kontratları yapılmadı. Bir önceki dönemde imzalanan kontratlarla verilen mücadelelere bakınca da başarılı olduğumuzu söylemek istiyorum” ifadelerini kullandı.
“Şu ana kadar 20 dava açılmıştır, bir o kadar daha açılacaktır”
Beşiktaş’ta kimsenin alacağının olmadığını söyleyen Çebi, “Kamuoyunda bilindiği üzere, şu saatte kimsenin Beşiktaş’tan herhangi bir alacağı söz konusu değildir. Özellikle emekçi kardeşlerimizin maaşlarını gününde ödediğimizde, onların güler yüzünü görmek bizi motive ediyor. Baktığımız zaman ana borcun nereden kaynaklandığını görmemek elde değil. Camianın sürekli geçmişle ilgili baskı kurduğunu da söyleyelim. Bununla ilgili yaptığımız çalışma da çok önemliydi. Pandemi nedeniyle geç tamamlandı. Bunlarla ilgili gerekli hukuki işlemler yapılması için, içişleri Bakanlığı’na, SPK’ya, gerekli yerlere dosyalarımız gönderilmiştir. Şu ana kadar yaklaşık 20 kadar dava açılmıştır ve bir bu kadar daha dava açılması beklenmektedir. Birçok insan sosyal medya üzerinden bu yapılanlar yapılmamış gibi algı oluşturuyor. Camiamızın bu yazılanlara itibar etmemesini istiyoruz. Ayrıca bu stadın iskanı yoktu. Bunu almak da bize nasip oldu. Çünkü işletmeniz gerekiyor, gelir sağlamanız gerekiyor. İskan yokken bu sıkıntılı oluyor. Akatlar ve Süleyman Seba tesisimiz yenilendi. Ayrıca Akatlar No: 1903 de kaybedilmesine rağmen geri alınmıştır. Kadın futbolundaki başarımız da, kadınlara verdiğimiz değeri ortaya koyuyor. Basketbol takımı için yaptığımız proje var. Yalnızca 1 oyuncu satışıyla, takım maliyetini karşıladığımız bir takım oluşturduk. Bizim kafamızdaki proje gerçekleşiyor. Pandemide 3 kupa aldık. Hocamıza, futbolcularımıza çok teşekkür ediyorum. Müzemizde zor dönemde alınmış 3 kupa var. Şampiyonlar Ligi’ne gittik ama iyi bir süreç geçiremedik. Hakem hataları, sakatlıklar, şanssızlıklar, direklere çarpan toplar, engellemeler bir araya gelince bu durum ortaya çıktı. Ama önümüzdeki sene gençlere önem veren, daha uygun maliyetlerle oynatabildiğimiz, parlatıp büyük paralara satıp Beşiktaş’ın borçlarını eriteceğimiz bir döneme hazırlanıyoruz. Seçildiğimiz takdirde gelecekle ilgili mesajımız bu olacak. Ersinler, Rıdvanlar, Serdarlar, Güvenler, nasıl bir başarı kovaladığımızı ve bu başarıya ulaşacağımızı gösteriyor” diyerek devam etti.
