ANKARA - AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti`nin kurulduğu günden buyana hukuka bağlı, demokrasiye saygılı, önceliği Türkiye olan bir siyasi çizginin temsilcisi olduğunu ifade ederek, "Bir ilke olarak söylüyorum. Farklı güncel gelişmelere dayalı olarak söylemiyorum. Biz mafyanın, çetenin veya çetelerin avukatı değiliz. Ama yargının, savcının yürütmeye verdiği görevi de yerine getirme görevimiz var, ancak bu görevi de yerine getiririz" dedi. AK Parti TBMM Grup Toplantısı`nda bir konuşma yapan Başbakan Erdoğan, Türkiye`nin önemli bir süreçten geçtiğine işaret ederek, bu süreçte herkese önemli sorumluluklar düştüğünü belirtti. Türkiye`de yaşanan süreçleri, sıkıntısı çekilen problemleri anlayabilmek için Türkiye`deki ve toplumdaki değişim dinamiklerini iyi kavramak gerektiğini kaydeden Erdoğan, içinden geçilen tarih kesitinde yaşanan sancıların, yaşanın toplumsal, siyasi ve ekonomik değişimin doğal bir sonucu olduğunu ifade etti. Türkiye`nin tarihi, toplumsal şartlarının, modernleşmenin bürokrasi öncülüğünde yürüyen bir süreç olarak ortaya çıkmasına neden olduğuna işaret eden Erdoğan, çünkü modernleşmeye öncülük edecek bir orta sınıfın gelişmediğini anlattı. Modernleşmenin ekonomik altyapısının yeterince gelişmediğini kaydeden Erdoğan, "Toplumun modernleşme sürecine bir aktör olarak katılamadığı bu vasatta siyaset de toplumdan kopuk bir elitler arası mücadele olarak yürüyordu. Bunun da ötesinde toplum, modernleşme sürecini kesintiyeuğratabilecek ya da tersine çevirelibelecek gelişmelerin kaynağı olarak görülüyordu. Bugün bu siyaset anlayışını devam ettirmek isteyen, siyasetin toplum üstü bir etkinlik alanı olarak tanzimini amaçlayan siyaset içi ve dışı aktörler bir ölçüde varlıklarını devam ettirmektedirler. Buradaki mesele zihniyet, bakış ve algılama meselesidir" şeklinde konuştu. "MİLLETİN ONAYINDAN GEÇMEMİŞ BİR MİLLİ MENFAAT TARİFİ YAPILAMAZBugün Türkiye`de demokrasi, hukuk ve özgürlük talebinin artık toplumdan geldiğini ifade eden Erdoğan, siyaseti toplum üstü bir etkinlik alanı olarak görenlerin anlayamadıkları şeyin de bu olduğunu söyledi. "Onlar alıştıkları eski ve köhne siyaset anlayışının Türkiye`nin değişen şartları içinde hala geçerli olduğu zehabına kapılmaktadırlar" diye konuşan Erdağan, bugün toplumun modernleşme sürecinin asli aktörü olduğunu belirtti. Türkiye`nin yukarıdan aşağıya doğru değil aşağıdan yukarıya doğru bir değişim yaşadığına işaret eden Erdoğan, bu istikamette çok önemli mesafe alındığını söyledi. Toplumsal talep ve ihtiyaçların, değişimin rotasını belirlediğini dile getiren Erdoğan, bu rotanın Atatürk`ün gösterdiği çağdaş medeniyet seviyesini üstüne çıkma rotası olduğunu kaydetti. AK Parti`nin yeni siyasetinin, Türkiye`ni sosyolojisini kavrayan bir siyaset olduğunu belirten Erdoğan, siyasetin millete tepeden bakan, toplum üstü bir faaliyet alanı olmadığını vurguladı. Toplumun, siyasetin asli unsunu ve sahibi olduğunu ifade eden Erdoğan, demokrasilerde meşruiyetin kaynağının toplum olduğunu vudguladı. Erdoğan şunları söyledi: "Milletin onayından geçmemiş bir milli menfaat tarifi yapılamaz. Toplumsal talepleri dışlayan, hesaba katmayan bir siyaset, siyaset nitelemesini asla haketmez. Siyasetin görevi, toplumdan yalıtılmış bir iktidar alanının tesisi ve muhafazası değil tam aksine toplumla birlikte toplumsal problemleri çözmektir. AK Parti`nin yegane siyasi rotası budur. Fakat son zamanlarda Parlamento çatısı altını yok farzetme gayreti içinde olanlar da var. Son zamanlarda özellikle siyasi partilerin varlığını Anayasa`ya rağmen bir kenara itme gayreti içinde olanlar da var. Bu fevkalade yanlış bir gidiş, çok çok yanlış bir anlayış tarzıdır. Bu, kuvvetler ayrılığı prensibine de karşı düşmektedir. Bu noktada bizler kararlı gidişadımızı sürdürmek durumundayız. Bu çatı kesinlikle gücünü korumak durumundadır. Bu çatının altına gelenler kendi gayretleriyle buraya sallana sallana gelenler