Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kazım Uysal, Iğdır Üniversitesi tarafından düzenlenen Engelsiz Erişim ve Engelsiz Eğitim başlıklı seminere konuşmacı olarak katıldı.
Iğdır Üniversitesi (IÜ) tarafından çevrim içi olarak düzenlenen ve moderatörlüğünü IÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Selahattin Çelebi’nin yaptığı Engelsiz Erişim ve Engelsiz Eğitim başlıklı etkinliğe Dumlupınar Üniversitesi Rektörü Kazım Uysal, IÜ Rektör Yardımcıları Prof. Dr. İbrahim Demirtaş ve Prof. Dr. Senayi Dönmez, Engelli Öğrenci Birimi Koordinatörü Necati Yakup Ünallı ve her iki üniversitenin akademik ve idari personelleri katıldı.
Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Prof. Dr. Selahattin Çelebi, etkinliğin 2021 YÖK Engelsiz Üniversite Ödülleri’nde 10 turuncu bayrak kazanarak hem turuncu bayrak hem de toplam bayrak sayısında ilk sırayı alan Üniversitelerinin Engelsiz Üniversite politikasını anlamak ve Iğdır Üniversitesinin de bu politikalardan yararlanması için düzenlendiğini ifade etti.

“İki üniversitenin aynı konuya kafa yorması özlenen bir tablo”
İki üniversitenin aynı konuya kafa yormasının özlenen bir tablo olduğunu söyleyen Rektör Kazım Uysal, “Bu etkinliğe katılmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Farklı coğrafyalardaki iki üniversitenin aynı konu üzerine kafa yorması bizim özlediğimiz bir tablo. Iğdır Üniversitesi, ülkemizin hızlı gelişen üniversiteleri arasında yer alıyor ve biz de Üniversite yönetimini tebrik ediyoruz” dedi.
DPÜ’ye son iki yılda Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Yükseköğretim Kurulu tarafından verilen ödüllerden söz eden Rektör Uysal,” Bizim hedefimiz artık tek tek binaları engelsiz hale getirmekten öte engelsiz üniversiteyi oluşturabilmek. Bu da bir vizyon ve anlayış meselesi. Bizim kültürümüzde özellikle kadına, engelliye, yaşlıya sahip çıkmak vardır. Ülkemizin içinde bulunduğu salgın sürecini iyi yönetmesini de medeniyet anlayışımızda olduğunu düşünüyorum. Biz kadına, engelliye, yaşlıya sahip çıkmayı ibadet sayıyoruz. Bizim engelli öğrencilerimiz için yaptığımız yatırım da bu anlayışın bir yansıması. Bizden önceki yönetimlerle başlayan anlayışı biz de sürdürüyoruz ve daha iyiye götürmeyi hedefliyoruz. Engelli insanların engelsiz insanlardan daha çok katkı sağlayabileceğine ilişkin pek çok örneğe tanığız. Bu yüzden de engelli bireylerin binalara fiziki erişimini sağlamak bizim boynumuzun borcu. Bunun bir sonucu olarak da her yeni akademik yılda daha çok engelli öğrenci üniversitemizi tercih ediyor” dedi.

“Binaların en baştan engelsiz olarak tasarlanması çok önemli”
YÖK’ün verdiği Engelsiz Üniversite Ödülleri’ne başvuru sürecini başından sonuna kadar anlatan Uysal, IÜ’de de olduğu gibi inşaatı devam eden binalarda bu sürecin nasıl işletilebileceğine ilişkin soruya ise “Bir binanın inşaatına başlamadan önce engelsiz bir bina olarak tasarlanması çok önemli. Bu amaç için daha sonra yapılacak değişiklikler hem süre hem de maliyet açısından bir miktar kaybı da beraberinde getiriyor” şeklinde konuştu.
Koordinatör Necati Yakup Ünallı da YÖK’ün üniversiteleri değerlendirirken hangi ölçütleri esas aldığını ve Koordinatörlüğün Engelsiz Üniversite politikası kapsamında yürüttüğü çalışmalardan bahsetti.