Tarih: 25.10.2016 05:51

"Altın yumurtlayan tavuklar satıldı"

Facebook Twitter Linked-in

ANKARA - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Ergenekon soruşturmasına ilişkin iddianameyle ilgili olarak, ``Şemdinli`de yaşanan burada da yaşandı. Geriye `iddianame acaba Van`daki iddianameye benzeyecek mi benzemeyecek mi` kaldı`` dedi. Baykal, partisinin TBMM Grup Toplantısı`nda ekonomi, KKTC ve Ergenekon soruşturmasındaki gelişmeleri değerlendirdi. Merkez Bankası`nın kara listesine bu yıl 802 bin kredi kartı ve banka kredisi kullanıcısının girdiğini ifade eden Baykal, bunun ``müthiş`` bir rakam olduğunu, 1 milyona yakın kişinin ekonomik sistemin dışına itilmesi anlamına geldiğini söyledi. AK Parti işbaşına geldiğinde yaklaşık 18 bin kişinin kara listede olduğunu belirten Baykal, Türkiye`ye portföy yatırımı olarak gelen paranın net çıkış yapmaya başladığını, Mayıs sonunda 1,5 milyar dolarlık net portföy yatırımı çıkışı olduğunu kaydetti. Türkiye`nin son 5 yılda dış dünyaya 25 milyar dolar kaynak transferi yaptığını ifade eden Baykal, bu kaynakların bir kısmının kar payı olarak çıktığını söyledi. Baykal, Türkiye`nin son 5 yılda 7,5 milyar dolar kar transferi yaptığını kaydederek, ``Önümüzdeki 5 yıl, bunu birkaç kez katlayarak ortaya koyacaktır, trend o. Çünkü, Türkiye altın yumurtlayan tavuklarını sattı. O tavuklar, başkasının folluğuna yumurtluyor. Bu, Türkiye`de çok ciddi sorun haline dönüşmeye başladı`` dedi. Son 5 yıldaki özelleştirme gelirlerinin 20-25 milyar dolar arasında olduğunun tahmin edildiğini kaydeden Baykal, bu dönemde transfer edilen kar payının ise 7,5 milyar dolar olduğunu belirtti. Baykal, Kıbrıs`ta son dönemin en önemli tarihi gelişmeleri yaşandığı halde medya ve resmi yetkililerin buna en küçük ilgi göstermediğini de savundu. KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ile Kıbrıs Rum Yönetimi lideri Dimitris Hristofyas`ın 1 Temmuz`da, ``Ergenekon`da 6. dalganın`` başladığı gün bir araya geldiğini anımsatan Baykal, iki liderin gelecekteki birleşik Kıbrıs`ta tek egemenlik ve tek vatandaşlık konularında ilke anlaşmasına vardıklarını söyledi. Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü: ``Böyle bir mutabakatın bir tek sonucu olabilir; bunun anlamı KKTC`nin Kıbrıs devletini temsil eden Rum yönetimine eklemlenmesi, Kıbrıs Türk halkının Rum hakimiyetine sokularak, azınlık hüviyetine indirgenmesidir. Tek egemenlik, kimin egemenliği? Tek devlette kimin egemenliği, KKTC`nin egemenliği mi? Egemenlik, vatandaşlık teke indiğinde KKTC, KKTC vatandaşları ne olacak? Birer azınlık haline dönüşecek. Böyle olursa, Türk askeri çıkacak, Garanti Anlaşması geçersiz sayılacaktır. Bu durum, Türk milletinin 1974`ten bu yana Kıbrıs uğruna katlandığı tüm fedakarlıklar karşılığında elde ettiği kazanımların bir kalemde yok olmasına, Türkiye`nin güneyindeki yaşamsal önemdeki, stratejik ikmal yolunun kuşatılmasına yol açacaktır.`` CHP Genel Başkan Baykal, savcılığın dün Ergenekon soruşturmasında, iddianamenin ``ilk taksitiyle`` ilgili bir genel çerçeve açıklaması yaptığını anımsatarak, yapılan açıklamadan iddianamenin bir darbe değil terör iddianamesi olduğunu öğrendiklerini söyledi. Kamuoyunun günlerce Türkiye`de cuntalara son verecek, darbecilerle tarihi hesaplaşmayı ortaya koyacak, demokratik rejimi nihai güvenceye kavuşturacak bir hesaplaşmanın yapılacağı bekleyişine girdiğini kaydeden Baykal, ``Hazırlanan iddianamenin bir darbe, cunta iddianamesi, demokrasi dışında, devlet kurumlarının içindeki örgütlenmelerin, yuvalanmaların kulaklarından tutulup teşhir edileceği, nihai olarak hadlerinin bildirileceği bir iddianame olarak ortaya çıkacağı şeklinde, kamuoyu bir umut içine sokuldu`` dedi. Baykal, demokrasiye inananların, aydınların, iyi niyetli pek çok kesimin, iddianame hazırlığı karşısında olumlu duruş sergilediklerini, bazı yanlışlıkları görmezlikten geldiklerini, kredi açarak beklediklerini söyledi. Baykal, şöyle devam etti: ``Ne ortaya çıktı? Günlükler, günlüklerden yola çıkarak başlatılacak yeni sorgulamalar, bunların hiçbiri yok. Darbe işi bitmiş, iddianame darbe iddianamesi değil, darbeyle meşgul değil. Şemdinli`de yaşanan burada da yaşandı. Geriye ne kaldı; geriye `iddianame acaba Van`daki iddianameye benzeyecek mi benzemeyecek mi` kaldı. Açıklamayı yapan savcımız, `Aman ha, bu bildiğiniz terörden değil` diye açıklama yapma gereği duyuyor. Bu, özel, yeni, Türkiye`nin bugüne kadar tanımadığı terör. O Türkiye ki, terörledünyada en içli dışlı, terörün en çok acısını çekmiş, terörü en iyi tanıyan ülke. Başsavcımız bizi uyarıyor, `Bu terör iddianamesi ama sizin bildiğinizden değil, başka bir terör` diyor. Bu başka terörün ne olduğunu göreceğiz, bir süre sonra anlayacağız.``




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —