Başkent’te, 14 Kasım Diyabet Günü dolayısıyla farkındalık etkinlikleri düzenlendi. Ankara İl Sağlık Müdürlüğünce organize edilen etkinlikler kapsamında Başkent Millet Bahçesi’nde ‘sağlık sokağı’ kuruldu. Burada konuşan İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Zülfikar Akelma, "Ankara’nın aşılanma oranı şu anda tek dozda yüzde 90, iki dozda da yüzde 78. Demek ki hala aşı olmayanlar var" dedi.
Günümüzde 425 milyondan fazla insan diyabetle yaşamakta. Bu bireylerin çoğu düzenli fiziksel aktivite, sağlıklı ve dengeli beslenme ve sağlıklı yaşam ortamlarının teşvik edilmesi yoluyla hastalığa yakalanma riskinin büyük oranda önlenebilir olduğu Tip 2 diyabetli bireylerden oluşuyor. Ailelerin, Tip 2 diyabet için değiştirilebilir risk faktörlerini önlemede kilit rolü var. Uzmanlara göre hala diyabetle yaşayan 2 kişiden 1‘i tanı almamış ve bu bireylerin çoğu Tip 2 diyabetli. Diyabet konusunda farkındalık oluşturmak amacıyla Başkent Millet Bahçesi’nde bir sağlık sokağı kuruldu. Sokakta yer alan stantlarda vatandaşlar bilgilendirilirken, ücretsiz olarak kan şekeri ölçümleri yapıldı. Ayrıca obezite ile mücadeleye de dikkat çekmek amacıyla ısınma hareketlerinin sonrasında toplu bir yürüyüş gerçekleştirildi.
“Ankara’nın aşılanma oranı şu anda tek dozda yüzde 90, iki dozda da yüzde 78”
Millet Bahçesi’nde kurulan ‘sağlık sokağı’nda bir açıklama yapan Ankara İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Zülfikar Akelma, “Geldiğimiz noktada şu anda Ankara’nın gerek aşılama, gerek filyasyon çalışmaları, gerekse yoğun bakımda takip edilen hastalar ile denge durumundayız. Bu açıdan baktığımızda genel anlamda durumun kontrol altında olduğunu söyleyebiliriz. Biz pandemiden tamamen kurtulmak istiyoruz. O yüzden de ben bu vesile ile aşısını yaptırmayan arkadaşlarımız varsa arkada kurmuş olduğumuz aşı standına davet ediyorum. Ankara’nın aşılanma oranı şu anda tek dozda yüzde 90, iki dozda da yüzde 78. Demek ki hala aşı olmayanlar var” ifadelerini kullandı.
“Çocukluk diyabetimiz Tip-1 diyabetten oluşuyor”
Dr. Sami Ulus Kadın Doğum, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Endokrinoloji Kliniği uzmanlarından Prof. Dr. Şenay Savaş Erdeve ise, “Çocukluk diyabetimiz Tip-1 diyabetten oluşuyor. Kiloya bağlı olarak gelişen Tip-2 diyabeti biz daha çok erişkin dönemde görmekteyiz. Çocuklardaki diyabet Tip-1 bir diyabet. Yani, pankreastaki insülin üreten adacık hücrelerinin tamamen fonksiyon görememesi sonucunda oluşuyor. Tip-1 diyabetli çocuklarımızın tek tedavi yöntemleri insülin tedavisi. Bu insülin tedavisinin de çok uygun şekilde yapılması gerekiyor” şeklinde konuştu.
“Çok su içme, çok idrara çıkma, gece idrar kaçırma ve kilo kaybı yakınmaları varsa çocuklarımızın en yakın sağlık kuruluşuna götürülmeleri gerekiyor”
Ebeveynlere de çocuklarında diyabet olabileceğine dair uyarılarda bulunan Prof. Dr. Erdeve, “Tip-1 diyabette erken tanı bizim için çok önemli. Bunun için de birçok farkındalık programı yürütülüyor. Bunun da amacı Tip-1 diyabete erken tanıyı koyabilmek. Nedir bu erken tanılar; kan şekerinin yükselmesine bağlı olarak diyabetli çocuklarımız çok su içme ve çok idrara çıkma ile geliyorlar. Bir süre sonra çocuklarımız bir uzmana başvurmazsa; kilo kaybı, kusma ve yine tanı konulamazsa şeker koması dediğimiz çok ciddi boyutlarla karşımıza gelebiliyorlar. Bu nedenle toplum düzeyindeki farkındalığın artırılması çok önemli. Çok su içme, çok idrara çıkma, gece idrar kaçırma ve kilo kaybı yakınmaları varsa çocuklarımızın en yakın sağlık kuruluşuna götürülmeleri gerekiyor” diye konuştu.