2. Abdülhamit dönemine ait olan ‘Alemli Sancağı’, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’ne ait Nevşehir Müzesinde sergilenmeye başladı.
1900’lü yılların başından itibaren Nevşehir’in Gülşehir ilçesine bağlı Alemli köyünde bulunan sancak, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aysen Soysaldı tarafından aslına uygun bir şekilde 2021 yılında restore edilerek sergilenmeye başlandı. Hicri 1301, Miladi 1883-1884 yıllarına ait olan Sancağın 2 Abdülhamid (1876-1909) dönemine ait olduğu belirtildi. Yaklaşık 150 yıllık sancak, Gülşehir ilçesine bağlı Alemli Köyü Muhtarlığında bir asırdır muhafaza ediliyordu. Gazeteci Yazar Oğuz Özdem’in ‘Nevşehir Hikayeleri 2’ adlı kitabında yer verdiği Alemli Sancağının yenileme sürecini yakından takip eden Diyanet İşleri Başkanlığı Baş Danışmanı Ahmet Belada, sancağı sergilendiği Nevşehir Müzesinde ziyaret etti. Aslına uygun olarak yenilenen sancak hakkında bilgi veren Diyanet İşleri Başkanlığı Baş Danışmanı Ahmet Belada yaptığı açıklamada; “Bilindiği üzere tarih, bilgi, belge ve objeden oluşur. Aynı zamanda da süreklilik ifade eder. Oğuz Özdem’in yazdığı Nevşehir Hikâyeleri 2 kitabında ortaya çıkartmış olduğu bir objenin şu an yanındayız. Zamanında sancağı elinde bulunduran Mahmut Bey çok güvendiği Ürgüplü demirci ustasının oğlu Ali Bey’e, ‘Yavrum artık bizim dönemimiz bitmek üzere bu sancağı sana emanet ediyorum, bunu canın gibi koru’ diyor. Ali Bey ise ’estağfurullah efendim beyliğimiz daim olsun ebedi olsun’ anlamına gelen cümle sarf ediyor. Ürgüplü demirci ustasının oğlu Ali bey, Mahmut Bey’in kendisine teslim ettiği sancağı bağrına basarak memleketi olan Nevşehir’e getiriyor. Ali bey sancağın aleminden ismini alan Gülşehir’e bağlı Alemli köyüne yerleşiyor. Âlemli köyünde uzun bir müddet Sancak, düğünlerde, bayramlarda kullanılmış” şeklinde konuştu. Belada; Alem’in Nevşehir Müzesinde bulunması ve hepimizin sahip çıkması adına güzel bir mutluluk” olduğunu da sözlerine ekledi.
Sancak yukarıdan aşağıya doğru üç bölümden oluşan sancağın üst kısmındaki yeşil zeminli bölümde Besmele-i Şerif ’Bismillahirrahmanirrahim’ ve Fetih Suresi’nin ilk ayeti ’İnnâ fetahnâ leke fethan mübînâ’ yazmaktadır. Orta (kırmızı) bölümde üç ifade yer almaktadır. İlk başta ’Padişahım’ hitabı. Bunun devamındaki bölüm yok olduğu için ’Çok Yaşa’ ifadesinin olabileceği düşünülmektedir. İkinci sırada Kelime-i Tevhid ’La İlahe İllallah Muhammedün Resulullah’ yazmaktadır. Üçüncü sıradaki ay (hilal) ve yıldız motifi içerisinde kitabe bulunmaktadır. Ay (hilal) motifi içerisinde ’Üç yüz efrad-ı ter-i dinin vakfıdır’ ve yıldız motifi içerisinde ’Sene 301’ yazmakta olup hicri 1301tarihi, miladi olarak 1883-1884 yılına tekabül etmektedir.
Sancağın alt kısmındaki yeşil zeminli bölümde Kaside-i Bürde 36. Beyt 2. Satır ’Hüvel Habibullezi türca şefaati-hu’ (Anlamı: O şeylerin cümlesi içun ol Mahbub-ı İlahi’nin şefaati rica olunur - O öyle bir sevgilidir ki insanın üzerine hücum eden sıkıntılardan her bir şiddet için şefaati umulmaktadır” yazmaktadır.