“Pandemide 1 milyar TL kaybımız var”
Pandemi döneminde maddi kayıpları olduğunu sözlerine ekleyen Çebi, “Yayın gelirlerindeki düşüş, pandemi döneminde gerçekleşmeyen stat gelirlerimizde de 500-600 milyon TL’lik bir kaybımız var. Hemen hemen toplamda 1 milyar TL kaybımız var. Bu süreç olmasaydı, bugün borcumuz 1 milyar TL daha aşağıda olacaktı. Biz başarmak için çok uğraştık ve birçoğunu da başardık. Takipçi sayısını artırarak fenomen olma mücadelesi veren kişilere de camianın sahip çıkmamasını rica ediyorum. Enflasyonda taraftarlarımızın ekonomik sıkıntısını düşündük ve bu nedenle düşük fiyat politikası izledik. Taraftarlarımızın da bu dönemde verdiği destek çok önemliydi, önemli olmaya da devam edecek. Üye giriş ücretinin 5 bin TL olduğu dönemde, bizden önce 800 kişi üye yapılmışken, bizim dönemimizde 3 bin 300 üye yapıldı. ‘Ben Beşiktaşlıyım’ diyen herkese kapımızı açıyoruz. Özellikle bindirilmiş kıtalarla mücadele etmeye devam edeceğimizi, herkesin kendi aidatının yatırması gerektiğini ve bununla ilgili verdiğimiz mücadele, Disiplin Kurulu tarafından ilgi bulmamıştır. Gelecekte uçuk kaçık bütçeler olmayacak. Yıldız almak çok kolaydır. Parayı verip sonra evinize gidiyorsunuz, sizden sonra gelenler acısını çekiyor. Hedefimiz yıldız almak değil, yıldız oluşturmak. 20 kişilik kadronun içinde 3-4 adet gençlere örnek olacak, takımın marka değerini artıracak önemli isimler olacaktır. Bunlardan birisi golcü olacaktır. Rıdvan dahil birçok altyapı oyuncumuz için kapımız çalınıyor. Kafamızdaki rakamları almadığımız sürece kimseyi yollamayız. Ersin’in arkasından gelen kalecimiz Emre’nin son maçtaki performansı, dediklerimizi yaptığımızın ispatıdır” açıklamasını yaptı.
“Artık daha sağlıklı kontratlarımız var”
Yönetim kurulu listesi hakkında “Yönetim Kurulu için arkadaşlarımla konuşuyorum. Hepsiyle mutlu ve huzurlu çalıştım. Bir kısmıyla devam edeceğiz, bir kısmı olmayacak, bir kısmı kendisi devam etmeyecek. Bunun daha günü var, günü gelince bunu açıklarız” ifadelerini kullanan Çebi, mevcut şartların zor olduğunu söyleyerek, “Geldiğimiz gün de durum zordu, bugün de zor. Ama artık daha sağlıklı kontratlarımız var. Bundan sonra da daha sağlıklı kontratlar yapacağız. Ama ağır sorun hala duruyor. Bunun durması ve hafifletilmesi adına spor yasası yapıldı. İhtiyaç nedeniyle yapıldı bu yasa. Bu yasayı yapanları eleştirmek haddimize değil çünkü bizler bunları hak ettik. 100 yıllık çınarları, koskoca camiaları egolarımız yüzünden çok büyük borçların içine soktuk. Bu borçlar artık yürütülebilir değil. Zaten biz de bunun için buradayız. Bugün bu kadar sıkıntılı olmasaydı zaten 2 aday değil, 12 aday olurdu. Bazıları benim iyi yönettiğimi düşünüp aday olmamış olabilirler. Sosyal medyada sabahtan akşama kadar yazarlar ama aday olmazlar. Buraya gelmeyenler, başkalarını başkan adayı göstermek için dilekçe veriyorlar. Spor yasası bizi çok zorlayacaktır ancak bu da kulüplerin iyi yönetilmesini sağlayacaktır. Ancak bazı problemler var. Yöneticilerin borç verip alması gibi maddeler biraz daha rahat tutulabilirdi. Geçmişten gelen borçlar konusunda yeni yöneticilerin de sorumluluk almasıyla ilgili bazı sorunlar var. Buraya gelebilecek sağlıklı, iyi niyetli yüzlerce genç yönetici adayımız var. Onların da önünü kapatmamak lazım. Gençlerle yapılacak sözleşmeler yapılır. Ama Beşiktaş’ın menfaatine aykırı şeyler yapılmaz. 2 telefon gelip ‘Seni istediler’ deyip 10 katı para isterlerse olmaz. Bunu bizim çocuklarımız yapmıyor, bunları menajerler yapıyor. Bu menajerlerin elinden kurtarmamız lazım çocuklarımızı. Bizim ilkelerimize, ücret politikalarımıza uyarlarsa bu imzaları atabiliriz. Yürüyen kontratlarımız var ve kontratlar bitmeden, atılan imzalar yok. Beklemesini de biliriz bekletmeyi de biliriz” diyerek devam etti.
