KAHRAMANMARAS (AA) - ÖMER FARUK SALMAN - Türk edebiyatinda "Dede Korkut" ve "Beyaz Kartal" olarak anilan, sair ve yazar Bahaettin Karakoç'un 70 yilda biriktirdigi 20 bin civarindaki kitabi, müzeye dönüstürülecek evinde halkin hizmetine sunulmasi planlaniyor.
"Sairler ve yazarlar sehri" Kahramanmaras'in Türk edebiyatina kazandirdigi önemli isimlerden olan Bahaettin Karakoç, gençliginden vefat ettigi 88 yasina kadar kitap yazdi. Bu süre zarfinda Karakoç, evindeki kütüphanesinde de 20 bini askin kitap biriktirdi.
Karakoç'un kitaplari simdilerde çocuklari tarafindan koruma altina alindi.
Sanatin ve edebiyatin içerisinde yer alan bir ailenin üç çocugundan biri olan Bahaettin Karakoç, 1930'da Kahramanmaras'in Elbistan ilçesinde dünyaya geldi. Türk siirine ve halk müzigine "Mihriban" gibi birçok önemli eseri kazandiran Abdürrahim Karakoç'un agabeyi olan Bahaettin Karakoç, 17 Ekim 2018'de vefat etti.
Karakoç'un merkez Onikisubat ilçesinde yasadigi ev ile içerisinde bulunan kitaplari ise çocuklarina miras kaldi. Manevi yönüyle öne çikan bu mirasa sahip olan çocuklari baba ocagina adeta bir müze gibi bakiyor.
Her kösesinde Bahaettin Karakoç'la ilgili eserlerin yer aldigi evin bütün odalarinda, mutlaka bir kitaplik bulunuyor. Karakoç'un, siirlerini ve kitaplarini yazdigi daktilosu da masasinda duruyor.
Sairin eski dostlari ve edebiyat dünyasindan isimler ile ögrencilerin ziyaret ettigi evi, Kovid-19 sürecinde ise izole ediliyor.
Merhum sanatçinin en büyük oglu Oguz Karakoç, AA muhabirine, babasinin çocuklugundan ölümüne kadar hem yazip hem okudugunu, yeni çikan kitaplarin ise takibini yaptigini söyledi.
- "Günde 150 sayfaya yakin kitap okurdu"
Babasinin ömrünün kitaplarla geçtigini belirten Karakoç, "Bazen yazarlar gönderir, bazen de kendisi bizzat satin alirdi. Evin bütün odalari kitaplarla dolu. Raflarda bulunanlarin disinda, kolilerin içerisinde onlarca kitap bulunuyor. Yatak odasinda bile kitapligi vardi. Ölümünün yakin zamanlarina kadar bile günde ortalama 150 sayfaya yakin kitap okuyordu." dedi.
Karakoç, bu sekilde kelime hazinesini de zenginlestiren merhum babasinin çok kolay siir ve makale yazabildigini anlatti.
- Müze çalismalari
Her kösesi kitaplarla ve kitap kokusuyla dolu olan evde 20 bin civarinda kitap oldugunu aktaran Karakoç sunlari kaydetti:
"Babam sagliginda bunlari bir müze haline dönüstürmeyi istedi. Bununla ilgili de bizim çalismalarimiz var. Bahaettin Karakoç adina bir kültür hazinesi olan bu kitaplar, halkimizla degerlendirilmeli diye düsünüyorum. Çünkü, babam bu kitaplari, rahmetli dedem döneminden itibaren biriktirmeye basladi. 70 yillik bir mazisi var. Dedem Ümmet Karakoç eski yillarda siyasete atildigi için dönemin son çikan kitap ve dergilerinin her zaman gönderirdi. Böyle olunca da babam ve amcalarim bunlardan faydalanarak kendilerini gelistirmisler. Burada her türlü kitap bulabilirsiniz. Sadece belirli bir alandan ziyade, makale, roman, siir veya siyasi içerikli kitaplar mevcut. Yeni çikan sair yazarlarin kitaplarindan, klasik, Bati Edebiyati veya Türk edebiyatindan her türlü roman ve kitaplar mevcut."
Kitap kokusunun ayri bir zevk oldugunu ve kitabin degerini bilen sair yazar için bu kokunun farkli bir duygu ve motivasyon oldugunu anlatan Karakoç, "Biz de babamizdan gördügümüz sekliyle kitaba yön veren, kitaba deger veren evlatlari olarak bunlari görünce, büyük gurur duyuyoruz. Maddiyattan ziyade, bu kitaplarin maneviyati ve etkisi bizim üzerimizde büyük" dedi.
- "Kitaplari görmek için gelenler var"
Karakoç, bu kitaplari görmek için üniversite camiasindan, özellikle edebiyat bölümünde okuyan ögrencilerin geldigine isaret ederek, söyle devam etti:
"Hem ilimizden hem de il disindan ziyarete gelenler var. Geçmiste de babami ziyaret edenler, bu evde ve odada o geçmis havayi yansitmak için özellikle rica ediyorlar. Bizde bu eve gelerek bir çay kahve içiyoruz ve burada sohbet ederek babamla olan geçmis hatiralarini yad ediyoruz. Babamin esyalarini adeta bir müze gibi burada koruyoruz. Burayi ziyaret eden arkadaslari, o gözlügünü, daktilosunu görünce eski günleri yasiyor."
Merhum babasinin eserleriyle yasatilacagini vurgulayan Karakoç, evlatlari olarak ondan kalan eserleri ömürleri yettigince yasatmaya çalisacaklarini sözlerine ekledi.