Hanifi Dörtgöz yazıyorYanılmıyor isem bundan yaklaşık 1 yıl önce sayın Başbakan valiler toplantısında Valiler ve Kaymakamlara seslenmiş Kapılarınız her zaman vatandaşa halka açık olsun sık sık halkın arasına girin evlerine misafir olun devletin her an yanlarında olduklarını hissettirin makamlara yaslanıp kalmayın demişti de birçok Vali ve Kaymakamlarada sitem etmişti .O an birden heyecan sarmıştı beni.Acaba Sayın Başbakan nasıl bir Vali Ya da Kaymakam portresi istiyordu.Makam ve mevkii uğruna göze girmeye çalışıpta gazete ve dergilerde sanki Bir şey yapılıyor edası ile esasında kendi reklamını yapmaktan başka bir çabası olmayan halkın içindeymiş gibi bir imaj oluşturup aslında öyle olmayan ve Hiçbir zaman sosyal devletçiliği halka yansıtmayan terfi Ya da tayin dönemlerinde bir yerlere girebilmek ve atanmak için siyasetçilere takla atıp dombalak dönen neredeyse onların abdest suyunu içecek kadar onurunu ve haysiyetini ayaklar altına alan mesai saati gözleyipte sabah 10 akşam 4 diyen projeler üretmeyen godamanlar haricinde kapılarını bir türlü açmayan makamlarını kendi menfaatleri için bir güç olarak kullanan Vali ve Kaymakamlardan mı bahsediyor ,yoksa makamları halka hizmet hakka hizmet desturu içerisinde olanlara mı abla teyze emmi dayı gençler deypte hal hatır soran soran hasta ve yaşlı ziyaretlerinde bulunan şikayet dert sıkıntıları yerinde tespit eden çat kapı geldik çayınızı içelim yer sofranızda yemeğini yiyelim diyenlerden mi sosyal kültürel ekonomik ve her alanda bölgenin gelişimi için projlere üreten mesai saati tanımayan kurum amirlerini müdürlerini sivil toplum örgütlerini toplayarak nesil gidiyor beyler nesil bir şeyler yapalım çabası içerisinde olan Vali ve Kaymakamlardan mı bahsediyor idi. Hani hoca hoca sen okumaya iyi okuyordun ama adam ölüp gidiyor dediği gibi Sayın Başbakanım iyi söylüyorsun amma hangi vali hangi Kaymakamlardan bahsediyorsun .İşte değerli okurlar felan ilin Valisi felan İlçesinin Kaymakamı kişilerden ziyade hep makamlar ön planda kişiler gelip geçer ama makamlar kutsal ve bakidir .Makamlarda oturanlar başta özel hayatlarına davranış hal ve tavırlarına dikkat etmek zorundadır.adalet ve hak ile hizmet ederken ölümün olduğunu hesap gününde de kendi hesaplarının daha çetin olacağını asla unutmamalıdırlar.Hiç bir Vali ve Kaymakam ın makamlarının hakkını vermeme gibi lüksü yok ya bu deveyi güdecek ya bu diyardan gidecekSayın Başbakan esasen bunu demek istiyor idi .ya hizmet ya emeklilik ya da kızak gerçi basına fazla yansımıyor ama arkalarından mevlüt okutturanlarımı sevinçten göbek atanlarımı teneke çaldıranlarımı ararsın ne hazin bir durum değil mi değerli okurlar .bu tür kişiler yüzünden kurumlarımız ve makamlar asla yıpratılmamalı herkes bu memlekete ve millete hizmet etmeli vatanın ve bu bayrağın kıymetini iyi bilmeli .Güzel olan ne biliyormusunuz ? Vali olsun Kaymakam olsun Ya da bir kurum müdür olsun tayini çıkınca yıllar geçsede unutmuyor o bölgenin ahalisi bir daha gelmez öyle insanlar diyorlar gözyaşı döküyorlar .O değerli insanlar için bizler için bir babaydı.o herşeydi diyorlar inanın bir yazar olarak bizlerin göğsü kabarıyor.mutlu oluyoruz haklarında bir makale yazarken .inanın adeta mürekkep kendiliğinden akıyor.akıyor demişlken sayın Başbakanın kriterlerine ve persfektifine uyan bir kaymakam dan bahsetmek istiyorum .O ilçesinde kimine göre Orhan abisi kimine göre kimine göre orhan Babası kimine göre Orhan amcası yaşlı teyze hala emmi daylara göre Orhanım bizim Orhan işte o Kaymakam Orhan .Osmaniye ilinin bir tarafı ova bir tafaı toroslara bakan güzide bir ilçesi Sumbas Kaymakamı Orhan Aktürk ten bahsediyoruz.İlçe de 3 yıl başarı ile görev yapan ve geçtiğimiz günlerde de tayini çıkarak Van Bahçesaray a atanmıştı .Bu süre içerisinde kendisi ile iki defa baş başa görüşme fırsatımız oldu .kendi yoğunluğumuzdan dolayı fazla görüşemedik ama çalışmalarını hep yakından takip ettik . Kurum amirleri ve müdürleri ile iyi bir iletişimi vardı .herkese ama herkese kapısı sonuna kadar açıktı . Dert sıkıntı dinler halkla hep iç içeydi . Olaylara hep iyi yönünden bakar eleştirilere de açıktı . Çözüm üretmeden o işin peşini bırakmak devlet işi ile şahsi işini hep ayrı tutardı.malesef Kaymakamların valilerin bir çoğu bırakın halka vatandaşa telefon numaralarını vermeyei halkın vatandaşın telefonlarına dahi çıkmazken Halka telefon numarını verip sosyal devletçiliğinde iyi bir örneğini gösteriyordu . Bir bakmışsın köylere gidip çat kapı evlere girip gıda yardım paketlerini vatandaşa elleri ile verirken bir yandan çaylar içilirken sohbeti ile içeriyi ısıttığına şahit oluyor idi o güzel insanlar .bölge insanına güzel bprojeler üretti Hiçbir zaman büyüklenmedi . Halka tevazü ile yaklaştı ve nihayet ayrılık vakti geldi çattı.Bölge insanı için abileri amcaları Orhanları gidiyordu.İnsanlarla çok güzel bir iletişim ve diyolog kurmuştu. Artık onu çok özleyecekler ve hiçbir zamanda unutmayacaklardı. Bazıları doğan çocukalrına onun adını vermişlerdi.Hatta birinin çocuğu olmamışta inekleri buzalamış doğan buzağıın adını koymuşlardı Orhan . Birisi anlatıyor evdeki püsü yavruladı adını koyasım geldi orhan .Bu ne sevgiymiş böyle be.. Onu tanıyan herkese bir hüzün çökmüştü. Acaba böyle sıradışı karizmatik ,insana değer veren hizmet şevki ve aşkından yanan bir kaymakam bir daha gelirmiydi.ne taklacıları sevdi ne de takla atmayı .zaten kendiside bir türlü beceremezdi. İdealist bir Kaymakam tipi vardıonda ne mutlu ona ne güzel bir miras bırakmışsın . Be Orhan Kaymakam seni bilenler tanıyanlar asla unutmayacaklar seni.İnsan evladı idi hizmet sevdalısı idi Kaymakam Orhan diyecekler. Biraz sıradışı biraz Karizmatik idi Güle güle Kaymakam Orhan Güle Güle ,güle güle .