“TFF’nin bütün kurumları istifa etmeli”
Hakemler hakkında sorulan soruyu yanıtlayan Çebi, “Hakem konusuna bir kez daha değinmemiz gerekecek. Hakemlerle ilgili elimizi masaya her vurduğumuzda problemi çözebilseydiniz, bugün bu konular konuşulur muydu? 50 yıldır her takım her maçın ardından bunu konuştu. Bir şeyi çözebilmek için sorunun olduğu yere gidip konuşacaksınız, elinizi orada masaya vuracaksınız. Ben görevimi yaptım. TFF ve MHK Başkanı’nın istifasını istemekle sorun çözülmez, sorun hakemlerde demiştim. Oradakiler gitmeli, yerine genç hakemler gelmeli. Eski hakemler artık yıprandı dedik ve sonuç olarak da bir operasyon yapıldı ama eksik kaldı. Beşiktaş’a zarar verenler kaldı, diğerleri gitti. Ben liste vermedim, tamamının değişmesi gerektiğini söyledim. Önümüzde yeni bir sezon başlıyor. Hakemler yenilenmeli, genç hakemlerin önü açılmalı. Demek ki ben gerekeni yapmışım. Eğer bu bir mesaj olmadıysa, başka ne yapmalıydım? Bizi eleştirecek bir şey bulamadıkları için hakemler üzerinden gidiyorlar. Bunlarla ilgili her türlü mücadeleyi verdim. Ancak operasyon eksik yapıldığı için hala düzelmiyor. İnşallah yeni gelecek olan TFF Yönetimi bunları düzeltir. TFF’nin bütün kurumlarına da buradan sesleniyorum, istifa edin. Tahkim, PFDK dahil hepsi taraflı. Bu bir fırsattır, hakemleri ve kurulları değiştirelim. Tahkim’in son kararında da bunu gördük. Beşiktaş’ın tekrar edilme talebine evet demesi gereken Tahkim de umarım önümüzdeki haziran ayında yerinde olmaz. Artık daha genç olan herkese şans tanımalıyız. Türk futbolunun kurtuluşu için bütün kurullar değişmeli. Mevcut olanların haziran ayında koltuklarını bırakmalarını bekliyorum” dedi.
TFF Başkanlığına aday olacağı yönündeki iddialar hakkında da konuşan Çebi, “Seçim haziran ortasında ve Beşiktaş seçimi mayıs ayının sonunda. TFF Başkanlığı için bir düşüncem olsaydı, Beşiktaş Başkanlığı için dün dilekçemi vermezdim. Sağlığım el verdiğince burada hizmet etmek istiyorum. Hakem operasyonunu ben yaptırtmadım ama bunun yapılması gerektiğini anlattım. Yapılan operasyon, benim ifadelerimin paralelinde olmuştur. Demek ki Beşiktaş’ıma zarar verenlerle gerekli şekilde mücadele etmişim. Ancak bu operasyon eksik yapıldı. Tamamı yapılmadığı için bu iş yürümedi ve sulandırılmaya başlandı. Özellikle çiçek verenler ve bu operasyon doğru değil diyenler ve hatta geri dönüşlerinde bir nebze sebebi olanlar, her maçtan sonra mağdurum diyenlerdir. Hem mağdurum diyorsunuz hem de bunu çözmek isteyenlere ‘Yanlış yaptın’ diyorsunuz. Buyurun, bakalım önümüzdeki sezon neler olacak. Temenni ediyorum ki, yeni gelen TFF Yönetimi bütün kurulları ve eski hakemleri gönderirler. Benim kadar Türk futbolundaki bütün takımları mağdur etmişlerdir. Bu kadar şikayet edilen hakem topluluğuna düdük verip sahaya çıkarmak ‘Çok özelsiniz, sizden daha yetenekli genç çocuğumuz yok. Allah sizden razı olsun’ demektir” ifadelerini kullandı.
“Başka kulüplerin borçlarını mı bize ciro ettiler?”
