Bakan Soylu: "2015’te yıllık 7 bin 530 olan trafik kazaları can kaybı sayısı, 2020 sonu itibariyle 4 bin 866 olarak gerçekleşti”
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, trafikte pek çok tedbir aldıklarını ve bunların hepsinde de sonuç aldıklarını belirterek, “2015 yılında yıllık 7 bin 530 olan trafik kazaları can kaybı sayısı, 2020 sonu itibariyle 4 bin 866 olarak gerçekleşmiştir” dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, AFAD Genel Merkezinde yapılan Trafik Birim Amirleri Muhafaza Bölge Değerlendirme Toplantısı’na video konferans yöntemiyle katıldı. Bakan Soylu konuşmasında, trafik kazalarındaki artış ve azalış oranlarına, 2021-2023 Trafik Güvenliği Eylem ve 2021-2030 Trafik Güvenliği Stratejik Planının içeriğine ve önemine değindi.
Birleşmiş Milletler nezdinde belirlenen kazalardaki can kaybının yüzde 50 azaltılması hedefini tutturan iki ülkeden birinin Türkiye olduğunun altını çizen Bakan Soylu, “Kıymetli arkadaşlarım elbette her biriniz, görevinizi üzerinize aldığınız sorumluluğun idraki içerisindesiniz. Ülkemizde yıllardır can kaybında birinci sırada olan hem bir halk sağlığı problemi hem de elbette bunun yanı sıra güvenlik problemi ile ilgili bir sorumluluğumuz var. Ama daha da önemlisi bu sorumluluğu Türkiye nüfusunun yüzde 43’ünü ve ülkedeki kayıtlı taşıtların yüzde 47’sini barındıran Marmara bölgesinde ve çevresindeki 20 ilde üstlenmiş durumdasınız. Üstelik sizlerin sorumluluk alanınız, ağırlıklı olarak Türkiye’nin üretim ve tedarik merkezi olduğu için ülkenin diğer noktalarına trafik üreten bir yerdir. Dolayısıyla sizlerin burada ortaya koyacağı her başarım her başarısızlık ülkedeki trafik güvenliğini doğrudan etkileyecektir. Sorumluluk elbette ağır. Geçmişten getirdiğimiz acı bir karnemiz var. Bu doğrudur. Ancak son yıllarda hakikaten bu konuda birçok bileşenin ortaya koyduğu sonuç, çizdiğimiz grafik, hem rakamların hem de yaşamın teyit ettiği bir gerçektir. 2011-2020 döneminde Birleşmiş Milletler nezdinde belirlenen kazalardaki can kaybının yüzde 50 azaltılması hedefini tutturan iki ülkeden biriyiz. Elbette bunda bir taraftan karayollarındaki standartlarımızın gelişmişliği 22 bin kilometre bölünmüş yolun yapılması, otoyolların standartların yükselmesi ve kapasitelerinin artırılması. Özellikle sağlık alanında acil sağlık müdahale kapasitemizin ve kabiliyetimizin gelişmesi. Bir taraftan helikopter ambulanslar, bir taraftan uçak ambulanslar bir taraftan milli eğitim bakanlığımızla gerçekleştirdiğimiz eğitimler ve yine hep birlikte biliyoruz ki bunun yanı sıra özellikle trafik araçlarındaki standart konusundaki birlikte geliştirdiğimiz tüm kurumlarla ve kurullarla takip ettiğimiz standartlar. 15 Temmuz’dan sonra meseleye hem stratejik yaklaşımımız hem personel ve teknik anlamda ciddi bir kapasite artışı oluşturmamız hem de vatandaş nezdinde ciddi bir farkındalık ortaya koymamız” ifadelerini kullandı.
