Annesinin isteğiyle başladı, 65 yıldır devam ediyor
Annesinin isteğiyle başladı, 65 yıldır devam ediyor
Ankara’da 65 yıldır terzilik yapan 78 yaşındaki İdris Bayındır, mesleğini tutkuyla yapmaya devam ediyor. Dükkanında eskisi gibi terzilik işi olmadığını belirten Bayındır, çoğunlukla tamirat işleri yaparak günlerini geçiriyor.
Ankara’nın Beypazarı ilçesinde 60 yıldan uzun süredir terzilik mesleğini yapmaya devam eden 78 yaşındaki İdris Bayındır, bölgedeki sayılı terzilerden bir tanesi. Eskisi gibi elbise ve takım dikmeden sadece günlük tamirat işlerini yaparak geçimini sağlayan Bayındır, artık çırak yetişmemesinden dolayı terzilik mesleğinin biteceğini dile getirdi. Çocukluğunda sanayici olmayı istediğini ancak annesinin "Elbiselerini kim yıkayacak?" diyerek sanayide çalışmasını istemediğini ifade eden Bayındır, babasının ise berber olmasını istediğini ancak çalışacak bir yer bulamadığı için terzi olmaya karar verdiğini belirtti. Beypazarı’nda 65 yıl boyunca çok sayıda çırak ve kalfa çalıştıran Bayındır, zamanla işçi bulmanın zorlaştığını, gelen çırakların ise bir süre çalıştıktan sonra terziliğin "deli mesleği" olduğunu düşünerek ayrıldığının altını çizdi. Ramazan ayı boyunca camide de görev aldığını dile getiren Bayındır, “İmamı mihraba çıkartmadan bir dua ederim. Ramazan ayının ilk günü ve son gününde de ilahi söylüyorum. Cuma vakti yapılan dualar geri çevrilmiyor ve kabul oluyor” dedi.
Annesinin isteğiyle başladı, 65 yıldır devam ediyor
Seksen yaşına yaklaştığı için eskisi gibi hızlı bir şekilde işlerini yapamadığını dile getiren 65 yıllık terzi, işlerin kendisinden geçtiğini ancak kendisinin işlerden vazgeçmediğine vurgu yaparak, “Çocukken sanayici olmayı düşünmüştüm. Komşumuz sanayiciydi, rahmetlik annem ‘Elbiselerini kim yıkayacak?’ diyerek benim sanayide çalışmamı istemedi. Babam da ‘berber olsun, sermayesi bir jilet, bir ustura. Çantasında makine olduğu sürece dağda, kırda ve bayırda para kazanır’ dedi. Annem de eli kuru, ayağı kuru terzi olsun. Eskiden kız verirken bile terzi olunca hiç lafını bile etmiyorlardı. Tabi berber olmam için de yer aradık ama sonra bulamayınca babam ‘annenin dediği olacak’ dedi ve ben de terziliğe öyle başladım. Aşağı yukarı altmış senedir de bu işin içindeyiz. Devam da ediyoruz. Haliyle hayatımdan memnunum. Çoluk çocuğu yuvasından uçurduk. Oturacak bir evimiz var. Rabbim dükkanda verdi, emekli maaşımız da var” şeklinde konuştu.
Gelen “bu iş deli mesleğidir” diyerek kaçtı
On üç yaşında mesleğe başladığını ve 65 yıldır Beypazarlıların kıyafetlerini diken Bayındır, “Eskiden 2 çırak 2 kalfa sabahtan makası atar sabahtan akşama kadar iş öyle devir daim ederdi. Ama şimdi işçi yok, özenen de yok. Bu işler de sistemler de değişti. Gelen çıraklar başta boş kumaşa iğne geçirerek başlardı daha sonra da ‘ya bu iş deli mesleğidir’ der ve giderdi. Çocuğu ikna edemezdin ama parmakları alışasıya kadar saniyede bir iğne geçirmek zorundasın. Çünkü eli ağır terzi iyi para kazanamaz ama eğer eli hızlıysa bu meslekte iyi para kazanır. Şimdi onun için özenen de yok. Kendi halimizde yaşayıp gidiyoruz. İki oğlum vardı, ikisine de bu mesleği öğrettim ama ikisi de mesleği yapmadılar. Biri Avrupa’ya gitti geldi ondan sonra da mesleği yapmadı. Yani böyle garip bir meslek oldu” ifadelerini kullandı.