Baro Başkanı Aktürk: “Kadının her şeyden önce özgür birey olduğunun kabul edilmemesi insan haklarının ihlalinin önlenmesinin önündeki en önemli engeldir”
Baro Başkanı Aktürk: “Kadının her şeyden önce özgür birey olduğunun kabul edilmemesi insan haklarının ihlalinin önlenmesinin önündeki en önemli engeldir”
Erzincan Baro Başkanı Adem Aktürk, 5 Aralık Türk Kadınına Seçme Seçilme Hakkının Tanınması, Kadın Hakları Günü dolayısıyla bir mesaj yayımlayarak, “Kadının her şeyden önce özgür birey olduğunun kabul edilmemesi insan haklarının ihlalinin önlenmesinin önündeki en önemli engeldir” dedi.
Başkan Aktürk, 5 Aralık Türk Kadınına Seçme Seçilme Hakkının Tanınması, Kadın Hakları Günü mesajında şu görüşlere yer verdi:
“1930 yılından itibaren çıkartılan bir dizi yasa ile önce Belediye seçimlerine katılma sonra köylerde muhtar olma, ihtiyar meclisine seçilme hakkını elde eden kadınlarımız; 5 Aralık 1934’de Anayasamızda ve Seçim Kanununda yapılan değişikliklerle milletvekili seçme ve seçilme hakkına kavuşmuşlardır.
Bu nedenle bu tarih “Kadın Hakları Günü” olarak kullanılmaya başlanılmıştır. Cumhuriyetin ilanı ile birlikte kadınlarımız çok önemli siyasi, hukuki ve sosyal haklar elde etmişlerdir. Çağdaş medeniyet seviyesine ulaşmak için kadını ve erkeği eşit yurttaş yaratmanın gerekli olduğuna inanan Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran irade ve bu iradenin önderi Mustafa Kemal Atatürk sayesinde kadınlarımız birçok gelişmiş ülkeden önce bu haklarını elde etmişlerdir. Nitekim kadınlarımızın katıldığı ilk genel seçim olan 8 Şubat 1935 yılında yapılan TBMM 5.dönem seçimlerinde, 17 kadın milletvekili TBMM’ne girmiştir.
Bugün ise nüfusumuzun yarısını kadınlar oluşturmakta olmasına rağmen kadınlarımızın fiili olarak “eşit yurttaş” olamadıkları açıktır. Fırsat eşitliğinin sağlanamaması, kadın istihdamın arttırılmaması, siyasi karar alma mekanizmalarının içinde kadının yeterince yer almaması, kadının insan haklarının ihlaline devam etmesine neden olmaktadır. Kadının her şeyden önce özgür birey olduğunun kabul edilmemesi kadının insan haklarının ihlalinin önlenmesinin önündeki en önemli engeldir.
Bu nedenle bireylerin ve toplumun zihniyet dönüşümünü sağlayacak bilimsel çalışmaların ve hukuki değişikliklerin yapılması zorunludur. Kadın, erkek eşitliğini sağlayacak, kız çocuklarının kesintisiz eğitim yapmasına olanak sağlayacak, kadın istihdamını artıracak bir dizi yasanın çıkartılması, yine erken yaşta evlenmelerin kadının şiddet, taciz görmesine engel olacak eğitimlerin verilmesi ve yasaların buna göre düzenlenmesi gereklidir. Kanunların çıkartılmasında meclisteki kadın milletvekillerinin katkısının çok daha etkin olması gerekmektedir. Kadının insan haklarının önündeki engellerin kalkması, yasal değişikliklerin yapılması, kadın-erkek eşitliğini sağlayacak toplumsal dönüşümün sağlanması için; Erzincan Barosu olarak dün olduğu gibi bugün de çalışmalarımıza ve mücadelemize devam edeceğiz.”