Kulak, Burun, Boğaz Hastalıkları Uzmanı Opr. Dr. Cemal Ayhan, alerji sanılarak önemsenmeyen burun tıkanıklıklarının kanser gibi önemli bir hastalık da olabileceğini ifade ederek, alerjik zannedilen reaksiyonlarda mutlaka doktora başvurulması gerektiğini söyledi.
Mevsim geçişleriyle birlikte alerjik hastalıklar da artamaya başladı. Medicana Sağlık Grubu doktorlarından Kulak, Burun, Boğaz Hastalıkları Uzmanı Opr. Dr. Cemal Ayhan, alerjik hastalıklar ve burun tıkanıklıklarının sebepleri hakkında önemli bilgiler verdi. Her burun tıkanıklığının alerjik olmadığını ve önemli hastalıkların habercisi olabileceğini vurgulayan Opr. Dr. Ayhan, hayati uyarılarda bulundu.
Alerjilerin mesleki, mevsimsel ya da kalıtımsal olabileceğine değinen Medicana Intarnational Samsun Hastanesi Kulak, Burun, Boğaz Kliniği’nden Opr. Dr. Cemal Ayhan, “Alerji hastaların hayat konforunu bozan, günlük hayattaki konforunu düşüren bir hastalık. Alerjiyi doktor muayenesi ile tespit etmek mümkün. Alerji hastaları bize genellikle burun tıkanıklıkları ve akıntıları ile geliyorlar. Kulak, burun, boğaz muayenesiyle alerjiyi saptadıktan sonra da çeşitli ilaç tedavileri veriyoruz. Bu ilaç tedavilerinde hastalara uygun şekilde ayarlıyoruz. Atopik bünye dediğimiz vücutta birçok etkene karşı alerjiler geliştiğini görebiliyoruz. Hastalara tek bir şeye karşı alerjiniz var demek doğru değil. Bir kişi bir şeye karşı alerjik yapıya sahipse aslında diğerlerine karşı da diğer maddelere karşı da diğer alerjenlere karşı da alerjik reaksiyon geliştirme potansiyeli daha yüksek diyebiliriz. Şu anda alerjik durumlara çok rastladığımız tablodayız. Hastalar baharın gelmesiyle birlikte ağaç polenlerinin çok yoğun olduğu bir maruziyetten sebep alerjiyle karşımıza çıkıyor. Biz alerji tiplerini de ayırıyoruz. Hastalar mevsimsel veya mesleki alerjilere maruz kalabiliyorlar. Mesleki alerjiye maruz kalanlar hafta sonları tatillerinde veya yaz tatillerinde bu şikayetlerin azaldıklarını söylüyorlar. Tüm yıl boyunca alerjilere maruz kalan hastalarımız da tüm yıl şikayetleri oluyor” dedi.
“Alerji olduğunu düşünen hastanın kanser olduğunu öğrendik”
Bazı burun tıkanıklıklarının çok önemli hastalıkların habercisi ya da belirtisi olabileceğine de değinen Opr. Dr. Ayhan, “Bizim en sık rastladığımız alerjiler mevsimsel nöbetler. Sadece tek bir tipe karşı değil polen, çayır, çimen, duman, güneşe maruziyet gibi çeşitli alerjenlerle şikayetlerde buluyorlar. Bu alerjiler sonrası doktor muayenesiyle yazılan ilaçlar kullanılabilir. Evdeki eski ilaçları ya da komşu önermesi ilaçların kullanılmasını önermiyoruz. İlaç kullanılmadan önce muayene olunmalı ve hangi tedavinin uygun olacağı doktor tarafından belirlenmelidir. Biz doktorlar alerjide tanıyı hastayla birlikte konuşarak koyuyoruz. İlaçlar faydalı olabiliyor ama burun tıkanıklığının, hapşırmanın veya boğazdaki kaşıntının tek sebebi alerji değil. Biz altında enfeksiyon yatan alerji şikayetiyle gelip enfeksiyon tanısı alan birçok hastamızı burada muayene ettik ve tedavi düzenledik. Hiçbir alerjisi olmayıp burundaki polipleri, burun etlerin büyüklüğüyle gelip bize veya daha ciddi bir tabloyla burun etlerinin büyüklüğünden çok, belki de kanser olup kansere ilerleyebilecek kadar ciddi bir tabloda alerjiyle yıllarca geçirmiş hastaları burada muayene edip tedavilerini düzenledik. O yüzden kesinlikle bir komşu tavsiyesi değil bir doktor tavsiyesini dinlemelerini söylüyorum. Burnun tıkanmasını sağlayan tek şey alerji değildir. Burun tıkanıklığını yapan yüzlerce sebep var. Yabancı cisimden tutun da birçok hastalıktan dolayı burun tıkanabilir. Bize burun tıkanıklığıyla gelip alerji diye ötelenip, burunda taş çıkardığımız, yabancı cisim çıkardığımız hastalarımız oldu. Kanser tanısı koyduğumuz hastalarımız oldu. Mantar topları tespit ettik” diye konuştu.