Bütçenin aşılması halinde kulüp başkanları ve yöneticilerine yansıtılmasıyla ilgili de konuşan Çebi, “Ne hikmetse bugüne kadar kimse bütçeyi yüzde 10 aşmamış ama borç 4 milyar TL’yi aşmış. Bugüne kadar denk bütçeler yapılmışsa, bu borç nasıl oldu, başka kulüplerin borçlarını mı bize ciro ettiler. Kulüp tüzüğüyle spor yasasında birbirine paralel maddeler var. Ben camiaya her şeyi açıkça anlatırım. Önder Karaveli’nin de, Sergen Yalçın’ın da arkasında durmaya kararlıydım. Sergen hocam 2 kez ayrılmak istedi. Daha fazlası kendisine eziyet etmekti, bunu yapmam. Önder hocamız Katar’da kupayı aldı, herkes alkışladı ama sonrasında yazılmayan kalmadı. Sonra hoca ben dayanamıyorum dedi. Abdullah Avcı da dahil, ben geldiğimden bu yana hoca göndermedim. Valerien Ismael’den çok ümitliyim ve Sportif Direktörlük sisteminin de arkasındayım. Biz yöneticiler olarak birçok işle uğraşırken, Ümraniye’yle de ilgilenemeyiz. Ben oradaki ekibin seçimlerine güveniyorum. Ismael hocanın bugüne kadar kaçırdığı U19 maçı yok. Her maç sonrasında çocuklarla ve hocalarla konuşuyor. Gençlere de güvendiğini ifade ediyor. Kendisi gitmek istemediği sürece arkasında duracağım. Hocamın gençlerle başaracağını düşünüyorum, başarısız olacağını düşünmüyorum” dedi.
“Arabasını evini satan Beşiktaşlı görmek istemiyorum”
Fan token konusuna da değinen Çebi, “Benim paraya ihtiyacım var iken, ben neden token tekliflerini kabul etmedim. Beni havalimanında görenler, gençler her gün bir şey öneriyor. Beşiktaş, birilerinin para kazanma ve zıplama yeri değil. Kişiler geliyorlar ‘Başkanım elimde proje var, 6 ayda kulübün borcunu kapatırız’ diyorlar. İyi niyetli olabiliyor. Benim işim taraftarı üzmemek. Bana teklifleri getiren arkadaşlar, bu kararı benim aldığımı biliyor. Sözleşmeler beni tatmin etmezse, ben bunu yapmam. Her gelen teklifi kabul etmem. Camia ‘Bunlara bak, kontrol et, bize zarar getirme’ diye beni göreve getirdi. Bir firma bana proje getirmek istese, sermayesi 50 bin TL. Ben nasıl güveneyim. Kağıtlara yazılanlarla Beşiktaş Başkanını ikna edemezsiniz. Göreceksiniz ki Beşiktaş, token işini herkesten daha iyi yapacaktır. Beşiktaş bunu yapacak ve buraya para yatıranların mağdur olmayacağı bir sistemle yapacak. Arabasını evini satıp, 1 kuruşu kalmamış olan bir Beşiktaşlı görmek istemiyorum. Bir firma bize 300 bin Dolarla geldi. Taahhüt edilenler 20-30 milyon Doları geçmedi. Öyle 300 milyon, 400 milyon dolarlar yok ortada. Asıl sorulması gereken, bu kadar sıkıntı varken ben bunu niye yapmadım?” dedi. Göreve olduğu sürede yaptıklarıyla ilgili de konuşan Çebi, “KPMG raporunu çıkardık, hukuka intikalini yaptık, pandemide 4 kupa kazandık. Pandemide 1 milyar gelir kaybımız olmasına rağmen kulübü yüzdürdük. Amatörde zararı indirdik. Tüm bunların hepsi benim ve arkadaşlarımın başardığı konulardı. Başarısız olduğumuz bir konu görmüyorum. Hakem ve token konusunu da izah ettim. 300 bin dolarla başlayan konu 30 milyon dolara geldi. Biraz daha bekleyelim, belki 300 milyon dolar oldu. İnsanlar ‘Token konusu çöktü, başkan treni kaçırdı’ diyor. Token çöktüyse, insanların üzerine çöktü. Belki de girmeyerek doğru yaptık. Bunun öbür tarafı da var, hesap vereceğiz” açıklamasında bulundu.
