Türkiye’nin eski Azerbaycan Büyükelçisi Hulusi Kılıç, Fransa Senatosu’nun Karabağ’ın bağımsızlığının tanınması yönündeki tasarısını sıradan bir kağıt parçası olarak gördüğünü ve tarihe kara bir sayfa olarak geçeceğini söyledi.
İHA muhabirine konuşan Türkiye’nin eski Azerbaycan Büyükelçisi Hulusi Kılıç, Fransa Senatosu’nun 25 Kasım’da kabul ettiği ve ülke yönetimine Dağlık Karabağ’ın bağımsızlığını tanıma çağrısını içeren tasarısını değerlendirdi.

"Fransız Senatosunun tarihine kara bir leke"
Azerbaycan’ın kazandığı bu zaferin dünyada büyük bir yankı uyandırdığını ifade eden Kılıç, "Ermenistan lobisi Fransa’da Amerika’da ve Rusya’da çok güçlü, Fransa başından beri Ermenileri destekliyordu. Bu süreç içerisinde gördük. Gereken her türlü yardımı yapıyordu. Bu ay içerisinde 18 Kasım’da Fransız senatosuna bir yasa tasarısı sunuldu. Bu yasa tasarısı 25’inde de kabul edildi. Toplantıya katılan 336 senatörün kabul oyların 305’i olumlu verdi. Bir senatör reddetti. Şimdi buna baktığımız zaman o karar tasarısına, utanç verici bir karar olarak tarihe geçti. Fransız Senatosunun tarihine kara bir leke. Baktığınız zaman gerçek dışı bir karar tasarısı. Bu karar tasarısını hazırlayan Ermeni lobisi. Fransa senatosu, Ermeni lobisinin oyuncağı haline gelmiş. Sanki bir çocuk bahçesi gibi böyle önlerine koyulan kâğıdı kabul etmişler. Hem Türkiye hem de Azerbaycan’ı hedef alıyor" dedi.

"Çöpe atılacak bir kâğıttır"
Tasarıyı çöpe atılacak bir kâğıt olduğunu ve hiçbir hukuki değeri bir olmadığını belirten Kılıç, "Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron bir hafta önce ‘Karabağ ve etrafındaki topraklar Azerbaycan’ındır’ diyor. Bu kararda zaten hükümete sözde Karabağ Cumhuriyeti’nin tanıma çağrısı yapıyordu. Fransa eş başkanlarından birisi. Açıkça gördük ki; Fransa taraf tutuyor. Bugün sorun neden çözülmediğini de böylece anlamış oluyoruz. Türkiye-Azerbaycan kardeşliğini iş birliğini kıskanıyorlar. Yani gerçekten dünyada görülmemiş bir kardeşlik ve iş birliği. Ve dayanışma örneği sergiledik. Fransa’nın Türkiye’ye karşı zaten belli tutumları var. Libya’da, Doğu Akdeniz’de, Suriye’de şimdi de burada Kafkaslarda da karşımıza çıktı. Yani kabul edilebilir değil. Bu karar tarihin sayfalarına kara bir sayfa olarak geçecek. Çöpe atılacak bir kâğıttır. Yok hükmündedir. Biz yolumuza devam edeceğiz. Azerbaycan ve Türkiye kim ne derse desin. Bildiği yoldan hukuk yolundan hak yolundan devam edecektir. Bu kararı da kınıyorum" ifadesini kullandı.

"1993 yılında etrafındaki 7 şehri de işgal ettiler"
Azerbaycan’ın vermiş olduğu mücadele hakkında bilgiler aktaran Kılıç, şunları kaydetti:
"1991 yılında Azerbaycan ve Ermenistan bağımsız oldular. O zaman Azerbaycan’ımızın düzenli bir ordusu yoktu. Sovyet sistemi içerisinde Azerbaycanlılar geri sistemde çalışıyorlardı. Ama Ermenistan’da aynı şey değildi. Ermenistan toprakları üzerinde Rusya’nın 365. Mekanizma Piyade Alayı vardı. Bağımsızlıktan sonra Ermenistan, Azerbaycan’ımızın topraklarına göz dikti. 26 Şubat 1992 yılında Karabağ’daki Hocalı kasabasını işgal ettiler ve 613 kardeşimizi şehit ettiler. Daha sonra Şuşa’yı işgal ettiler ve 1993 yılına geldiğimizde etrafındaki 7 şehri de işgal ettiler. 1993 yılında Birleşmiş Milletler (BM) bir karar aldı ve bu karara göre bu toprakların Azerbaycan’a ait olduğu ve işgal edilmiş toprakların Karabağ dâhil en kısa zamanda boşaltılması gerektiği kararına varıldı."

"Ermenistan ordusunun yüzde 80’ini yok etti"
Azerbaycan’ın 44 günde topraklarını düşman işgalinden kurtardığını hatırlatan Kılıç, "27 Eylül’de Ermenistan, Azerbaycan’ımızın sivil hedeflerine ateş açtı. 44 gün süren vatan muhaberesinde Azerbaycan’ımız topraklarını düşmandan kurtardı. Türkiye her zaman Azerbaycan’ımızın yanındaydı. Siyasi ve diplomatik desteğini hiçbir zaman esirgemedi. Kendi ülkemiz gibi Türk halkı da gerekli desteği verdi. Dünya şunu gördü; Azerbaycan’ımızın güçlü bir lideri ve etrafında kenetlenen bir halkı ve kahraman modern bir ordusu olduğunu gördü. Bu ordu geçen 15 geçen 15 yıllık sürede Türkiye ile askeri iş birliği yaptı. Askeri eğitimler aldı. Ve Kafkasların en modern ordusu haline geldi. 44 günde muhteşem bir zafer kazandı. Ermenistan ordusunun yüzde 80’ini yok etti. Ermenistan’ı dize getirdi. Ermenistan teslim oldu bu çok önemli. Sahada ve masada güçlü bir Azerbaycan’ımız var. Yanında da kardeşi var. Azerbaycan’ımızın kazandığı en önemli bir zaferdi. Şunu gördük; bayrak, toprak, vatan, şehitlik ve lider kavramı tamamen oluşmuş durumda. Yani dediğimiz gibi ‘bayrakları bayrak yapan üzerindeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır’ ve Azerbaycan’ımızın kurtarılan toprakları şehit kanıyla sulandı. Allah şehitlerimize rahmet etsin. Gazilerimize de Allah uzun ömür versin. Bu zafer çok büyük bir zaferdir. Türk milletinin zaferidir" diye konuştu.