ANTALYA - Antalya'da ellerine kelepçe takarak kendisini darbeden eşini silahla öldürdüğü gerekçesiyle yargılanan kadının, tutukluluk halinin devamına karar verildi.
Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuklu sanık Melek İ, müştekiler ve taraf avukatları katıldı.
Duruşmada tanık olarak dinlenen sanığın 6 yaşındaki kızı İ.N.İ, babasının sürekli kendilerine ve annelerine kızdığını, dövdüğünü söyledi.
Olay günü bulundukları odaya giren babalarının elinde silah olduğunu, "Kelime-i Şehadet getir" dediğini aktaran İ.N.İ, şöyle konuştu:
"Sonra silahı bize de doğrulttu, ateş etti. Babam annemin saçından tuttu, döverek banyoya götürdü. Babamın annemin yüzüne soğuk su döktüğünü gördüm. Hiç sesi gelmiyordu. Annem ve babam kavga ederken ablam benim kulağımı kapattı. Annemin eli kelepçeliydi. Babamın elinde bıçak vardı, babam annemin saçını tutarak başka bir odaya götürdü. Ablamla birbirimizin elini tuttuk. Babam evden gidince annemin yanına gittik. Annem yatak odasındaydı, elleri önden kelepçeliydi ve kan vardı. Annemin üzeri çıplaktı, örtü verdik."
Evde tüfek aradıklarını bulamadıklarını, daha sonra annesiyle komşuya gittiklerini belirten İ.N.İ, annesinin komşuda "Silah burada mı?" diye sorduğunu, olumsuz cevap alınca tekrar eve döndüklerini söyledi.
Eve geldiklerine duvarda bir silah olduğunu fark ettiklerini anlatan İ.N.İ, "Sonra merdivenlerden babamın geldiği duyduk. Bağırarak, 'Sizi öldüreceğim' diyordu. Babam eve geldiğinde annemin ellerinde kelepçe vardı, elindeki kelepçeyi açamadık. Mermiyi kim koyduğunu bilmiyorum. Babam gelince annem babama sıktı, sadece bir kere silah sesi duydum, annem jandarmayı aradı. Annem bizim odadan çıkmamızı istemedi." diye konuştu.
- Kelepçeyi açamamışlar
Sanığın büyük kızı C.D.İ, babasının annesine ve kendisine sürekli kötü davrandığını dile getirdi.
Babasının sürekli şiddet uyguladığını belirten C.D.İ. şöyle devam etti:
"Babam elinde büyük bir silahla odaya girdi. Annem 'Hayır lütfen çocuklarım var.' dedi. Babam sonra ateş etti. Sonra babam annemin kafasına tüfekle vurmaya başladı. Annemin saçından tuttu, içeriye götürdü. Annemin çığlık seslerini duyuyorduk. Eğer biz de odaya gitseydik, babam anneme daha çok vururdu, onun için annemin yanına gitmedik. Gece uyuyamadım. Babam hemen sinirlenirdi, daha çok beni ve annemi döverdi. Annemin daha önce de yüzünde, morluk, kan vardı. Annemin ellerindeki kelepçeyi sopayla, bıçakla açmaya çalıştım. Başta kaçmayı düşündük ama kelepçeyi açamayınca kaçmadık. Kaçsaydık babam anneannemlere, dedemlere zarar verirdi, kaçmadık."
- Diğer tanıklar
Tanık A.Ç, 10 yıl önce Melek İ'nin kendisinin ilaç içtiğini söyleyerek, hastaneye götürmesini istediğini söyledi.
Arabasıyla Melek İ'yi evden alarak hastaneye götürdüğünü anlatan A.Ç, "Melek bu olayı annesine ve babasına söylemememi istedi. Ama daha sonra ailesine haber vererek hastaneden ayrıldım. Daha sonra Ramazan beni arayarak 'Sen kim oluyorsun da benim karımı hastaneye götürüyorsun' diyerek küfür etti." dedi.
Tanık H.İ, çiftin kavgasına şahit olmadığını, böyle bir duruma gelmelerine anlam veremediğini dile getirdi.
Maktulün ablası D.Ç. kardeşinin boşanmak istediğini ama sanığın bunu kabul etmediğini duyduğunu iddia ederek, "Kardeşime, 'Senin karın kötü yola düştü' diye mesajlar atılmış. Kardeşime bunu ciddiye almamasını söyledim. Kardeşimin çocuklara şiddet uyguladığına şahit olmadım, babaları işten geldiğinde çocuklar babalarının boynuna sarılırdı." ifadesini kullandı.
Tanık R.G, sanık ve eşiyle ailecek görüştüklerini anlatarak, "İkilinin aralarında kavga olurdu, Ramazan'ın Melek'e daha önce şiddet uyguladığını gördüm. Ramazan'ın bir gün küçük çocuğuna tokat attığını gördüm. Bir seferinde de Ramazan'ın Melek'in elbiselerini dışarıya attığını, eve başka kadınlar getirdiğini gördüm." diye konuştu.
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı 26 Nisan'a erteledi.
Duruşma sonrası gazetecilere açıklama yapan sanığın avukatı Ahmet Onaran, müvekkilinin eşi tarafından sürekli sistematik bir işkenceye maruz kaldığını dile getirdi.
Onaran, "Biz inanıyoruz ki Melek İ. her ne kadar kasten öldürmekten yargılansa da bunun meşru müdafaa sınırlarında en kötü olayı heyecan ve korkuyla gerçekleştirdiğini söylüyoruz, bu yönde karar verilmesini istiyoruz." dedi.
Servis şoförü Ramazan İ'nin (32), Döşemealtı ilçesinde ellerine kelepçe taktığı eşi Melek İ'yi 7 Ocak'ta darbettiği, ertesi gün kadının sabah saatlerinde işe gidip gelen eşini av tüfeğiyle öldürdüğü ileri sürülmüştü. Melek İ, çıkarıldığı nöbetçi sulh ceza hakimliğince tutuklanmıştı. Hazırlanan iddianamede, Melek İ. hakkında, "haksız tahrik" indirimi uygulanarak 18 yıldan 24 yıla kadar hapisle cezalandırılması istenmişti.