ANTALYA - Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Bakanlık İletişim Uygulaması"nın altyapı çalışmalarının tamamlandığını belirterek, "Uygulamayla hükümlüler, herhangi bir personele ihtiyaç duymaksızın ve bir denetime tabi olmadan, bakanlığımıza doğrudan sesli, görüntülü veya yazılı olarak şikayet ve önerilerini iletebilecekler." dedi.
Bakan Tunç, Antalya’da Adalet Teşkilatını Güçlendirme Vakfı (ATGV) Antalya Eğitim ve Sosyal Tesisi'nde düzenlenen Ceza İnfaz Kurumları Yıllık Değerlendirme Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Türkiye Yüzyılı'nda, son 21 yılda yapılan reformlarla, ceza infaz kurumlarının ulaştığı, modern ve çağın gereklerine uygun yüksek seviyeyi görmenin haklı gururunu yaşadıklarını belirtti.
Ceza adaleti sisteminin, dünyadaki birçok ülkeye örnek olacak düzeyde yetkinliğe ve olgunluğa eriştiğini vurgulayan Bakan Tunç, "Ancak tüm bunlarla yetinmiyoruz. Sürekli daha iyinin peşindeyiz. Bu kapsamda Türkiye Yüzyılı'nı her alanda olduğu gibi 'Adalet Yüzyılı' olsun istiyoruz. Bu anlamda da Adalet Bakanlığının tüm teşkilatları Adaletin Yüzyılı için büyük bir seferberlik içerisinde çalışmalarını sürdürüyorlar." diye konuştu.
- "Bakanlık İletişim Uygulaması" hayatı geçiyor
Yenilikçi dijital teknolojileri ceza adalet sistemine kazandırdıklarını belirten Tunç, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS), Akıllı Teknolojilerin Ceza İnfaz Kurumlarına Entegrasyonu Projesi (ACEP), Bireyselleştirilmiş Personel Eğitim Sistemi (BİPES) gibi uygulamaları ceza adaleti alanında aktif olarak kullandıklarını söyledi.
ACEP kapsamında yakın zamanda hayata geçirilecek "Bakanlık İletişim Uygulaması"nın, kendilerine olan öz güveni en net şekilde ortaya koydukları uygulama olacağını dile getiren Tunç, şunları kaydetti:
"Uygulamayla hükümlüler, herhangi bir personele ihtiyaç duymaksızın ve bir denetime tabi olmadan, bakanlığımıza doğrudan sesli, görüntülü veya yazılı olarak şikayet ve önerilerini iletebilecekler. Bu uygulama, ceza infaz sisteminin geldiği öz güveni göstermenin yanı sıra insan hak ve onurun korunması alanında dünyada eşi olmayan önemli bir güvence sağlayacaktır. Uygulamanın altyapı çalışmaları tamamlanmış olup kısa süre içerisinde aktif hale getireceğiz. Hiçbir aracı olmadan oradaki hükümlümüz direkt şikayetini bakanlığımıza iletebilecektir. Tabii ki bu şikayetler değerlendirilecek. Geriye dönüşler yapılacaktır. Nedir bu talep, nedir bu şikayet, nedir işin aslı diye. Elbette ki bu iddialar değerlendirilecek. Bu uygulamayı da önemsiyoruz. Uygulamanın altyapı çalışmaları tamamlandı. Kısa süre içerisinde aktif hale getireceğiz."
- Hakim ve savcı yardımcılığı dönemi başladı
Tunç, 23-24 Aralık tarihlerinde hakim ve savcı yardımcılığı sınavlarının olduğunu belirterek, toplam bin hakim ve savcı adayının iki gün boyunca ter dökeceğini ifade etti.
