Osmaniye Baro Başkanı Dilem Aksoy, 5 Aralık Kadının Seçme ve Seçilme Hakkının verilmesinin 80. Yılı nedeniyle yaptığı açıklamasında, ?Şu gün dahi hala kadın; seçilen, seçilebilen değil sadece seçmen olarak görülmektedir.? Dedi.Cumhuriyetin ilanının ardından, adım adım kadınlara haklarının teslim edildiği bir süreç görüldüğüne değinen Aksoy, ?Ulu Önder Atatürk eşit seçme ve seçilme hakkını Milli Mücadelede erkeklerle omuz omuza savaşmış kadına karşı bir sorumluluk olarak görmüştür. Anadolu kadınının cesaret ve fedakârlığını görmüş, onların sosyal hayatta da erkeklerle yan yana yürümesini istemiştir. Dünyada birçok ülkede kadınlara seçme ve seçilme hakkı Türkiye`den çok sonra gelmiştir. Ne yazık ki tam 80 yıl önce bugün Ulu Önder tarafından kadınlara teslim edilen bu haklar çoğu kez kağıt üzerinde kalmıştır. Şu gün dahi hala kadın; seçilen, seçilebilen değil sadece seçmen olarak görülmektedir. Şu anda meclisteki kadın sayısına baktığımızda bu durum açıkça görülmektedir. Kadınlarımız mecliste `u dahi temsil edememektedir. Türkiye`de uzmanlık gerektiren birçok meslekte kadınların önemli bir atılım gerçekleştirdiğini görüyoruz. Örneğin; bankacıların yüzde 50,2`sini, öğretim elemanlarının yüzde 41,6`sını, mimarların yüzde 38`ini avukatların yüzde 37`sini oluşturan kadınlar Maalesef bürokrasi içerisinde, karar makamlarında yer alamamaktadırlar.? Dedi.Türkiye?de ve tüm dünyada kadının gördüğü şiddetin çığ gibi arttığını vurgulayan Aksoy, ?Son yıllarda yaşam hakkı tanınmayan kadının seçme ve seçilme hakkını konuşmak çok daha önem arz etmektedir. Kadın; ancak karar alma mekanizmaları içerisinde yer alarak, kendisine uygulanan şiddetle çok daha güçlü bir mücadele verecektir. Mustafa Kemal Atatürk Cumhuriyetin ilanından önce 1923 yılında şöyle demiştir; "Bizim sosyal toplumumuzun başarısızlığının nedeni, kadınlarımıza karşı gösterdiğimiz ilgisizlikten ileri gelmektedir. Yaşam demek faaliyet demektir. Bundan dolayı bir sosyal toplumun, bir organı faaliyette bulunurken diğer bir organı işlemezse, o sosyal toplum felçlidir." Kadının varlık gösteremediği bir siyasal yaşamda asla demokrasiden bahsedilemeyecektir. Kadının varlık göstermesi ise hiç şüphesiz sadece kadınlarımızın değil Türk demokrasisinin kazanımı olacaktır. Bu anlamda bundan 80 yıl önce teslim edilen hakkımızı daha etkin bir biçimde kullanmak arzusu ile Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk`ü minnet, saygı ve özlemle anıyoruz.? Dedi.
Haber:İbrahim EMÜL/OSMANİYE
