Bir Emekli Öğretmenden Cevap!

Bir Emekli Öğretmenden Cevap!

1980 yılı Mart ayında Selçuk Eğitimde göreve başladığımda arkadaşlar arasında bir hoca hanım vardı! Şimdi bazıları bana kızacak hoca camide diyecekler. Neyse! Genç, enerjik, çalışkan ve zeki bir bayan öğretmendi. Çok da bilinçli bir bayandı. O dönemde ben bölümde idareciliğe başladığımda bana okulun folklor faaliyetlerini de vermişlerdi. Hiç unutmam dikkat edin sadece Doğu ve Güney doğu Anadolu halk oyunları ve türküleri ön plana çıkarılıyor demişti! Onun uyarısıyla Karadeniz, Ege, Akdeniz, Trakya, İç Anadolu bölgelerine de yer vermiştik! İlginç bir kişilikti. 1982 de YÖK kurulduktan sonra Fakülteye dönüşen okulumuzda da çıkışlarıyla Anadolu yiğitliğini ortaya koymuştu. Hiç kimsenin sesini çıkaramadığı dönemde, ilk dekanımız ile arasında geçen bir olayı kendi anlatımıyla aynen aktarıyorum; ?İlk dekanı hatırlar mısın? Ben ondan sonra çok yer değiştirdim ve bir sürü isim karmaşası yaşadığımdan onun adını hatırlayamadım. Hani bir gün kurulu topladı ve o güne kadar yaptığımız 3 tane kurtarma sınavından sonra bize upuzun bir konferans verip: ``öğretmenlik bir profesyön meselesidir`` dedikten sonra 4. kurtarma sınavı yapmamız gerektiğini söyleyince ben dayanamayıp ``öğrencinin içindeki cevheri çıkarmak için 4 sınava ne gerek var, zorla olur mu hiç, bunlar öğretmen olacaklar, ayrıca bir sınavda yüzlerce kâğıt okuyoruz`` diye söylenmiştim ve Dekan ``dekanınızla ironi yapmaya mezun değilsiniz`` deyip toplantıyı hışımla kapatıp odasına gitmişti. Kim bilir ona da hangi siyasiler baskı yapmışlardı falancayı geçirin diye. Sanırım bu anımı bölümdeki arkadaşlar da hatırlayacaklardır.?Aslında Hamide (Akzeybek) Kızıloğlu Öğretmen yukarıda ?hangi siyasiler baskı? vurgusundan sonra aşağıdaki cevabi yazısında da bugünkü durumun tek sorumlusunun ÖĞRETMENLER olamayacağını söylüyor. Esas müsebbip olarak Siyasileri İşaret ediyor. Bana da çok mantıklı geldi. Gerçekten bir ülkedeki iyi ve kötü gidişatın sorumlusu Siyasi İradedir. Görelim bakalım şimdi torunlar sahibi olan Emekli İngilizce Öğretmeni Hamide Hanım geçen ki ?Emekli Öğretmenler ve Torunlar!? başlıklı yazımıza ne cevap vermiş! ? Arkadaşım , Söylediğiniz pek çok şeye katılıyorum ama hepsine değil. Selçuk Eğitime ilk geldiğim günleri anımsadım. Aşağı yukarı hepimiz yeniydik ve sanırım aynı sevdalarla koyulduk işlerimize ya da ben öyle sandım. Çok kısa süre içinde siyasi nedenlerle bir yerlerden kıyamet kadar öğrenci geliverdi gurup gurup, birkaç ayda onlara sınıf atlatmamız adeta emredildi. Hangimiz karşı koyabildik? Belki onların içinde birkaç kişi kendini bilgi ve formasyon yönünden yetiştirdi ama ya hiç uğraşmayanlar ne yaptılar, kendi öğrencilerine ya da topluma ne verdiler? Bu kadarla da kalmadı, siyasi baskılar devam etti, elimize listeler tutuşturulmadı mı bunlar geçecek diye? Bana verildi. Bilmem hangi gurupmuş da vatanseverlermiş de, ötekileri diğer fakültelerde geçirivermişler de... Tabi hepsine boyun eğmedik ama hep kendi bildiğimiz doğruları yapsaydık bizlere öğretmenlik bile yaptırmazlardı. İşte o siyasi ortamın çok ceremesini çektik, yani bütün kabahati öğretmene yüklemek haksızlık. Sonra sosyal haklarımızı sorgulamaya, istemeye kalktık, nasıl da tehdit edildik hatırlar mısınız? Ne zaman sendikalaşmaya kalktık, hemen aramıza nifak sokup milliyetçiler, komünistler diye en az 2 guruba ayırdılar, birbirimizle çatıştırdılar. Hele orta öğretim öğretmenlerine neler yaptılar! O kadar az parayla geçinmeye zorladılar ki, bırakın kitap almayı, araştırma yapmayı, görgüsünü bilgisini artırmayı, karnını doyurma kaygısıyla, öğretmenliği 2. plana düşürdüler. Sözün kısası ben siyasileri suçluyorum. Öğretmene nasıl davranılacağını bir türlü öğrenemediler gitti. Bari şimdikiler şu son yapılan ``dersimiz Atatürk`` ve ``Veda`` filmlerini seyredip biraz feyiz alsalar ne güzel olurdu. Sonuçta zararın neresinden dönülürse kârdır.Daha söyleyeceklerim uzar gider ama herkes kendinden sorumludur. Ben çalıştığım son güne kadar işimde dürüst, çalışkan, fedakâr olmaya gayret ettim, torunumun emanetine büyük saygı duydum, emek verdim. Ben elimden geleni yaptım, onun için huzurluyum kendi adıma ama ülkem adına, tüm torunlar adına da çok endişeliyim.?Şimdi sizlere soralım, değerli öğretmenlerim yarın emekli olduğunuzda bizim Hamide hanım gibi?kendi adınıza vicdanen huzurlu, ama ülke ve torunlarınız adına endişeli? olacak mısınız? Ülke ve torunlarınız adına o zaman endişe duyacaksanız, şimdiden tedbir almaya ne dersiniz? Nasıl mı? Bakınız işe sorgulamayla başladınız bile!



Güncel 25.10.2016 05:54:13 0

İlginizi Çekebilir

1

Adana'da öğrenciler, Deneyap Teknoloji Atölyeleri uygulama sınavına girdi

2

Adana'da yumurtadan 4 ayaklı civciv çıktı

3

Koruyucu aileliğini üstlendiği minik Ela'nın "süt annesi" oldu

4

Hatay'da uyuşturucu ve kaçakçılık operasyonlarında 30 şüpheli yakalandı

5

Mersin'de "change araç" operasyonunda 12 kişi yakalandı

6

Antalya'da 22 yıl 6 ay hapis cezası bulunan firari yakalandı

7

Şehit Astsubay Çavuş Mehmet Ali Horoz, Kahramanmaraş'ta son yolculuğuna uğurlandı

8

Hatay'da iki motosikletin çarpıştığı kazada 3 kişi yaralandı

9

Adana'da evinde ruhsatsız 3 silah ele geçirilen zanlı tutuklandı

10

Kahramanmaraş'ta şehit polisin oğlu ile kızına sürpriz doğum günü kutlaması