“2015 yılında yıllık 7 bin 530 olan trafik kazaları can kaybı sayısı, 2020 sonu itibariyle 4 bin 866 olarak gerçekleşmiştir”
Ülke genelindeki trafik kazalarının yüzde 36’sı, can kayıplarının ise yüzde 33’ünün bahsedilen 20 ilde gerçekleştiğini belirten Soylu, “Pek çok tedbir aldık. Neredeyse Allah’a hamdolsun hepsinden netice almış durumdayız. Tablo açıktır. 2015 yılında yıllık 7 bin 530 olan trafik kazaları can kaybı sayısı, 2020 sonu itibariyle 4 bin 866 olarak gerçekleşmiştir. Burada bu azalışa nüfus oranının artmasını, nüfus sayısının artmasını, araç sayısının artmasını koyduğumuz zaman elbette hakikaten yönettiğiniz süreç açısında, elde ettiğimiz sonuç açısından önemli bir noktada olduğumuzu, hedeflerimiz ve vizyonumuz açısından elbette vatandaşımıza kendimize sözümüz olduğunu, ama geldiğimiz noktanın dünyada şu anda eşi ve benzeri olmadığını da burada söylemek istiyorum. Bu noktaya gelmek elbette zor ama bunu hem aşağıya indirmek hem de aynı zamanda bulunduğu yerde muhafaza etmenin de ne kadar zor olduğunu siz benden çok daha iyi biliyorsunuz. Bu kolay bir iş değildir. Bunda hepinizin sizin arkadaşlarınızın emeği var. Şunu ifade etmek gerekir ki; özellikle Allah sizlerden tüm arkadaşlarınızdan size destek veren ailelerinizden razı olsun. Son 5 yılda toplam elbette daha farklı bir rakamdır ama 5 yıldan bugüne kadar yüzde 35’lik sadece rakamlar üzerinden bir azalma söz konusudur. Her yıl azalan ölümleri, üst üste koyduğunuz zaman bu hakikaten neredeyse 10 binli rakamlara varan sonuç üretmektedir. Yani 10 bine yakın insanımızın, son 5 yılda hayatını kaybetmediği yüz binlerce insanımızın trafik kazasında beni bağışlayın sakat kalmadığı, engelli olmadığı bir sonuçla karşı karşıyayız. Eğer biz bunu bir halk sağlığı sorunu olarak nitelendiriyorsak; bir güvenlik sorunu olarak nitelendiriyorsak tam da trafik meselesini bunun için nitelendiriyoruz. Rakamlar üzerinden genel bir değerlendirme yapmamız gerekirse ülke genelindeki trafik kazalarının yüzde 36’sı can kayıplarının ise yüzde 33’ünün bu 20 ilinde gerçekleştiği görülüyor. Trafik denetimlerinde 2019-2020 arasında artış oranında Kocaeli ilimiz yüzde 69.6 ile ülke sıralamasında Kırklareli ilimiz ise 22.4 azalış ile 79. Olmuş. Sürücülerle yüz yüze iletişim kurarak yaptırım uygulamasında Yalova ilimiz ülke sıralamasında 1., Karabük ise 79. Sıradadır. Toplam kazalardaki azalışa göre Karabük ilimiz yüzde 32.8 azalışla ülke sıralamasında 2. olmuş, 2020 yılında 2019 yılına göre ölümlü kazalarda ülke genelinde yüzde 11.9 azalış olmuş iken bu 20 ilimizin tamamındaki azalış yüzde 19.7 olmuştur. Aynı dönemde yaya ölümlerinde azalış, Türkiye genelinde yüzde 20.6, söz konusu 20 ilimizde ise yüzde 37.7 olarak gerçekleşmiştir” diye konuştu.
