Benim Çocukluğum ve Çocuğumun Çocukluğu

Benim Çocukluğum ve Çocuğumun Çocukluğu

Çocukluğumuzdaki imkanlar şimdiki çocukların faydalandığı imkanlar kadar çok değildi. Ne vakit geçirip eğlenebilecekleri alış veriş merkezleri, ne sanal oyunlar, ne bilgisayar ne tablet nede akıllı cep telefonları vardı. Teknoloji henüz bu kadar çok ve hızlı gelişmemişti. Elimizde ki imkanlarla yetinirdik. Hayal gücümüzle eğlencemizi kendimiz üretirdik. Şimdi ise; günümüz çocukları için o kadar çok imkanlar var ki; ama bu geniş ve sınırsız imkanların hiç birisi bizim çocukluğumuzda gördüğümüz yaşadığımız huzuru ve mutluluğu vermiyor. Çocuklarımız büyüyor, ama çok şeyden yoksun büyüyorlar. Daha doğrusu çocukluklarını yaşayamıyorlar.Çocukluğumuzda sokaklar güvenliydi, mahallemizde oyunlar oynayabilecek, koşacak, zıplayacak çok boş alanlar vardı. Boş zamanlarımızda futbol, topaç, kör ebe, çelik çomak, yakan top, uzun eşek, bezirgan başı, misket, mendil kapmaca, çomçalı gelin ve daha bir sürü oyunlar oynayabiliyorduk. Yorulduğumuzda mahallede herhangi bir komşudan susadığımızda, su,acıktığımızda yiyecek bir şeyler isterdik.Sanki komşularda kendi çocukluklarına veriyormuş gibi haz duyarlardı.O dönemin ilişkilerinde güven ve samimiyet vardı. Ayrıca sokakta olduğumuzda hem ailelerimizin hem de komşularımızın gözleri ve kulakları bizlerin üzerinde olurdu. Bu güven içinde huzurlu bir şekilde oyunlarımızı oynar, potansiyel enerjimizi atardık. Sokaklar, komşular güvenliydi.Bu oyunlar sayesinde ruhsal ve fiziksel gelişimimiz olumlu yönde gelişiyordu.Oyunlar kurarak özgüvenimizi artırıyor, liderlik yeteneğimizi geliştiriyorduk Oyunları doğal ve enerji harcayarak oynuyorduk.Bazen kendi oyuncağımızı kendimiz yapıyorduk.İmkanların kısıtlı olmasına rağmen çok mutluyduk.Çocukluğumuzu doya doya yaşayarak büyüdük.Gelelim çocuklarımıza; çocuklarımız dört tarafı sarılmış beton yığınları arasına sıkıştırılmış bir şekilde çocukluklarını yaşayamadan büyüyorlar. Ama bu büyüme korkutucu boyutlara ulaştı. Nerde bir boş arsa görülse hemen apartman veya site yapılıyor.Çocuklara oyun hakkı tanınmıyor.Çocuklar var olan enerjisini atamadan fiziksel ve ruhsal gelişimini tamamlamadan büyüyorlar.Artık mahalleler yabancılaştı, sokaklar adeta pislik yuvası oldu, güven kalmadı.Birbirimize yabancılaştık.Bana değmeyen yılan bin yaşasın türünden etrafa duyarsız ve ilgisiz yaşamaya başladık.Sokaklarda güven olmayınca çocuklarımızı eve hapsettik ve bilgisayara internete teslim ettik.Çocuklarımız ihmalden dolayı sosyalleşmeden kendi kültürlerinden uzak büyüyorlar.Çocukluğumuzdaki oyunları bilmiyorlar ve oynayamıyorlar.Çünkü oynayacak oyun alanları çoktan binalarla ve sitelerle doldu.Çocuklarımız, evden okula okuldan etüde, cumartesi ve Pazar günleri de AVM?lerde. Şöyle bakıldığında çocuklarımızın büyük çoğunluğu sosyal, kültürel ve sportif faaliyetlerden uzak kalmaktadırlar.Ayrıca kültürümüzden de uzaklaşmaktalar.Misafir olarak gittiğimiz evlerde çocuklar eve gelen misafire hoş geldin bile dememektedirler.Yani akla şu geliyor bir canavar var, çocuklarınızı,gençlerinizi,maneviyatınızı ve aile düzeninizi yıkmaya ve yok etmeye çalışıyor.Çocuk bizim yarınımızdır ve vazgeçilmezimizdir, kutsaldır.O halde bu yok edici canavara karşı uyanık olalım sahip çıkalım.Bazen ailelerde, hem annenin hemde babanın çalışması, yoğun iş temposu, koşturmaca, stres v.b. dolayı çocuklarına zaman ayıramayınca, çocukların bilgisayar başında kontrolsüz olarak kalmalarına müsaade ediyorlar.Aileler hafta sonları AVM?lerde vakit geçirerek çocukları çılgınca tüketici hale getiriyorlar.Çocuklarımız boş zamanlarında oyun salonlarında yada bilgisayar başında sanal oyunlar oynayarak, yada alışveriş yaparak geçirmeyi tercih ediyorlar.Oysaki çocukluk bu değildir..Çocuklar büyüyor ama çok şeyden yoksun büyüyorlar.Çocuklar çocukluğunu doya doya yaşayarak büyümelidirler. Şimdi çocuklara sokak oyunlarından 3-4 tanesinin ismini sorsan yada oynadın mı diye sorulsa inanın şu zamanın çocuklarının çoğu cevap veremez. Ama bilgisayarı, tableti ve cep telefonunu hızlı bir şekilde nerdeyse söküp tamir edecek hale geldiler. Bize çok yabancı olan bilgisayar ve internet oyunlarının hepsini biliyorlar. Çocuklarımızın çocuklukları çalınıyor. İmkanlar çok her şeye ulaşabiliyorlar, ama gel gelelim çocuklarımız mutsuz. Çünkü her şeyleri artık sanal olmuş.Ailelere çok iş düşüyor, okul ve ders dışındaki zamanlarını sosyal ,kültürel ve sportif aktivitelere yönlendirmelidirler. Eğer boş alan bulurlarsa en azından birkaç aile bir araya gelip çocukluklarında oynadıkları oyunları çocuklarını da öğretmeli ve onlarla oynamalıdırlar. Unutulmaya yüz tutmuş çocuk oyunlarını da yaşatmış olursunuz.AVM?lerde çocuklarımız büyütmeyelim, burada geçirdiğimiz zamanın yarısını dede ve nene yada yakın akraba ziyaretlerine ayıralım.



Güncel 25.10.2016 05:54:01 0

İlginizi Çekebilir

1

Mersin'de trafik kazasında bir kişi yaralandı

2

Adana'da günlük kiralanan evlere yönelik denetim yapıldı

3

31. Uluslararası Aspendos Opera ve Bale Festivali, "Tosca" operası ile sona erdi

4

19. Alanya Uluslararası Caz Festivali başladı

5

31. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali'nde "Onur Ödülleri" törenle verildi

6

Isparta'da iki otomobilin çarpıştığı kazada 5 kişi yaralandı

7

Mersin'deki trafik kazasında 2 kişi öldü, 1 kişi yaralandı

8

OKÜ "60+ Tazelenme Üniversitesi" akademik yılı törenle başladı

9

Antalya'da yaşayan Rus vatandaşı Müslüman oldu

10

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Kurum, Hatay'da konuştu: (2)