Tarih: 25.10.2022 09:53

Böbrek taşına dikkat: “Böbreğin kaybına kadar gidebilir”

Facebook Twitter Linked-in

Böbrek taşı rahatsızlığına ilişkin konuşan Üroloji Uzmanı Dr. Levent Denis Şekerel, “Yetişkinlerde taş ağrıları yan, çocuklarda ön ağrı, karın ağrısı olarak oluyor. Karın ağrılarının taşa bağlı olabileceğini düşünmek lazım eğer geç kalırsanız böbreği tıkayabilir. Böbreğin kaybına kadar giden bir süreç olabilir o yüzden gecikilmemesi lazım” dedi.
Böbrek taşı rahatsızlığına son yıllarda sık rastlandığı ifade edilirken uzmanlar uyarıyor. İdrar yaparken ağrı, idrarda kan, mide bulantısı ya da kusma, sık idrara çıkma, ateş ve titreme gibi durumların böbrek taşı hastalığının belirtilerinden olduğuna dikkat çekilirken tespit edilen taşlar gerçekleştirilen operasyonlarla yok ediliyor. Sultangazi Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde de yetişkin ve çocuklar için taş kırma işlemleri yapılıyor. Üroloji Uzmanı Dr. Levent Denis Şekerel ile Anesteziyoloji ve Reanimasyon Kliniği Eğitim Sorumlusu Doç. Dr. Öznur Şen çocuklarda taş kırma operasyonlarına ilişkin bilgi verdi.

“Yetişkinlerde taş ağrıları yan ağrı olarak olurken çocuklarda ön ağrı”
Taş kırma uygulamalarına yönelik bilgi veren Dr. Levent Denis Şekerel, “Belirli büyüklükleri aşmamış taşlarda birinci tercih olarak taş kırmayı öneriyoruz. Hele bu çocuklar olduğu zaman 17 yaşından ufak çocuklarda çok daha başarılı ve gerekli oluyor. Çünkü ameliyat yapmıyorsunuz, narkoz almıyor hastanede yatma süresi olmuyor. 2 tane makinemiz var, ikisi de taş kırmaya yönelik tek farkları taşın görüntülenmesinde. Taşın yerinin tespitinde biri ultrasonu kullanıyor, öbürü de x-ray, röntgen dediğimiz şeyi kullanıyor. Biz çocuklarda öncelikle ultrasonu tercih ediyoruz. Ultrasonu tercih etmemizde çocuğun şua(ışın) almamasını sağlıyoruz ve rahat kırılmasını sağlıyoruz. Böbrekten çıkmış taşlarda ise x-ray dediğimiz şualı cihazı tercih ediyoruz. Çocuklarda cuma günleri taş kırma yapıyoruz. Burada 4 tane yatağımız var, çocukları burada tutuyoruz, kendilerine geldiklerini hissettiğimiz, gördüğümüz anda da evlerine gönderiyoruz. 15 gün aralıkla da seanslara çağırıyoruz. Genelde çocuklarda taş kırma çok daha başarılı oluyor çünkü taş yeni oluyor ve kolay kırılabilir oluyor. Büyük bir ihtimalle karın ağrısı şikayetleriyle geliyorlar. Yetişkinlerde taş ağrıları yan ağrı, çocuklarda ön ağrı, karın olarak oluyor. Çoğunlukla da bir ultrason yapıldığı zaman öyle teşhis ediliyor” diye konuştu.

