BM’den Myanmar’daki askeri cuntaya karşı silah ambargosu çağrısı
BM’den Myanmar’daki askeri cuntaya karşı silah ambargosu çağrısı
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu, Myanmar’a silah ambargosu çağrısında bulunarak siyasi tutukluların serbest bırakılması ve barışçıl protestoculara yönelik şiddetin sona erdirilmesini istedi.
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu, Myanmar’a silah satışının durdurulması yönünde ambargo çağrısında bulundu. BM ayrıca, seçilmiş lider Aung San Suu Kyi gibi siyasi tutukluların serbest bırakılması ve barışçıl protestoculara yönelik şiddetin sona erdirilmesini isteyerek darbeyi kınadı. Ambargo kararına 119 ülke "evet" oyu verirken, tek "hayır" oyu kullanan ülke Belarus oldu. Myanmar ordusunun en büyük iki silah tedarikçisi olan Rusya ve Çin dahil olmak üzere 36 ülke ise çekimser kaldı. Çekimser kalan ülkelerden bazıları, krizin Myanmar’ın "iç sorunu" olduğunu belirtti.
Söz konusu karar, bağlayıcı olmasa da siyasi olarak önemli. Myanmar’da 1 Şubat’ta yapılan askeri darbe, uluslararası arenada büyük bir kuruluş tarafından kınanmış oldu. BM’nin Myanmar Özel Temsilcisi Christine Schraner Burgener Genel Kurul’da yaptığı açıklamada, "Geniş çaplı bir iç savaş riski gerçektir. Askeri darbeyi tersine çevirme fırsatı daralıyor" diye konuştu.
Neler olmuştu?
Myanmar’da ordu 8 Kasım 2020 seçimlerinde hile yapıldığı iddiasıyla 1 Şubat’ta yönetime el koymuş, ülkenin fiili lideri Aung San Suu Kyi başta olmak üzere pek çok yetkili ve iktidar partisi yöneticisi gözaltına alınmıştı. Cunta yönetimi uluslararası kamuoyunda sert tepkiyle karşılanan demokrasi karşıtı hareketi ardından başlayan kitlesel protestoları şiddetle bastırmıştı. Siyasi Mahkumlar için Yardım Derneğine (AAPP) göre Myanmar’dan darbe karşıtı gösterilerde güvenlik güçlerinin müdahalesi sonucu bugüne kadar 860’tan fazla kişi hayatını kaybetti. Yaklaşık 5 bin kişi ise gözaltına alındı.
Devrik lider yargılanıyor
Myanmar’ın 75 yaşındaki devrik lideri Suu Kyi, darbeden bu yana ev hapsinde tutuluyor. Suu Kyi, şimdiye dek lisanssız telsizlere sahip olmak, geçen yılki seçim sırasında bir kampanya etkinliği düzenleyerek korona virüs kısıtlamalarını ihlal etmek, kamuyu endişeye sevk edecek açıklamalarda bulunmak ve söylenti yaymak ve sömürge döneminden kalma devlet sırları yasasını ihlal etmek gibi iddialarla suçlanmıştı. Geçtiğimiz hafta ise Yolsuzlukla Mücadele Komisyonu’nun Suu Kyi’nin görevini kötüye kullanarak kazanç elde ettiğine dair kanıtlara ulaştığı kamuoyuna yansımıştı. 600 bin dolar nakit ve 11 kilo altını kanunsuz bir şekilde elde ettiği iddia edilen Suu Kyi’nin, ayrıca arazi ve bina kiralama yetkisini kötüye kullandığı belirtilmişti. Yolsuzlukla Mücadele Yasası’nın 55. maddesi kapsamında suçlanan Suu Kyi’nin, söz konusu suçtan hüküm giymesi halinde 15 yıla kadar hapis cezasına çarptırılabileceği kaydedilmişti.