“Ben o sözü Ali Koç’a söylemedim”
Sosyal medyadaki yorumları yapanları kulübe davet eden Çebi, “Beşiktaş Kulübü’nün adresi belli. Ben her gün buradayım. Orada yazana kadar gelip yüzüme de konuşabilirler. Ben maça gelirken, taraftarların omuzlarında geliyorum, seviliyorum. İstifa etmemi isteyenler, genel kurula gelecekler, beni seçtirmeyecekler. Yazma çizmeyle olsaydı, ülkede hiçbir yerde başkan bulamazlar. İstifamı isteyenleri kulüpte makamımın önünde bekliyorum. Cesareti olanlar gelsin. Camianın yüzde 99’nun sevgisini gördüğümü ve bunun da beni motive ettiğini söyleyebilirim. Altyapı tesisi olmazsa olmazımız. Maalesef mevzuatlar önümüzü tıkıyor. Yapmak zorundayız. Elimizde proje var. Umarım en kısa zamanda realize ederiz. Seçimde kurulların hiçbirisine müdahil olmayı düşünmüyorum. Arkadaşlarımıza başarılar diliyorum. Disiplin Kurulu’nda çifte standart uygulamamalarını diliyorum. Kurallar belli. Kişilere göre kararlar alınmamalı. Sicil Kurulu’nda, bindirilmiş kıtlara hayır diyoruz. Herkesin kendi aidatını kendisinin ödediği, Beşiktaş’a yakışan bir Sicil Kurulu istiyorum. Denetim Kurulu olarak da, bugüne kadar yapılmayanları yapan, yapması gerekeni yapan bir Denetleme Kurulu istiyorum” dedi. Ali Koç’la ilgili olarak söylediği iddia edilen ‘Şaklabanlık’ konusuna da değinen Çebi, “Ali Koç’a, aileye ve bütün kulüp başkanlarına saygım var. Arkadan gelen bir arkadaşın ‘Elinizi masaya vurmuyorsunuz’ diyen birisine ‘Şaklaban değilim’ dedim. Rahmi Bey de, Koç Ailesi de çok önemlidir benim için. Ağaçlı yolda 2 çocuğun yaptığını ya provokasyon ya da bir anlık hiddet olarak düşünüyorum. Umarım bir daha hata yapmazlar. Benim de çok heyecanlı olduğum bir Fenerbahçe maçıydı. Ayrıca taraftarı bu şekilde galeyana getirmekle ilgili cümleler kurdum. Adaletten bahsediyorsanız bizim adımızı kullanmayın. Kendi maçlarınızdan örnek verin dedim. Belki niyeti o değildir ama o gün Beşiktaş Başkanı’nı zor durumda bırakmıştır. Türk futbolundaki adaletsizliği her kulüp başkanı dile getirebilir. Ali Koç da bununla ilgili konuşan bir arkadaşımız. Ama Beşiktaş için biz gerekeni konuşuruz” diyerek devam etti.
“1959 öncesi şampiyonluklara, herkese eşit uygulanırsa olumlu bakarım”
Görevde olduğu süreçte yorulduğunu da söyleyen Ahmet Nur Çebi, “Buranın işleri kolay değil. Yoruluyorsunuz. Türk futbolunun sorunları çok ağır. Yayıncı kuruluş, yabancı sayısı, kurulların tarafları, hakemlerin yıpranmış durumları gibi konuları çözmek için tecrübeli ve bilgili, bu işi bilen birine ihtiyaç var. Seçimde biz birinin tarafında olmayız. Bu işlerde tecrübesi olan birinin en azından 1 yıllık süreçte görev almasının faydalı olacağını düşünüyorum. Kısa dönem olması, tecrübeli birini daha faydalı kılar diye düşünüyorum” dedi. 1959 öncesi şampiyonluk hakkında “1959 öncesi şampiyonluklar herkese eşit olarak uygulanıp bir kurala dayanıyorsa, benim için sorun yok. Ama birinin işine yarıyor, diğerinin yaramıyor dersek, o zaman olmaz. Hak ve adalet söz konusuysa neden olmasın ama laf olsun diye yapılacaksa olmasın” diyen Beşiktaş Başkanı Ahmet Nur Çebi, “Sorunları çözmek için insanlar gelip görev alacak. Dolayısıyla sağlıklı olan seçilmiş olur. Yabancı hakem konusu, benim sadece derbilerde olsun diye kullandığım bir ifadeydi. Genç Türk hakemlerin önünün açılması lazım. Taraftarlar bunu unutmuyor. 30 sene önceki maçın görüntüsü buluyor ve hakeme ‘Sen bizi bu maçta doğramıştın’ diyor. Derbilere dışarıdan hakem gelmesi, mevcut olanların yıpranmasını engelleyecekti. Ama şimdi hepsi yenilenirse, dışarıdan hakem almaya gerek kalmaz” açıklamasında bulundu.