“Böbreğin kaybına kadar giden bir süreç olabilir”
Hastalara uygulanan tedaviye ilişkin konuşan Dr. Şekerel, “Hastalar geldiği zaman eğer taş kırma planına alacak isek eğer anesteziden narkoz alabilir mi alamaz mı diye bir onay almak zorundayız. Onu aldıktan sonra da 15 gün aralıklarla 3 seans uyguluyoruz. Eğer taşı iyi odaklayamazsanız kullanmak istediğiniz seviyenin çok daha üstüne çıkarsanız böbrekte kalıcı yaralanmalara, hasarlara neden oluyor. Bizim en çok korktuğumuz hematom dediğimiz böbreğin kanaması belki böbreğin de fonksiyonunu kaybetmesi oluyor, dikkatli olmak lazım bu iş tecrübe gerektiriyor. Taşı kırıldıktan sonra bir yıl boyunca üç ayda bir çocuğun kan, idrar tablosu ve ultrasonla değerlendirtiyorum. Eğer 1 yıl içinde taşsızlığı sağlamışsak bu aralıkları 6 aya çıkartıyorum, 6 aylık kontrolü yaptıktan sonra eğer çocukta taş oluşmamışsa yılda bir kere kontrole çağırıyorum ya da kontrole gitmesini öneriyorum. Karın ağrılarını sadece karın ağrısı olarak değil taşa bağlı olabileceğini düşünmek lazım eğer geç kalırsanız böbreği tıkayabilir. Böbreğin kaybına kadar giden bir süreç olabilir o yüzden gecikilmemesi lazım” dedi.

“Vakaları ehli olmayan insanların eline bırakmamak gerekiyor”
Çocuklarda anestezi uygulamalarının çok dikkatli bir şekilde olması gerektiğine dikkat çeken Anesteziyoloji ve Reanimasyon Kliniği Eğitim Sorumlusu Doç. Dr. Öznur Şen, “Ameliyathane dışı anestezi uygulamaları taş kırma, endoskopideki gibi anjiyo laboratuvarlarındaki gibi birçok alanda hala devam etmekte. Taş kırmada bir börek patolojisi var, bu çocuklarda ciddi elektrolit bozuklukları olabiliyor. Pediatrik uygulamalarda zaten anestezi uygulamalarına çok dikkat etmek gerekiyor. Hem hastalığına, hastanın durumuna, kilosuna, yaşına ona göre tüm ilaçlar mililitreler bazında ayarlanıyor. Biz tabi ki buna çok dikkat ediyoruz, hiçbir şekilde başından ayrılmıyoruz. Ameliyat öncesi tüm hastalık tetkiklerini, anestezi onamını, gerekli tüm hazırlıkları yapıyoruz. Hiçbir şekilde tam uyanmadan, birkaç saat takip etmeden hastalarımızı göndermiyoruz. Özellikle çocuk hastalar genel durumları çok çok hızlı kötüleşip çok çok hızlı düzelebiliyor. Gerçekten çok dikkat etmek gerekiyor, kesinlikle pediatrik vakaları ehli olmayan insanların eline bırakmamak gerekiyor” ifadelerini kullandı.

“Ultrasonda tesadüfen gözüktü”
Yapılan tetkikler sırasında 2 yaşındaki kızında taş bulunduğunu öğrendiklerini anlatan Elif Şen Zengin, “24 aylık Melek Ravza Zengin, daha önceden ameliyat olmuştu, öncesinde taş ultrasonda tesadüfen gözüktü. Bizi buraya yönlendirdiler, buradaki doktorlarımızın çok iyi olduğunu duyduk, güvenerek buraya geldik. İşlemimizi tamamladık, şu anda ayılmasını bekliyoruz. Hiçbir ağrısı yoktu, ultrasonda tesadüfen görüldü. Tek çocuğum ama hocalarımıza güvendiğim için bir endişem yoktu” diye konuştu.
“Kanlı idrar geldiği için tahmin ettim”
Kızındaki belirtiler üzerine böbreğinde taş olabileceğini düşünerek doktora götürdüğünü anlatan Nazan Taşkın şöyle konuştu, “Kızımın şiddetli derecede ağrısı vardı, böbreğinde taş olduğunu söylediler. Eğitim ve araştırma hastanesi bir de bu semtte oturduğumuz için bu hastaneyi tercih ettik. İdrarından anladım, kanlı idrar geldiği için tahmin ettim. Ya taş ya kum olduğunu düşündüm, yanılmadım. Acile geldik hem kum hem taş var kızımda, doktorlarımız çok ilgili her şey için teşekkür ediyoruz”



Orjinal Habere Git
— HABER SONU —