“Bu ayın son haftası yaya trafiği ile ilgili kampanyamız var”
2017 yılında oluşturulan uygulama politika belgesinden çok ciddi netice aldıklarının altını çizen Soylu, “Bu ayın son haftası yaya trafiği ile ilgili kampanyamız var. Bunu hep birlikte yöneteceğiz. Buradan trafik başkanımız Mehmet Yavuz Bey’e de söylüyorum. Bu konuda kısa bir video filmi de hazırlayalım. Kanun çıktıktan sonra ne noktaya geldik, bu konuda hangi duyarlılıkla hangi sonucu oluşturduk bunu da vatandaşlarımızla paylaşalım. Aynı zamanda bu konuda yaya trafiğinde hangi adımları attık bunu da paylaşalım. Son olarak motosiklet kazaları ülke genelinde yüzde 31.1 azalmış. Bu illerimizde ise Yüzde 3 oranında artmıştır. Motosikletlerin karıştığı kazaların can kayıpları ülke genelinde yüzde 20.6 azalırken bu bölgedeki azalış yüzde 13.6 seviyesinde kalmıştır. Özellikle önümüzdeki ayların sonlarında da motosiklet konusunda ciddi bir çalışma yapacağız. Bu yıl bir haftayı da motosiklet ve kaska ayıracağız. Bu tabloya baktığımızda Marmara bölgesi ve çevresindeki yirmi ilde genel olarak özellikle yaya güvenliğinde ülke ortalamasının üzerinde bir başarı görülüyor. Ancak pandemi etkisiyle motosikletlerin karıştığı kazalar ve bu kazalardaki can kayıpları rahatsız edici bir şekilde artmış. Buraya acilen hızlı ve etkili bir tedbir almak durumundayız. Özellikle normalleşme süreci ile birlikte şehirlerarası yolcu taşımacılığı da artacaktır. Dolayısıyla bu alana da hızlıca tedbir almak ve teyakkuzda olmak lazım. Yani yeniden bu özellikle otogar çıkışları, denetlemeler, özellikle şoförlerin denetlemeleri, özellikle otobüslerdeki emniyet kemeri denetlemeleri ve diğer denetlemeler bizim için önem arz etmektedir. Bu denetimlerde yine; dikkat dağılmasının ve uykusuzluğun önüne geçilmesi için yüz yüze denetimlere, yolu dinlenme alanlarına yönlendirerek yapılan denetimlere tekrardan ağırlık vermek, temel stratejilerimiz arasında olmalıdır. Özellikle tüm birim amirlerimizin yeni oluşturduğu 2021-2030 karayolu trafik güvenliği strateji belgesiyle 2021-2023 eylem planı belgesini deyim yerindeyse ezberlemesini istiyoruz. Buradaki tüm tedbirleri, tüm stratejileri özümsemek lazım. Bir önceki planda özellikle 2017 yılında oluşturduğumuz uygulama politika belgesinden çok ciddi netice aldık. İnşallah bu tecrübelerin üzerine kurguladığımız yeni dönem planımızla bu başarımızı çok daha yukarılara taşıyacağımıza hep birlikte inanıyorum” açıklamasında bulundu.
“Güvenli yollar, güvenli hızlarla güvenli kullanıcılar oluşturmayı hedefliyoruz”
Öncelikli alanlar ve müdahale edilebilecek alanlar olmak üzere 2 ana bölüm belirlediklerini ifade eden Bakan Soylu, “Bu yeni dönemde görünürlük, etkili denetim, algılanan yakalanma risklerinin artırılması öncelikli hedeflerimiz arasında yer almaktadır. Yine özellikle okullar başladı. Hem dışarıda yapacağımız eğitimler ve yine mobil tırlarımızla yapacağımız eğitimler çok önem taşımaktadır. Çocuklarımız biraz daha açık havadan istifade ederler, rahatlarlar hem de bu eğitimlerimizi okullardan yapabilme kabiliyetine sahip olabiliriz. Biz sizlerden eski tabirle koçan doldurmanızı değil, az kural ihlali yapılan bir trafik bekliyoruz, hedefimiz budur. Yeni dönem stratejisini oluştururken 2 temel yaklaşım ortaya koyduk. 1.’si güvenli sistem yaklaşımıdır. Bu yaklaşımı hiç unutmamanızı istiyorum. Bu yaklaşımın temelinde şu var; insan hata yapar, yapacaktır da. Öyleyse insanın hata yapmasını engelleyen hataları örtebilen bir sistem ortaya koymak lazım. Güvenli yollar, güvenli hızlarla güvenli kullanıcılar oluşturmayı hedefliyoruz. 