“Atiba bu kulübün simgesi”
Sözleşmesi bitecek olan oyuncularla ilgili olarak “Veda edilip edilmeyeceğinin kararını henüz almadık. Vida’yla henüz anlaşamadık. Kendisiyle devam etmek istediğimizi de söyledik. Beşiktaş’ın şartlarına uymayan hiçbir transferi yapmayacağım. Bir futbolcunun yıllık maliyetiyle ilgili bir balans var. Atiba çok başarılı ve simge olmuş bir oyuncu. Yabancı kuralında bizi zorlayacak bir durum olmazsa, Atiba’yla yola devam etmek istiyorum. Vida’nın eski kontratının şartları çok ağırdı. Bu şartlarda olmaz. Neredeyse borcun yüzde 10’u. Ama Vida’dan faydalandık. Diğerleri gibi değildi. Beşiktaş gençleriyle devam edecek, birisi golcü olacak şekilde 3-4 önemli isim aralarında olacak. Altyapının başında Türkiye’nin en iyi hocalarından birisi var. Altyapıdaki çocuklarımızın A takımdaki oyuncularla bir araya gelmelerine, yemek yemelerine özen gösteriyoruz. Son maçta kaleci Emre’ye teknik direktörümüzün nasıl yaklaştığının fotoğrafını bulsunlar ve altyapıdaki diğer arkadaşlarımız odalarına assınlar. Biz hepsine güveniyoruz” açıklamasını yapan Çebi, önümüzdeki yıl kulübün 120. yılı olması sebebiyle de “Önümüzdeki sene 120. yılımız. Şampiyonlukta kutlamalarda eksik kaldık bazı şeyleri yapamadık. Bir kutlama yapmak istiyoruz” dedi.
“TFF’nin kutlaması acemice yapılmış bir hareketti”
Cenk Tosun’un Beşiktaş’ın evladı olduğunu vurgulayan ve kendisiyle görüştüğünü söyleyen Çebi, “Görüşmeye de devam ediyorum. Ancak ücret konusunda arada fark var” ifadelerini kullandı. Trabzonsporlu olduğu konusunda yazılanlara da değinen Çebi, “Trabzon’la olmamla ilgili olarak, yazan ve söyleyenlerin en aşağılık tavırlarıdır. Ben bu ülkenin bir yerinde doğmak zorundaydım ve Trabzonluyum. Trabzonsporlu değilim, Trabzonlu olmaktan da gurur duyarım. 30 senelik genel kurul üyesiyim. Bunu yazanlara yazıklar olsun. Beşiktaş taraftarının 15-20 milyon olduğunu düşünüyoruz, Beşiktaş’ta bu kadar doğan yok. Ben Beşiktaşlıyım. Trabzonspor’un başarılı olmasını istememi gerektirecek bir durum yok” diye devam etti. TFF’nin, Tahkim kararını beklemeden Trabzonspor’un şampiyonluğunu kutlaması hakkında “Tahkim kararı netleşmeden, TFF’nin Trabzonspor’un şampiyonluğunu kutlaması acemice bir hataydı” diyen Çebi, Abdullah Avcı’ya ödenen tazminatla ilgili olarak da “Abdullah Avcı’ya tazminat ödedik. Ona ödediğimiz tazminatla, diğer hocalarımıza ödediğimiz ücretleri topladığımızda, kendisinin maaşı kadar bir miktar oluyor. Avcı’nın tazminat alması doğru değildi, ama Beşiktaş’ın da çok yüksek bir kaybı olmadı” ifadelerini kullandı.