değildir. Tam aksine `biz 70 milyon olarak oraya sığmayız ama 550 milletvekilini oraya vekaletle göndeririz` diyen milletin sesidir burası. Bugün siyaseti toplumsal bağlarından kopararak toplum dışı bir iktidar mekanizması haline getirmek isteyenler nafile bir gayretin içindedir. Çünkü Türkiye onların muhayyilesini aşmış, çok ileri noktalara ulaşmış bir ülkedir. Bu millet demokrasinin, hukukun ve özgürlüklerin gölgelenmesini arzu etmiyor. Buna yönelik tarifler içine girenlere `durun kenarda, biz böyle birşeyi kabul edemeyiz` diyor.""SİYASETİN KONUSU OLMAYAN MESELELERİ ISRARLA SİYASE ÇEKİŞME KONUSU HALİNE GETİRMENİN BU MEKLEKETE HİÇBİR FAYDASI YOKTUR"Başbakan Erdoğan konuşmasında Ergenekon soruşturmasına yönelik değerlendirmelerde de bulundu. AK Parti olarak işlerinin krizden beslenmek değil problem çözmek olduğunu anlatan Erdoğan, demokratik siyaset dışında meşru bir çözümün olmayacağını bilerek demokratik siyaseti, hukuki meşruiyeti sonuna kadar savunacaklarını kaydetti. Erdoğan, muhalefetten de bunu beklediklerini dile getirerek, siyasetin konusu olmayan meseleleri ısrarla siyasi çekişme konusu haline getirmenin bu millete ve memlekete hiçbir faydası olmadığını vurguladı. Bu anlayışın kavga, gerilim çıkarmak isteyenlere de hiçbir faydası olmadığını kaydeden Erdoğan, Türkiye`nin yakın tarihinin bunun örnekleriyle dolu olduğunu söyledi. Soğuk savaş yıllarından kalma yanlış alışkanlıklardan, gayri meşru arayışlardan, hukuk dışı yapılanmalardan Türkiye`nin er ya da geç kurtulmak durumunda olduğunu ifade eden Erdoğan şu değerlendirmelerde bulundu: "Ortada böyle iddialar, olgular, olaylar varsa bu konuda esas görev yargıya düşmektir. Yürütmenin görevibu konuda Anayasa ve yasalar çerçevesinde yargıya adli kolluk hizmeti vermektir. Biz bunu yaptık, bunu yapıyoruz. Bu hususta eskiden beri eksikliğinden şikayet edilen siyasi irade bizde mevcuttur. Bu süreçte elbette muhalefete de, medyaya da, bütün topluma da sorumluluklar düştüğünü hatırlatmak zorundayım. Herşeyden önce kurumlarımızı korumak, haksız ve mesnetsiz tartışmaların konusu haline getirerek yıpratmamak çok önemlidir. Kurumlarıyla birlikte dayanışma içinde çalışan bir devlet, işleyen bir demokrasi hepimiz için olmazsa olmazdır. Şu araştırılmasın, bu soruşturulmasın demek, birşeylerin örtbas edilmesini istemek yerine hepimizin iyiliği için, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olan Cumhuriyetimizin geleceği için eksik araştırmayı, yetersiz soruşturmayı, yanlış uygulamayı eleştiren bir muhalefet anlayışına Türkiye`nin ihtiyacı var. Hepimizin sorumlu ve sağduyulu olması gereken bir süreçten geçiyoruz." "BAŞBAKAN`IN NEREDEN NE GELİYOR, NE GİDİYOR BİLMESİ LAZIM, EN AZ SENİN KADAR BİLMESİ LAZIM"AK Parti`nin kurulduğu günden buyana hukuka bağlı, demokrasiye saygılı, önceliği insan olan, önceliği Türkiye olan bir siyasi çizginin temsilcisi olduğunu ifade eden Erdoğan, şartlar ne olursa olsun bu çizgiyi bundan sonra da sürdüreceklerini, demokratik siyasetlerine asla gölge düşürmeyeceklerini, milletin kendilerine olan güvenini asla boşa çıkarmayacaklarını vurguladı. Erdoğan, "Bir ilke olarak söylüyorum. Farklı güncel gelişmelere dayalı olarak söylemiyorum. Biz mafyanın, çetenin veya çetelerinavukatı değiliz. Bunu özellikle vurgulamak istiyorum. Ama yargının, savcının yürütmeye verdiği görevi de yerine getirme görevimiz var, ancak bu görevi de yerine getiririz. Olay budur. İtalya`da temiz eller operasyonu yapıldığı zaman, `bizde bu ne zaman yapılacak` diye hayran hayran bakanlar ülkemizde bu adımlar atıldığı zaman niçin rahatsız oluyorlar? Burası önemli. Niçin? `Acaba Başbakan`ın bildiği birşey mi var?` Başbakan`ın bildiği birşeyler olması lazım zaten. Çünkü hesap ondan soruluyor. Nereden negeliyor, ne gidiyor diye tabi ki birşeyler bilmesi lazım, en az senin kadar bilmesi lazım. Aklı selimin gereği Türkiye için doğru olanı yapmaktır. Biz bunu yapıyoruz" diye konuştu.