2. yaklaşım da vizyon sıfır yaklaşımıdır. Trafikteki can kayıpları kazalar ve yaralanmalarda gerçekten sıfırı hedeflemek ve sıfır can kaybı ve yaralanmaya odaklanmak. Bunu daha önceleri belki bir slogan olarak veya bir kızıl elma olarak tarif etmiştik. Ancak bu planda bu hedefe artık somutlaştırıyoruz ve ulaşılma yöntemlerini tarif ediyoruz. Strateji belgesinin ilk aşamasını oluştururken 2021-2023 dönemi için 41 amaç, 104 hedef ve 441 performans göstergesi. Bunları nasıl gerçekleştirebileceği, sorumlu kurumların hangisi olduğu belirlendi. Öncelikli alanlar ve müdahale edilebilecek alanlar olmak üzere 2 ana bölüm belirledik. Öncelikli alanlarda aşırı hızla mücadele, teknik ifadesiyle incinebilir yani hassas yol kullanıcıları olarak tarif edilen yaya, motosikletli, bisikletli, engelli ve yaşlılar gibi kullanıcıların korunması. En çok kaza olan yerler olarak tarif ettiğimiz kaza kara noktalarının iyileştirilmesi olmak üzere 3 başlığımız bulunmaktadır. Müdahale gerçekleştirebilecek alanlar başlığının altında ise Trafik güvenliği yönetimi, karayolu altyapısı ve yol çevresi, araçlar, eğitim, denetim ve kaza sonrası müdahale olmak üzere 6 başlığımız bulunmaktadır. Tabii bu planın detayına indiğiniz zaman, hem kurumsal yapılanma adımlarımız hem de yeni kurullar hem de yeni veri havuzu oluşturulması çalışmalarının bu verilerden istifade edilerek yapılması gibi somut adımlar bulacaksınız. Trafik birimlerimizin denetleme programlarını oluştururken istifade etmeleri için 2019-2020 yıllarının ilk üçer aylık dönemlerine ilişkin veriler trafik başkanlığımızca yayınlandı. Bu rakamlardan da istifade etmenizi ve tüm programlarınızı mutlaka bilimsel veriler ışığında planlamanızı arzu ediyoruz. Ben bu vesileyle her birinize hem bugüne kadar ortaya koyduğunuz hem de bundan sonra yapacağınız çalışmalar için ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Sizlere başarılar diliyorum. Sizlerin meslekleri iddialı mesleklerdir. Onurlu mesleklerdir. Her bir vatandaşımızın her biriminizin hayatlarına dokunan mesleklerdir. Dolayısıyla gözümüz kulağımız sizlerden gelecek iyi haberlerde, iyi gelişmelerde” şeklinde konuştu.
“Biz dünyanın trafik güvenliğindeki en iyi ülkesi olmak zorundayız”
İçişleri Bakanlığı ve Emniyet Teşkilatı olarak temel görevin her bir çalışmayı bir araya getirip, Türkiye’nin dünyada trafik güvenliğindeki en iyi ülkesi olmak zorunda olduğunu dile getiren Soylu, sözlerine şöyle devam etti:
“Çok dikkatli olmalıyız. Dün maalesef Batman’da bir trafik kazası oldu. 2 evladımız yaşamını yitirdi. 16 kişilik arabada kaç kişi vardı biliyor musunuz? 26 kişi. Yani bu öğrenci minibüsü köyden nakil yapsa da kabul edebileceğimiz bir iş değildir. Bu kadar açık. Bu katliama açık davetiye çıkarmaktır. Bizim bunu kabul etmemiz mümkün değil. Bize niçin sık sık denetim yapıyorsunuz diyenlere bir cevabımız var. Tam da buna engel olmak için. Çocuklarımız ölmesin, sakat kalmasın, hayata küsmesinler diye. Hayatlarını kaybetmesinler diye. Bize niçin sık sık denetim yapıyorsunuz diyenlere bir cevabımız var. Gelecek nesillerimizi sağlıklı ve gürbüz bir şekilde yetiştirebilmek için, geleceğimizi onlara emanet edebilmek için. Yani buradan jandarmamıza da polisimize de sesleniyorum. Sizlerin nezdinden bütün arkadaşlarımıza sesleniyorum. 