İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, DHKP-C’nin dizleri üzerine çöktüğünü ve bunun tanık koruma programı kapsamında görev alan kişilerin yüksek kabiliyetinin sonucunda gerçekleştiğini kaydetti. Bakan Soylu, “Halen 2 bin 330 kişi bu program kapsamında korunmaktadır” diye konuştu.
Bakan Soylu, Emniyet Genel Müdürlüğü Tanık Koruma Daire Başkanlığı tarafından Afyonkarahisar’da gerçekleştirilen ‘Birim Amirleri Strateji ve Değerlendirme Toplantısı’na katıldı. Burada tanık koruma programının ve bu programda görev alan kişilerin önemine vurgu yaptı. Bakan Soylu, “Güvenlik dediğimiz tek başına kollukla değil, esasen kolluk ve adaletin birlikte tesis edildiği bir yapıdır. Suç ve suçluyla mücadelede tanık beyanı, özellikle terör suçları ve organize işlenen suçlarda gerçekten çok önemli bir yere sahiptir. Bir ifade öyle güzel yollar açıyor ki, bir tanık beyanı bize öyle güzel yollar açıyor ki; milletimizin başına gelebilecek bir musibeti engelliyor ve önlüyor. Bir yandan suç metotlarının günden güne değişmesi ve örgütlerin gizli yapıları, diğer yandan teröristlerin örgüt içinde aldıkları eğitimler ve yeni taktikler suçla mücadelede kolluk birimlerinin işini zorlaştırmaktadır. Dolayısıyla bu tür yapılarda örgüt içerisinde birinin tanıklığı, itirafı ve ifadesi suçun ve kirli yapının açığa çıkmasında fark oluşturmaktadır. Bugün DHKP-C eğer dizlerinin üzerine çökmüşse şuradaki arkadaşlarımızın (salonda bulunanlar) operasyonel birimlerde yaptığı kadar buradaki arkadaşlarımızın ortaya koymuş olduğu yüksek kabiliyetten dolayıdır. Eğer bugün bir şok terör örgütünün inine giriliyorsa sağladığımız katkının sonucudur” dedi.
“Terör suçları ve organize suç çetelerine ilişkin tanıklar korkuyor”
Özellikle terör suçları ve organize suç çetelerine ilişkin soruşturmalarda tanıkların korkarak beyanda bulunmaktan çekindiklerinin altını çizen Soylu, “Korkmanın da ötesinde suçun aydınlatılmasına yönelik verdiği bilgiden dolayı can güvenliği tehlikeye düşebiliyor. Tabii ki bu durumda tanığı korumakta haliyle devletin sorumluluğu altına giriyor. Emniyet Genel Müdürlüğü Tanık Koruma Daire Başkanlığımız tamda bu aşamada 81 il 3 ilçede teşkilatlanmasıyla ciddi ve bir o kadarda hassas bir görevi uzun yıllarıdır başarıyla yürütmektedir. Tanık Koruma Kurulu İçişleri Bakanlığımızın bünyesinde bir bakan yardımcımızın başkanlığında faaliyetlerini sürdürmektedir. Birçok Adalet Bakanlığı dahil olmak üzere hakikaten çok etkin bir tanık koruma üyelerimizin olduğunu ifade etmek isterim" diye konuştu.
“Halen 2 bin 330 kişinin bu program kapsamında korunuyor”
Halen 2 bin 330 kişinin bu program kapsamında korunduğunu belirten Bakan Soylu, bu kişilerden 713’ünün terör suçu tanığı olduğunu söyledi. Bakan Soylu, şu ifadelere yer verdi:
“Günümüze kadar gerek tanık koruma kurulu, gerek mahkemeler, gerek savcılıklar tarafından toplam 4 bin 780 kişi tanık koruma kapsamına alınmıştır. Halen 2 bin 330 kişi bu program kapsamında korunmaktadır. Bu kişilerden bin 713 kişi terör suçu tanığı, 305 kişi ağır suç tanığı, 165 kişi de örgütlü suç tanığı kapsamında korunmaktadır. Terör suçu tanıklarının yüzde 68’i FETÖ, yüzde 27’si PKK geri kalanları da DEAŞ ve DHKP-C’ye ait terör suçlarıyla ilgili tanıklardır. Burada en önemli konulardan birisi tanık koruma faaliyetinin adli birimlerle olan koordinasyonunu temin etmektir. Bu konuda gerek Adalet Bakanlığımız gerekse İçişleri Bakanlığımız olarak ciddi bir çaba içerisindeyiz. Mevzuatla ilgili çalışmalarımız var. Uygulamada yaşanan bir takım aksaklıklar üzerinde sürekli iletişim halinde olmaya ve karşılaşılan sorunları hakikaten birlikte, samimiyetle çözmeye gayret ediyoruz.”