İki yıl süren hakim-savcı adaylığı yerine bundan sonra üç yıl süren hakim-savcı yardımcılığı döneminin başladığını dile getiren Tunç, şöyle konuştu:
"Bu yeni bir uygulama. Önceki yargı paketinde yasalaşmıştı. Yürürlük tarihi itibarıyla da ilk sınavı bugün ve yarın gerçekleştiriyoruz. Artık hakim-savcı adaylığı müessesesi olmayacak. Hakim-savcı yardımcılığı müessesesi olacak. İki yıl sürmeyecek, üç yıl sürecek. Bir yıl adalet akademisinde ciddi bir eğitim alacaklar. Orada ara sınavları da geçecekler. Sonrasında da iki yıl, tecrübeli hakim ve savcılarımızın yanında yardımcılık yapacaklar. Yargısal kararlara imza atmayacaklar ama tecrübeli hakim ve savcılarımızın yanında onlara yardımcı olurken de usta çırak ilişkisi içerisinde gerçekten güçlü bir şekilde mesleğe hazırlanmış olacaklar. Tabii 2024'te yine bununla bağlantılı olarak bir husus daha yürürlüğe giriyor. O da hukuk mesleklerine giriş sınavı. Hukuk fakültesini bitiren kardeşlerimiz direkt avukatlık stajına artık başlayamayacaklar. Öncelikle bir ön elemeden geçecekler. avukatlık stajı başvurusu için hukuk mesleklerine giriş sınavını kazanması gerekecek. Yine hakim-savcı yardımcıları sınavına girebilmek için de hukuk mesleklerine giriş sınavını kazanması gerekecek. Dolayısıyla hukuk fakültesi eğitimini önemsiyoruz. Müfredatın geliştirilmesi, çağın ihtiyaçlarına uygun hale getirilmesi noktasında çalışmalarımız var. Özellikle başarı sıralamasını 190 binden 120 bine düşürmüştük.Bu anlamda hukuk fakültelerimizdeki eğitim kalitesinin, akademik kadro güçlendirilmesi noktasındaki kararlılığımız, çalışmalarımız da devam ederken, diğer yandan mezun olan kardeşlerimizin öncelikle bir hukuk mesleklerine giriş sınavı, sonrasında avukat olacaksa, hakim, savcı yardımcısı olacaksa, ilgili staj ve sınav süreçlerini takip etmesi gerekecek. Böylece kürsüdeki hakim ve savcılarımızın meslek öncesi daha donanımlı bir şekilde kürsüye hazırlanmasını inşallah sağlamış olacağız."
- "Artık dünyanın, Avrupa'nın en yeni, en çağdaş hatta bu ülkelerce takip edilen bir ceza mevzuatına sahibiz"
Bakan Tunç, ceza infaz sisteminin amacının, yalnızca suçluyu cezalandırmak değil aynı zamanda suçluları yeniden topluma kazandırmak ve toplumu suçtan korumak olduğunu vurguladı.
Son 21 yılda ceza adalet sisteminin iyileştirilmesine yönelik gerek soruşturma gerek kovuşturma gerekse infaz sistemine ilişkin mevzuatın iyileştirilmesi ve bu mevzuatın uygulanmasına yönelik çok önemli adımlar attıklarını aktaran Tunç, "Öncelikle ceza adalet sistemine yönelik temel kanunlarımızın tamamını yeniledik. Türk Ceza Kanunumuz, Ceza Muhakemesi Kanunumuz, Ceza, Güvenlik Tedbirlerinin İnfazına Dair Kanunumuz, Kabahatler Kanunumuz, Çocuk Koruma Kanunumuz başta olmak üzere ceza mevzuatımızla ilgili bütün temel kanunlarımızı güncelledik. Artık dünyanın, Avrupa'nın en yeni, en çağdaş hatta bu ülkelerce takip edilen bir ceza mevzuatına sahibiz." dedi.
Tunç, 2002 yılından itibaren standartlara uymayan 392 ceza infaz kurumunu kapattıklarını vurgulayarak, Sinop, Diyarbakır ve Ulucanlar'ın bir müze olarak yaşatılmasının ve gelecek kuşaklara gösterilmesinin önemli olduğunu söyledi.
Fiziki şartların yanı sıra insan kaynağını da güçlendirmeye devam ettiklerini ifade eden Tunç, 2002'de Ceza İnfaz Kurumu personel sayısı 25 bin 407 iken bu sayıyı 77 bin 330'a çıkardıklarını aktardı.
- "İnfaz kurumlarında 1 milyon 480 kitap bulunuyor"
Bakan Tunç, ceza infaz kurumlarında okuma yazma, sosyal ve kültürel kurslar, din eğitimi ve mesleki eğitimi alanlarında kurslar düzenlediklerini ifade ederek, 2023 yılında 2 bin 505 kişinin ceza infaz kurumuna girdikten sonra okuryazar hale geldiğini söyledi.
Toplam 59 bin 969 hükümlü ve tutuklunun öğrenimlerine devam ettiğini belirten Tunç, infaz kurumlarında bulunan kütüphanelerde hükümlülerin kullanımına tahsis edilmiş yaklaşık 1 milyon 480 bin kitap bulunduğunu belirtti.
Tunç, hükümlülerin meslek edindirilmesine yönelik faaliyetlere de önem verdiklerinin altını çizerek, tekstilden, mobilyaya, gıdadan tarımsal işletmelere varıncaya kadar birçok alandaki fabrikalar ve atölyelerde 30 bin 548 hükümlünün üretim faaliyetlerine katıldığını, ülke ekonomisine katkı sunduğunu, aynı zamanda meslek öğrendiğini ifade etti.
Konuşmasının ardından Bakan Tunç ile Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, 2024 yılında emekliye ayrılacak ceza infaz kurumu müdürlerine plaket takdim etti.
(Bitti)