16 kişilik araç eğer 26 kişinin hele de öğrencinin yanında aynı zamanda tekstil işçilerinin de taşındığı bir araç olursa evet parayı kazanırsınız ama hayatı kaybedersiniz. Bunu kabul etmemiz mümkün değildir. Yine geçen sene bir trafik kazası oldu. 5 vatandaşımız hayatını kaybetti. Alkol promili 250. Bizim bunu kabul etmemiz mümkün değildir. Bize niçin sık sık denetim yapıyorsunuz diyenlere cevabımız, bir tek alkollü sürücüye bu trafikte tahammül edemediğimiz için denetim yapıyoruz. Kimsenin hayatı ucuz değildir. Evinden neşeyle çıkan çocuklarımızın, çoluk çocuğunun nafakasını kazanmak için işine giden emeğiyle beraber, alnının teriyle, namusuyla para kazanmak isteyen babaların annelerin hayatı ucuz değil. Bizim bir sorumluluğumuz var ve sizlerin de bir sorumluluğu var. Bu hayatlar aileleri devlete emanet ediyor. Diyor ki, kurallara uydurmanın sorumluluğu sizlerdedir. Biz bunu yapmakla sorumluyuz. Kim kızarsa kızsın, denetim yapıyoruz diye başımızın üzerindedir. Ama denetim yapmak zorundayız. Yollarımız iyi, arabalarımız iyi, kurallarımız var. Görevimiz; her birini bir araya getirip, biz dünyanın trafik güvenliğindeki en iyi ülkesi olmak zorundayız. Bizim milletimize bu yakışır. Bugüne kadar bunu sorumlu bir şekilde getirdiniz. Aynı şekilde devam edeceğiz. Yüz binde 5.8’e düştü trafik kazalarımızdaki ölümler. Bu ne demektir biliyor musunuz? Yüz binde 13.4’ten geliyor. 2010, Türkiye kapasitesini geliştiriyor ama trafik güvenliğini de bu konuda en üst seviyeye çıkarmak için büyük bir gayret ortaya koyuyor. Yüz binde 5.8. İlk hedefimiz ne? Avrupa Birliği yüz binde 5. Almanya, İngiltere yüz binde 3.8, 2.8. Buna inmek zorundayız. Onun için 2021-2023 trafik güvenliği eylem planımız 2021-2030 trafik güvenliği stratejik planımız el rehberlerimizdir. Kampanyalarımız devam edecek. Bunu hep birlikte sağlayacağız. Sizin trafik güvenliğinde altın tarih yazmanızı istiyorum. “
“Alkollü sürücülere müsamaha göstermemenizi istiyorum. Onların trafikte yeri yok”
Alkollü sürücülerin trafikte yeri olmadığının üzerinde duran Bakan Soylu, “Bir trafik kazası sonrası yakınını kaybetmiş bir vatandaşımızın omuzunuza başını dayayıp ağladığı fotoğraf, acı bir fotoğraftır. Bu fotoğraflarla karşı karşıya kalmamak için evlatları annesiz babasız, babaları anneleri evlatsız bırakmamak için yapmamız gereken kuralları uygulamaktır. Alkollü sürücülere müsamaha göstermemenizi istiyorum. Onların trafikte yeri yok. Bu kadar açık ve net. Her türlü imkan var. Araba kullanmasınlar taksiyi çağırsınlar, taksiyle beraber gidecekleri yere gitsinler. Buna müsamaha göstermeyeceğimizi burada bir kez daha ifade ediyorum. Canımız yanıyor. Ateş düştüğü yeri yakıyor ve biz hepimiz üzülüyoruz. Bu vesileyle bunları hatırlatarak hedeflerimizi sizlerle tekrar paylaşarak size itimat ederek ve size güvenerek vatandaşımıza rehberlik yapın ifade edin, izah edin ve anlatın. İnşallah burada başarılı olacağımıza inanıyor ve bu bölge toplantınızın hayırlara vesile olmasını cenabı Allah’tan niyaz ediyor ve başta emeğinizi ortaya koyarken birlikte çalıştığınız mesai arkadaşlarınıza ve aynı zamanda size Ayet-El Kürsi’lerle evden çıkaran kıymetli ailelerinize hürmetlerimi ve saygılarımı ifade ediyor, kolaylıklar diliyor. Toplantınızın başarılı sonuçlar oluşturacağına inanıyor, hepinizi hürmetle saygıyla, sevgiyle ve Allah muhafaza etsin dileklerimle selamlıyorum” diye konuştu.