“Uzun süren burun tıkanıklığı başka hastalıklara altyapı oluşturuyor”
Önemsenmeyen ve uzun süren burun tıkanıklıklarının akciğer fonksiyonlarını etkileyip, başka hastalıklara ortam hazırladığına vurgu yapan Cemal Ayhan, “Burun tıkanıkları uzun dönemde bazı hastalıkları altyapı oluşturuyor. Burun akciğeri koruyor ve düzgün çalışmasını sağlıyor. Burun düzgün çalışamazsa akciğere hava çıkışını sağlayamaz. Çünkü biz biliyoruz ki burun; ısıtma, nemlendirme, filtreleme fonksiyonuna sahip. Bunları pas geçerseniz eğer ciddi akciğer enfeksiyonlarına yol açabilirsiniz. Onun dışında sinüzit gibi bir hastalığın önünü açabilirsiniz. Hastaların genelde muzdarip olduğu şey nefes alamamak ve hapşırık nöbetleriyle gelmeleri. Alerji altyapılı hastaların da tedavisi var. Tedavisi ilaç tedavileri lakin bunların hiçbirisi kalıcı çözüm değil. alerjiyi tamamen çözen Nobel ödülünü alır. Çünkü anti alerjik verdiğimiz tedavilerin hepsi geçici sürer. Burada asıl tedavi ne diye sorarsanız alerjenle maruziyeti kesmek. Bu da hasta tecrübesiyle olan bir şey. Biz tabii ki kendi kliniğimizde, kendi hastanemizde şunları yapıyoruz; Alerji testleri yapıyoruz. Hastanın neye karşı alerjisi olduğunu tespit ediyoruz. Çözüm hastada ve alerjenden uzak kalmakta” şeklinde konuştu.
Alerji tedavisinde kullanılan yöntemler
Alerjik reaksiyonlardaki tedavi yöntemlerine değinen Opr. Dr. Cemal Ayhan ayrıca, “Alerji kalıtsal geçişi olan bir hastalıktır. O yüzden sizde bir alerjik altyapı varsa çocuğunuzda da riskler vardır. Burun eti büyüttüklerine yönelik çeşitli cerrahi ve cerrahi dışı çözümlerimiz var. Yine yol açtığı sinüzitin çözümleri var. Alerjiyle ilgili biz antihistaminikleri ilk basamak olarak kullanıyoruz. Onun dışında dekonjestan dediğimiz tedaviler var. Aslında burun içerisindeki damarlardaki büzüşmeyi sağlayan ve akıntıları azaltan bir tedavi rejimi. Yine kortizon tedavimiz var. Kortizonun kısa kullanımı sayesinde o bildiğimiz yan etkilerinden de kaçınarak tedavi etmiş oluyoruz. Alerji eşittir burun etlerinin büyümesi, ciddi akıntılar ve ciddi hayat konforsuzluğu demektir. İster radyo frekansla, ister lazerle, isterseniz cerrahi olarak, törpülemeyle burun etlerinin küçültülmesi sağlanabiliyor. Buna hastayla birlikte karar veriyoruz. O yüzden gerekli tedavi yöntemi hasta doktor muayenesi ile birlikte kararlaştırılır” ifadelerini kullandı.