İSTANBUL - Emekli Orgeneral Edip Başer, demokrasi ve insan hakları adı altında terör örgütünün desteklendiğine vurgulayarak, "Teröre karşı topyekun yapması gereken mücadelede kendi üzerine düşeni yerine getirmeyen ve yerine getirmeyeceklerini de ısrarla beyan eden insanlardan oluşan siyasi oluşumun, `demokrasi içinde bir oluşum` olarak görülmesi doğru bir şey değil" dedi. Yeditepe Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü Müdürü Emekli Orgenaral Edip Başer, Beykent Üniversitesi`nde, İsrail Başkonsolusu Mordehai Amihai ile Türkiye - İsrail ilişkilerinin masaya yatırıldığı bir toplantıda bir araya geldi. Şişli Ayazağa Kampüsü Konferans Salonu`nda gerçekleştirilen toplantı öncesinde basın mensupları Emekli Orgenaral Edip Başer`e sorularını yöneltti. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Başer, sınırda yaşanan hareketlilikle ilgili olarak, "Onlar hiç kimseninkuşkusu olmasın en doğru hareketi en doğru zamanda yapıyor. Ben o kurumu çok iyi bildiğim için hiçbir kuşkum yok. Orada yapılması gereken neyse doğru olan neyse olanlar yapılıyor. Bu konuda hiç kimsenin kuşkusu olmasın" dedi. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt`ın terörün siyasallaştığına yönelik sözlerinin hatırlatılması üzerine Başer, "Güvenlik güçlerinin uğraştığı alan ayrı ama tabi ki o alanı etkileyen diğer alanlar var. Psikolojik hareketten söz ediyorlar. Ben bunu defalarca dile getirdim. Bunun dışında siyasal olaylardan söz ediliyor. Genelkurmay Başkanımızın o konudaki endişeleri dile getirdi haklı olarak. Bu çoktan beri konuşulmakta olan bir konu. Ancak yasalarımız yeterli şekilde düzenlendi mi, düzenlenmedi mi o konuda yorum yapacak değilim" diye konuştu."TERÖR ÖRGÜTÜNÜ ÖVEN BİR SİYASİ OLUŞUM OLMAZ" Demokrasilerin de kendilerini koruma reflekslerinin olmasını gerektiğini ve demokrasi rejimiyle yönetilmekte olan devletlerin de her türlü tehdide karşı tedbirleri alabilmeleri gerektiğine değinen Başer, "Yani bunları `demokrasi dışı` diye düşünmemiz gerektiği kanaatindeyim. Çünkü neresinden bakarsanız ne söylerseniz, hemen karşımıza `demokrasi var bu ülkede, demokrasi içinde bunlar olacaktır. Terör örgütünü öven bir siyasi oluşum da olacaktır` deniliyor. Hayır. Terör örgütünü öven siyasi oluşum benimanladığım demokrasi içinde olmaz. Çünkü o zamanda demokrasiyi kendi başına korumasız bırakırsınız. Böyle bir bağnazlık, vurdumduymazlık olamaz. Demokrasiyi korumasız bırakamazsınız" ifadelerini kullandı.Gazetecilerin, "Sizce DTP kapatılmalı mı?" şeklindeki sorusu üzerine, buna yargı organları ve gerekli kurumların karar vereceğini vurgulayan Başer, "Terör örgütüne, `Terör örgütü` diyemeyen ve bu ülkenin teröre karşı topyekun yapması gereken mücadelede kendi üzerine düşeni yerine getirmeyen ve yerine getirmeyeceklerini de ısrarla beyan eden insanlardan oluşan siyasi oluşumun demokrasi içinde bir oluşum olarak görülmesi kanaatimce doğru bir şey değil. Ben şahsen doğru görmüyorum" şeklinde konuştu. "TERÖR ÖRGÜTÜ, İNSAN HAKLARI VE DEMOKRASİYİ KENDİNE SİPER ETTİ" Genelkurmay Başkanı Orgeneral Büyükanıt`ın, "İnsan hakları artık terör hakları haline geldi" sözünü hatırlatarak, "Bu kavramın içinin boşaltıldığını düşünüyor musun?" sorusuna ise Başer, "Evet içi boşatıldı. Çünkü terör gerek terörün kendisi gerekse onun siyasi uzantıları veya şehirlerdeki uzantıları onun destekçileri, bu atakları Avrupa`da olsun, ülkemizde olsun bunları sürekli olarak demokrasinin, demokratik hakların, insan haklarının, -bu küresel değerler dediğimiz hepimizin saygı duyduğu- budeğerlerin arkasına saklanarak bunları kendilerine siper ederek yaptılar" şeklinde cevap verdi. Başer, "Hatta bu ülkeye başka alanlarda hakaretler yağdıran hiçbir tarihi gerçeğe dayanmayan bazı şeyleri söyleyerek, bu ülkenin insanlarına hakaret ederken de bireysel özgürlüklerin arkasına saklandılar. Ve bütün Avrupa`yı da arkalarına aldılar. Dolayısıyla sayın Genelkurmay Başkanımızın şikayet ettiği konu budur ve gayet haklıdır" ifadelerini kullandı. Terör ve terör örgütünü destekleyenlerin başından beri bu tür yaklaşımları çok güzel kullandığını dile getiren Başer, "İnsan hakları ve demokrasi kavramlarının ne olup ne olmadığını ve hangi amaçla kullanılması gerektiğini halkımıza iyi anlatamadık" dedi. "TÜRKİYE`DE İNSAN HAKLARI UYGULAMALARI BAŞKA ÜLKELERİNKİNDEN PEK FARKLI DEĞİLDİR"Bir gazetecinin "Türkiye`nin insan hakları ve demokrasi gibi kavramlar konusunda yeterince öne çıkamadığı ve bunu terör örgütünün iyi değerlendirdiği ve dolayısıyla insan hakları ve demokrasi açısından açılımlar yapılması gerektiği gibi değerlendirmeler de var" demesi üzerine Başer, "Hayır. Ben hiç öyle düşünmüyorum. Türkiye`de mevcut olan insan hakları uygulamaları dünyanın başka ülkelerindeki uygulamalardan pek fazla farklı değildir. Her ülkenin kendine göre bazı koşulları vardır. O koşullardankaynaklanan özel uygulamaları olacaktır. Dünyanın hangi ülkesine giderseniz gidin vardır ve olacaktır. Ama bunun dışında temel insan hakları ve özgürlüklerde Türkiye`nin uygulamakta olduklarının herhangi bir Batı ülkesindeki uygulamalardan farklı olmadığını düşünüyorum. Hatta terörün yararlanacağı bazı konularda bir çok Batı ülkesinden daha da ileri boyutlarda insan hakları ve özgürlükler uygulamasının Türkiye`de var olduğuna inanıyorum. Bunların hepsi anti propagandaların eseridir. İnsanlarımızın kafasınabu şekilde sokulmaya çalışılmıştır" diye konuştu. Teröre destekleyenlerin mazeret olarak Türkiye`de demokrasi ve insan hakları olmadığını iddia ederek bu mazeretin arkasına sığındıklarını yenilen Başer, işin aslı budur. Ancak kimse çıkıp vatandaşımıza açık bir biçimde anlatmıyor. Bunu yapmak aslında öncelikle aydınlarımızın ama bir y andan siyasetçilerimizin görevidir" dedi.