Aydın Kalkan: “Kayseri’de eğitim camiası hukuksuz bir sürece şahit olmaktadır”
Aydın Kalkan: “Kayseri’de eğitim camiası hukuksuz bir sürece şahit olmaktadır”
Kayseri’de bulunan Şehit Jandarma Er Ferhat Doğan İlkokulu müdürü ve müdür yardımcısının 3 yıl soruşturma geçirdikten sonra görev yerlerinin değiştirilmesi hakkında basın açıklaması yapan Eğitim Bir-Sen Kayseri 1 Nolu Şube Başkanı Aydın Kalkan, “Kayseri’de eğitim camiası hukuksuz bir sürece şahit olmaktadır” dedi.
Şehit Jandarma Er Ferhat Doğan İlkokulu bahçesinde yapılan basın açıklamasına Eğitim Bir-Sen Kayseri 1 Nolu Şube Başkanı Aydın Kalkan, okul öğretmenleri ve veliler katıldı.
Adaletin olmadığı yerlerde bahsedecek başka değerlerin kalmadığını söyleyen Aydın Kalkan, “Kurumlardaki denetim süreci kamusal alanda üretilen hizmetlerin kalitesini artırmak amacıyla planlanmıştır. Türkiye’nin devlet geleneğinde kamu adına yetki kullanan tüm görevliler devletin ve milletin yüksek menfaatlerini korumak adına yetkilerini kullana gelmişlerdir. Her kurumda olduğu gibi Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde de teftiş kurulları kurumları ve kamu görevlilerini denetlemektedir. Esasında teftiş kurullarının öncelikli görevi kurumlara ve kamu çalışanlarına rehberlik etmek ve uyarılarda bulunmaktır. Son zamanlarda Kayseri’de eğitim camiası ve özellikle okul idarecileri çok hukuksuz süreçlere şahit olmaktadır. Adaletin olmadığı yerde bahsedilecek başka değer kalmamış demektir. Okul idarecilerimiz pandemi sürecinde canlarını tehlikeye atarak devletin verdiği her türlü görevi gönüllü olarak yerine getirmişler hali hazırda filyasyon ekipleri içerisinde görev almaktadırlar. Fakat okul idarecileri teftiş kurulunun verdiği özensiz, can yakan ve adalet duygularını ayaklar altına alan kararlardan muzdariptir. Verilen kararlar devletin ve milletin menfaatlerini gözetmemektedir. Bu konuda sahada konuşulan ve eğitimcilerin moral ve motivasyonunu bozan bazı soruları buradan sormak istiyoruz. Bazı Müfettişler okullara teftişe gelirken önyargıyla ve kendilerinden istenen kararları uygulamak üzere mi gelmektedir? Acaba soruşturmaya gelen müfettişlerle şikâyetçi olan kişilerin aynı sendikaya üye olmaları tesadüf müdür? Okul müdürünün görevini layıkıyla yapmayan, personel hakkında uyarılarda bulunması suç mudur? Görevini bu şekilde yapan idarecilere zorlama suçlamalarla nasıl ceza verilmektedir? Şehit Jandarma Er Ferhat Doğan İlkokulu Müdürünün ve müdür yardımcısının görev yeri değişikliğinde eski siyasilerin, hatırlı kişilerin yakınlarının etki ettiği ve soruşturmaların bu istekleri yerine getirmek için zorlama suçlamalarla açıldığı ve sonuçlandırıldığı doğru mudur? Soruşturmanın ana konusunu teşkil eden konuyla ilgili video kayıtları başta olmak üzere diğer delillerin dikkate alınmadığı doğru mudur? Soruşturma esnasında raporun defalarca değiştirildiği doğru mudur? Bu soruşturma Yaklaşık 3 yıldır neden sonuçlandırılmamıştır? Görevlerini yapmadığı için haklarında soruşturma yapılan personel, ödüllendirilmek amacıyla mi şehrin en gözde okullarına gönderilmiştir? Soruşturmalarda idari cezalar verilebilir ve varsa hataların düzeltilmesi için rehberlik yapılabilirken tüm soruşturmalarda görev yeri değişikliği tedbirini idarecilerin vazife infazı olacak şekilde cezaya dönüştürmeniz daha ne kadar devam edecek? Çalışan insanları rahat bırakmayı düşünüyor musunuz, Daha görevden almayı planladığınız kaç okul idarecisi var? Yetkililere seslenmek istiyoruz, İşini hakkıyla yapan idarecileri desteklemeyi düşünüyor musunuz, Okul idarecileri kanunlara ve yetkili makamdaki kişilere güvenerek kamu yararı anlamında görevlerini yapsınlar mı yoksa korku ve endişe içerisinde günü kurtarmaya mı çalışsınlar?” dedi.
Aydın Kalkan, okul idarecilerinin somut bir delil olmadan görevlerinin ellerinden alındığını söyleyerek, sözlerine şu şekilde devam etti:
“Şehit jandarma Er Ferhat Doğan İlkokulu Müdürü Cuma Çalık ve Müdür Yardımcısı Ersin Akbay’ın 3 yıldır devam eden soruşturmasında hiçbir somut suç bulamadığınız halde görev yeri değişikliği vererek idarecilik haklarını keyfi bir şekilde ellerinden aldınız. Bu kararı gelin okulun öğretmenlerine, velilere, öğrencilere izah edin. Kapalı kapılar arkasında zihinlerinizde oluşturduğunuz suçlamalarla arkadaşlarımızı cezalandırma gafletinden vazgeçin. Devlet size bu yetkileri keyfi kullanasınız diye vermedi. Karar verirken birilerinin taleplerini değil devletin ve milletin menfaatlerini gözetin. Bu karardan dönün biz bu hukuksuz ve keyfi kararın iptali için Türk yargısı nezdinde her türlü girişimde bulunacağız. Burası bir hukuk devletidir, devletimize, devletimizin binlerce yıllık yönetim geleneğine güveniyor artık devlet aklının hakim olmasını bekliyoruz.”