Tarih: 12.09.2021 17:34

BBP Genel Başkanı Destici: “Akşener’den hem Türk milleti adına hem de Fatih Sultan Mehmet’in manevi şahsiyetinden bir özür bekliyoruz”

Facebook Twitter Linked-in

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu Fatih Sultan Mehmet’e benzetmesini Müslüman Türk milletinin kabul etmesinin mümkün olmadığını belirterek, "Akşener’den hem Türk milleti adına hem de Fatih Sultan Mehmet’in manevi şahsiyetinden bir özür bekliyoruz" dedi. Destici, ayrıca 12 Eylül darbesine zemin hazırlandığını, işin içinde ise ABD’nin olduğunu söyledi.
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, partisinin Erzurum Olağan İl Kongresi’nde gündeme dair açıklamalarda bulundu. Destici, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu Fatih Sultan Mehmet’e benzetmesinin bir hata olduğunu ve bu hata nedeniyle özür dilemesi gerektiğini söyleyerek, “Geçtiğimiz hafta İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu çağ açıp çağ kapatan Fatih Sultan Mehmet’e benzetmişti. Teşbihte hata olmaz demişlerdir. Fakat burada hata olmuştur. Böyle teşbih olmaz. Bu büyük bir yanlıştır, bu büyük bir hatadır ama bugüne kadar bu hatadan döndüğüne dair bir kelam ağzından duyulmamıştır. Bu benzetmeyi Müslüman Türk milletinin kabul etmesi mümkün değildir. Zulüm 1453’te başladı diyenlerin, PKK’nın ve onun siyasi uzantısı olan HDP’nin, DEAŞ’ın, 10 Aralık hareketinin ve LGBTİ’nin desteğiyle seçilmiş bir belediye başkanıyla cihan sultanı Fatih Sultan Mehmet Han’ı benzetmek olsa olsa büyük densizlik olur. Bu yarın kalkar İzmir Belediye Başkanıyla İzmir’de Yunan’ı denize döken Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü benzetirse ne diyeceksiniz? Kaş yapacağım derken göz çıkartmayacaksınız. Akşener’den hem Türk milletine hem de Fatih Sultan Mehmet’in manevi şahsiyetinden bir özür bekliyoruz” dedi.

“Laikliği geçmişte olduğu gibi dinsizlik olarak algılayanlar bunu yapmaya devam ediyorlar”
Destici, Yargıtay’ın yeni hizmet binası açılışında edilen duadan rahatsız olanların laikliği dinsizlik olarak algılamaya devam ettiklerini, bu yüzden duadan rahatsız olduklarını kaydederek, “Yeni adli yıl açıldı. Aynı gün Yargıtay’ın hizmet binası açıldı. Ben de oradaydım. Geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi tören yapıldı. Adli yıl açılışı töreni bitti, daha sonra kalkıldı yeni hizmet binası önüne geçilip kurdele kesildi. Akabinde Diyanet İşleri Başkanımız dua etti. Birileri hemen zıpladı. Duadan rahatsız oluyorlar. Dua her şeyin başıdır. Biz dilimizden duayı bırakmadık, bırakmayacağız. Duasızların yolu açık olsun. Bu toplumda yaşayıp da bu toplumun inancından, kültüründen nasıl rahatsız olursunuz? Üstelik olayları birbirine karıştırıyorlar. Allah’tan yardım istemenin ne kötülüğü var. Laikliği geçmişte olduğu gibi dinsizlik olarak algılayanlar bunu yapmaya devam ediyorlar” şeklinde konuştu.

“Ya akıl tutulması yaşıyorlar ya da içlerinde öyle bir din düşmanlığı var ki bu açığa çıkıyor”
Balıkesir’in Edremit ilçesinin kurtuluş törenlerinde yaşananların din düşmanlığı olduğunu söyleyen Destici, “Balıkesir’in Edremit ilçesinde yaşanan olay için Allah akıl fikir versin diyorum. Bir din düşmanlığı, kılık kıyafete düşmanlık ancak bu kadar açığa vurulabilir. Bunlar akıllı da değil. Çünkü toplumdan tepki geleceğini dahi hesap edemiyorlar. Bu ülkenin kurtuluş mücadelesinde Nene Hatunlar, Kara Fatmalar, Halime Çavuşlar hangi kıyafeti giydiler? Gerçekten ya akıl tutulması yaşıyorlar ya da içlerinde öyle bir din düşmanlığı var ki bu açığa çıkıyor” açıklamalarında bulundu.

“Darbeye zemin hazırlandı”
Destici, 12 Eylül’de birilerinin darbeye zemin hazırlığını belirterek, “Biz 12 Eylülleri biliyoruz. O günleri yaşadık. Darbeye zemin hazırlandı. Bilerek hazırlandı. Sabah sağcıyı öldüren silahın kurşunuyla öğleden sonra solcu öldürüldü. Bu işin içinde yine ABD var. Darbe olunca ne dediler? ’Bizim çocuklar yaptı’ dediler. Bu ülkenin ekmeğini yiyen nasıl başkanın çocuğu oluyor? O günler zor günlerdi. Rahmetli Muhsin Başkanımız 7.5 yıl hapis yattı. Sonra beraat aldı. Kim bunun hesabını verdi? Kimse vermedi. Gidip başkaları gibi Avrupa mahkemelerinde devletini şikayet etmedi” dedi.



Orjinal Habere Git
— HABER SONU —