Aydınlı gazeteci Bayav, "Tanık olduğumuz acılar dayanılacak gibi değildi"
Aydınlı Nazilli ilçesindeki bir gazetede çalışan ve aynı zamanda drone pilotluğu da yapan Asil Bayav, deprem bölgesinde yaptığı bir haftalık ziyaretin ardından bölgede gördüklerini aktardı.
Nazilli’deki yerel bir gazetede muhabir olarak görev yapan Asil Bayav, Türkiye’yi derinden etkileyen Kahramanmaraş merkezli 2 büyük depremin ardından yardım tırları ile gittiği bölgeden gördüklerini aktardı. Gazeteci Bayav, Kuşadası Belediyesi’nin yardım tırları ile 10 şubatta gittiği ve bir hafta süresince Hatay başta olmak üzere Adıyaman, Kahramanmaraş, Malatya, Gaziantep, Adana ve Osmaniye ziyaretlerinde havadan ve yerden yaptığı çekimleri anlattı.
“Bölgeye 2 günde ulaşabildik”
Deprem bölgesine yardım gönderen araçta bulunan Bayav, depremin 4. gününde Kuşadası’ndan hareket ederek 14 saatlik zorlu yolculuğun ardından önce İskenderun’a ardından da Hatay’ın Defne ilçesine ulaştığını ifade ederek, “Normalde 12 saat sürecek yolculuğumuz İskenderun limanından sonra onlarca kilometre uzayan ve 4 şeridi bulan tıkanma nedeniyle yaklaşık 2 gün sürdü. Hatay’a ulaştığımızda gece yarısıydı. Yol boyunca kurtarma ekipleri, 112 ekipler ve yardım konvoyları bölgeye ulaşabilmek için büyük mücadele veriyorlardı. Özellikle otobanlarda en sağda bulunan emniyet şeridini işgal eden başta yolcu otobüsleri olmak üzere şeridi işgal ederek ekiplere engel olan duyarsız sürücülere sitem ediyorum” dedi.
“Bölgede oluşan tahribatı görünce bir kat daha üzüldüm”
Hatay-Defne’ye ulaştıktan sonra yardım malzemelerini yetkililere teslim ettiklerini ifade eden Bayav: “Bölgede oluşan tahribatı görünce bir kat daha üzüldüm. Ayrıca annesine yardım etmeye çalıştığı sırada göçük altında kalarak hayatını kaybettiğini öğrendiğim Defne Belediye Başkan Yardımcısı Girne Mansuroğlu ve annesi Sofia Mansuroğlu’nun ölümleri de beni çok üzdü. O’nun gibi daha birçok belediye çalışanı hayatını kaybetmişti. 11 ili etkileyen depremin geride bıraktığı ve gözlerimizle tanık olduğumuz acılar gerçekten dayanılacak gibi değildi. Yüzlerce binanın çöktüğü, özellikle de kesilen kolonların, malzemeden çalınanların etkileri ile çöken binalarda hayatların sönmesi çok ürkütücüydü. Ortamdaki eksi 12 derecelere ulaşan soğuk hava ise ayrı bir zorluktu. Gittiğim her yerden ve havadan görüntüler aldım. Bu görüntüleri de ömrüm boyunca unutmayacağım. Türkiye’yi derinden etkileyen bu acıyı hep birlikte paylaşacağız ve yaralarımızı hep birlikte saracağız. Depremin ilk günlerinden bu yana olduğu gibi Ramazan ayında da depremzedelerin yanında olmaya devam edeceğiz” dedi.